15.Bölüm ''Yeniden yenilmek''

10 3 6
                                    

Selamlar biz geldik, nasılsınız bakalım, nasıl gidiyor? Bölüme geçmeden önce birazcık sohbet edelim. Umarım iyisinizdir...
Neyse çok uzatmadan sizi bölümle baş başa bırakıyorum. İyi okumalar.



''Peki, henüz bizde bir şey bilmiyoruz kan aldık, sonuçların çıkmasını bekliyoruz fakat bizim düşüncemiz, U********u madde aldığı ve...''

konuşması için teşvik ettim.


''Ve?'' gözlerini kaçırdı, etrafa baktıktan sonra başı eğik bir şekilde konuştu.

''Ve... Te****ze uğradığını düşünüyoruz.'' İnanamaz gözlerle genç kıza baktım.

''Ne! Ne diyorsunuz siz? Böyle bir şey nasıl olabilir!?''

''Çok üzgünüm, bizim tahminimiz bu yönde ayrıca olayla ilgili soruşturma başladı. Sizde ifade verirseniz çok sevinirim. Tekrardan çok üzgünüm... Geçmiş olsun.''



Ellimi saçımdan geçirdikten sonra. İşaret parmağımı burnumun altında tuttum sinirle gidip geldim. Nasıl olabiliyordu, böyle bir şey orada onlarca araba geçerken kimse yardım etmemiş miydi?
Neden peki? İnsanlık bu kadar da tükenmiş miydi?
Şerefsizler bu kadar elini kolunu sallayarak aramızda mı dolaşıyordu. Kimse buna neden dur demiyordu?
Kadına yapılan bu zülüm nereye kadar sürecekti böyle.
Hiç mi yol yoktu.


Sevgiyle, saygıyla yaşamak bu kadar zor muydu? İnsanoğlu neden bu kadar kötüydü,
dünya neden bu kadar kötüydü!
Herkes neden bu kadar kötü olmak zorundaydı!


Bir titreşim sesi duymamla düşüncelerim bölündü. Şaşkınlıkla etrafa bakarken, sesin cebimden geldiğini fark ettim buda demek oluyordu ki telefonum çalıyordu. Telefonumu cebimden çıkarmamla; Kardeşim arıyor.

Yazısını görmem bir oldu. Telefonu açıp, kulağıma götürdüm.

''Yiğit, Neredesin?''

hastanede olduğumu söylesem deli gibi endişelenecekti. O yüzden şimdilik sesiz kalmayı tercih ettim. Şimdilik diyorum çünkü daha sonra fazlasıyla bu olayın peşine düşecektim.


''N'oldu?'' normal davranmaya çalışıyordum.

''Ece'lere uğrayacaktım ama bil bakalım ne eksik.''

''Ne?''

''Araba!''

''Oğlum araba mı yok sana. Git bin otobüse, taksiye. Bir sürü ulaşım aracı var.''

''Bak sen ya bu hiç aklıma gelmedi, dediğin iyi oldu. sağ ol Allah razı olsun. ''

''Başka bir şey yoksa kapatıyorum.'' Sabrımın son demlerini yaşıyordum.

''Kapatma! Dur kapatma.'' Oflayarak konuştum:

''Bu sefer ne var?''

''Neredesin yanına geleyim,''

''Kardeşim, bak benim işim var, kapatmam gerekiyor, bir şey söyleyeceksen söyle! Ha söylemeyeceksen kapat artık şu telefonu.''

Anlayabilmesi için tane tane sakin, sakin anlattım bu sefer de başka bir şey derse telefonunu kırardım. Net!

''İyi sen bilirsin.''

Başka bir şey demesine fırsat vermeden telefonu yüzüne kapattım. Ellerimle yüzümü ovuşturarak kendime gelmeye çalıştım. İkna olduktan sonra da direk ilk soluğu, yoğun bakımın önünde aldım. Orada sevdiklerini bekleyen onlarca insan vardı.

Gitmek{Ara Verildi}Donde viven las historias. Descúbrelo ahora