🕸 KÜRKÇÜ DÜKKANI 🕸

602 45 5
                                    


BÖLÜM 13: KÜRKÇÜ DÜKKANI

"Her şey idim; hiçbir şeye değmezmiş."

🕸

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


🕸

Korku sararsa bedeni, önce ter dökmeli sonra iyileşmeli insan. Korku ki kalbini saran, terleten diline vurmayan bir ateş, kalbin patladı patlatayacak. Ölmek mi istiyorsun?

Tanrım... Bu ızdırap gönlüne fazla geldiyse çekip gitmeli bir daha gelmemeli insan, kendini yollara vurmalı da gözü başkasını görmemeli, ateş olup yakmalı da bir türlü sönmemeli, yok olmalı insan.

Korkak, bir başına belki yetimin tekisin, arkanda duran var mı ki dinlenesin? Sen aciz, sen korkak, sen zavallısın. Bir başına hiç, hırsıyla var olansın Bihter. Neyine güveniyorsun?

Keyif yapmaya nazın erişir mi hiç senin? Huzur kokan bir hayat, yalnız şehveti tatmak istemek şımartılmak için, kılının kıyafetinin derdine düşecek kadar sınıf atlamadın sen. Komik bir duruma düştüğünde böyle, yalnız sen varsın kurtulmak için burada dururken gözlerime bakan. Beni terk edecek misin? Ben herkes gittiğinde yanı başındayım, iki elim yakanı bırakmaz. Ben senin egosunu fazla okşadığın vicdan, görmeyince ortalardan kaybolduğumu sandığın bir kukla, bazen bir maskeyim. İşte şimdi gülmek sırası bende, nihayetinde oyunun kuralları değişti.

Artık benim kölemsin.

Korkma, seni asla erişemeyecekleri bir yere koyacağım.

Ne yapmak istiyorsan söyleyeceksin ve beni dinleyip bana biat edeceksin. Çünkü sen de benim kölemsin.

Gülüyorum şimdi, beni nasıl pençene kıstırdığına gülüyorum. Kabul, kaybettim. Seni biraz fazla tüketip bitirdim. Çok acı çektirdim, kabul. Sen ne dersen o olsun.

Dengem şaşsın bu salyalardan ve nihayetinde bu gün de benimle işi bitsin bu canavarın. Ayağa kalktığımda dengem şaşsın kabul, ama artık ayaklarımın üzerinde durayım.

Ne bekliyorum bu uçurumun kenarında, uçsuz bucaksız kül rengi bir diyar. Otu bile yok, her yer alevlerden geriye kalmış sanki. Kokusu da yanık, aşağıda yerde uzanan siyah bir ip, belki bir dal. Bana gelen mektup bir ferman, öyle eğleniyorum ki içimden üzülmek gelmiyor, aklımın ucundan geçmiyor. Demek bir şansım daha olacak, kesinlikle acı çekeceğim. O kral her şeyi biliyor madem, ne kadar ileri gidebileceğimden haberi var mı?

O ip yaklaşıyor sanki, bir kara yılan misali süzülüyor. Yaklaştıkça gözüm iyiden iyiye kesiyor onu. Duygusuzca izliyorum hareketlerini, içimde bir kibir. Dağın başına kadar çıkabilme ihtimali aklıma gelmiyor. Bakıyorum ona uzunca, nefeslerim bıkkın.

Sonra ağzımdan tutamadığım bir öksürük krizi kaçıyor, soğuk çoktan yakaladı bünyemden. Sorun değil. Ben buna da alışırım.

Kaç saat oldu, ne kadar zaman geçti zira bu bile beni tüketmeye yetti. Daha ne kadar kölen kalacağım, benim cingöz vicdanı eserim? Bir haykırış duyuyorum içeriden, beni çağırıyor, çağırsa ne fayda, çok yakında buradan gideceğim. Ama onun sonunu da görmek istiyorum, bana çektirdiği bu acıyı misliyle ödesin, görmek istiyorum. Sen ki beni kendine esir ettin, ölümün pençesinde can çekişin lazım şimdi gözlerime öylece çekip gidemezsin.

Şafakta Vampir Çıkmazı (+18)Where stories live. Discover now