5.7-Derin Tutku-

1.3K 94 47
                                    

Ormandaki Avcı'nın elli yedinci bölümüne hoşgeldiniz umarım beğenirsiniz bol bol yorumlarınızı bekliyorum şimdiden iyi okumalar dilerim 💫

Soğuk suyun vücuduma akın etmesine izin verdim. Her yerim yapış yapıştı. Ceset kokuyordum ve burnuma her koku geldiğinde aklıma cesetler geliyordu, ağlamaya başlıyordum. Üstelik ben bu gece sırf güvenmediğim için birini kendi ellerimle öldürmüştüm. Yaşadığım hayat sürekli bana birilerini öldürtüyordu.

Saçlarıma sürdüğüm kaçıncı şampuandı bilmiyordum ama hala yapış yapıştı. Sürekli saçlarımı ovaladığım için kollarım yorulmuştu. Bacaklarım deli gibi ağrıyordu.

"Veronica?" diye seslendi Salver kapının arkasından.
"Efendim?"
"İyisin değil mi? Uzun süre orada kalınca merak ettim de." diye mırıldandı. Hafifçe gülümsedim. O hayatımdaydı çünkü benim bir kahramana ihtiyacım vardı. Korktuğumda sığındığım, üşüyünce sokulduğum, ağlayınca sarıldığım kahramanımdı. Canım acıdığında veya güldüğümde hep sarmalardı beni.

Bu yüzden ona karşı sonu görülemez bir sevgim vardı ve hiç azalmayacaktı.

Saçımı birkaç kez daha yıkadıktan sonra çıktım. Kapının arkasına astığım havluyla kurulanıp iç çamaşırlarımı giydim. Mavi saten, dizlerimin biraz üstünde biten geceliğimi de giyip banyodan çıktım.

Salver çalışma masasında oturmuş yine çalışıyordu.

Gelir gelmez Salver beni yorgana sarıp baygınlık geçirmemem için yemek yedirmişti. Yolculuk boyunca saatlerce uyuduğum için uykumu almış bütün yorgunluğumu atlatmıştım. Sadece üzerimde biraz ağrılar vardı. Yemek yedikten hemen sonra soğuk bir duşa girmiştim. Soğuk duş sayesinde bütün kaslarım rahatlamıştı.

Salver arkasını dönüp bana baktı. Baştan sona beni süzdükten sonra bakışları saçımdaki havluda durdu.
"Saçlarını kurutalım." diyerek ayağa kalkıyordu ki elimle onu durdurdum. "Biraz böyle kalsın. Dakikalarca put gibi kalınca boynum ağrıyor."

"Ama hasta olursun." diyerek ayağa kalktı ve yanıma geldi. Elini koluma koyunca kaşlarını çattı. "Soğuk duş mu aldın sen?" Çaresizce başımı sallayınca elini alnına koyup ofladı.
"Ben karım hasta olmasın diye sabahtan beri şömine yakıyorum, karım gidiyor buz gibi suda duş alıyor." diye söylendi. Onun bu haline gülmeye başladım.

"Saçlarını kurutalım." Birşey söylemek için ağzımı açmıştım ki parmağını kaldırıp beni susturdu. "Tek kelime etmek yok küçük bebeğimin hasta olmasını istemiyorum." dediği cümle ile yanaklarım kızarırken sözünü dinleyip makyaj masasına oturdum. Arkamdan gelip saçımdaki havluyu çıkardı. Gülümseyerek onu izlemeye başladım. Büyük ilgiyle işine odaklanmıştı. Uzanıp önümdeki tarağı aldı ve canımı acıtmamaya çalışarak saçlarımı taramaya başladı.

Saçlarımı tararken eğilip küçük küçük öpücükler bırakmıştı. Huzurla onu izlerken bir anlık bakışları aynadaki gözlerimi buldu. Bana bakınca ellerimi dudaklarıma götürüp kıkırdadım. Mayhoş mayhoş bana baktı. Gülmeye devam ederken diğer elini ellerime götürüp ellerimi dudaklarımdan çekti. "Ellerinle gülüşünü kapatma." Gülümsedim.

Saçlarımı taramaya devam etti.

Tarama işini bitirdikten sonra havluyu alıp saçlarımı nemli kalana kadar kuruttu. Nemli kalan saçlarımı parmaklarının arasına alıp nazikçe okşadı. Onun dokunuşu ile mest olurken gözlerimi kapattım.

Ormandaki Avcı 1: Vampir'in Aşkı (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin