4. BÖLÜM

145 11 2
                                    

Yeşil gözlerim kapıya gittiğinde içeri 7 asker girdi. Hızla ayaklanıp yanlarına gittiğimde iki tanesi bildiğin anırıyordu.

Kaşlarım çatılsada anında düzelterek kibar bir ses tonuyla "Nası yardımcı olabilirim?" diye sordum.

Burnumun ucuna kayan gözlüğümü işaret parmağımla ittim.

"Doktor hanum ha bu got kafalu uşak bacağundan vurulmuş." Şivesinden karadenizli olduğu belli oluyordu. Gösterdiği askere baktığımda sedyede uzanmış sessizce bekliyordu. Kafa sallayıp perdeyi açacağım sırada muhtemelen en küçükleri olan askerin sesi duyuldu. "Kürşat Komutanım fotoğraf çekileceğim diye az kalsın kurşunu götünüze yiyordunuz."

Adının Kürşat olduğunu ögrendiğim asker dişlerinin arasında "Mıstık sus evladım yoksa o kurşunu ben senin götüne sokacağım." diye mırıldandı.

Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım, sedyede yatan Kürşat'ın yanına gidip sağ bacağındaki kurşun yarasına baktığımda sıyırmıştı. Dikiş ataraken esmer olan asker konuştu. "Doktor hanım bizim bir komutanımız var. Son bir kaç gündür telefona bakıp, bakıp sırıtıyor. Telefonunu gizlice karıştırdık sonra karıştırırken yakalandık da orayı boş verin. İşte yengemiz olma yolunda ilerleyen bir doktor var."

"Tamam da, bu beni neden ilgilendiriyor?" diye sordum. Kaşlarım hafif çatılmıştı.

"Belki tanıyorsunuzdur burada çalışıyormuş, Ahu Silik pratisyen hekimmiş kendisi."




Kestik!

Birkaç bölüm düz yazı ilerlicez ballı donlarım.

Sizden ricam yorum yapıp oy verin. Okunma neredeyse kırk oldu hâlâ 1 yorum ve 3 oy var ki o bir yorumuda ben kendim yaptım. Çok zor bir şey değil sadece bölüm sonlarında yıldıza dokunacaksınız. Şimdiden oy verenlere teşekkür ederim ballı donlarım.

Gökyüzünüzde yıldızlarınız eksik olmasın...

<3

Ahu {Yarı Texting}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin