Not: Bölüm 1032 kelimedir keyifli okumalar. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın sizleri seviyorum<3
" İsmini okuyacağım öğrenciler teneffüste ofisime gelsin...
...
11-K sınıfından
...
Ju-Won ve....
11-C sınıfından ...
Hwang Hyunjin."
Ne? O çocuğu tanıyorum galiba. Okulun bir yazılım projesinde karşı takımdaydı.
Min-Jun'u seçmelerini beklerdim. Yani bu daha çok işime gelirdi.
Jisung ve Min-Jun bana gülüyordu.
Js: İnanılmaz şanslısın,
Dedi ve bir kahkaha patlattı.Jw: Ya sorma.
IN: Hyunjin ve sen mükemmel bi takım olursunuz.
Umarım dalga geçiyordur.
Jw: Yav ben bu müdürün yapacağı işin taa içine ya. Koskoca okulda toplasan yazılım bilen 10 kişi vardır. Seçe seçe gidip beni seçiyor.
Mj: Çok başarılı olduğunu biliyor çünkü.
Jw: Yav tamam da neden gidip kalan 9 kişi içinden o çocuğu seçiyor.
Js: O sizin karşı takımdaki çocuktu değil mi?
IN: Aynen aynen. Hatta sırf onun yüzünden az daha kaybediyordunuz. Çok dişli bir rakipti.... AA bide tutmasak proje bitiminde sen az daha katil oluyordun. O çocuktu değil mi?
Mj: Evet o. O da şimdi hatırlatmasanız mı?
Jw: Tamam. Unutmuş gibi davranacağım. Teneffüste müdürün ofisinde hallederiz umarım.
Js: Şu sistem işinden bizim izleri silmene engel olmaz şu çocuk değil mi?
Jw: Gizlice hallederim o işi. Hem yasal olarak girersem siteye işim daha kolay olur.
IN: Aynen halledersin.
Jw: Hallederim.
"Tören bitiminde doğru sınıflarınıza."
Törene devam ettik. Marşımızı okuduk ve sınıfımıza çıktık.
Arka dörtlü olmanın verdiği gururla sıralarımıza oturduk. Sohbet muhabbet çoktan başlamıştı ki edebiyat hocası sınıfa girdi.
"Günaydın çocuklar."
"Günaydın", dedi sınıfın yarısı.
IN: Hocam gün daha aymadı ki.
Mj: Güneş bile uyanmamış burada ders işliyoruz ya!
"Çocuklar siz işlemiyorsunuz ki."
Jw: Hocam ben ders dinliyorum ama, günahımı almayın şimdi."
Js: Hangi birini alsın yani demi?
Bizim dörtlü gülmekten yarılırken sınıfın diğer kısmı ise küçük kıkırtılar salıvermişti.
Jw: Komik mi ya!
"Hadi derse başlayalım çocuklar. Oturabilirsiniz."
Sınıfça oturduk ve ders biraz ilerleyince tüm sınıf dersten kopup muhabbete başladık.
Kimi birbirine kağıttan notlar yolluyor kimi ise açık açık konuşuyordu. E kimi de
.. misal biz, beatbox yapıyordu.O kadar eğlenceli bir şey ki. Hocalar fark edene kadar yani. Mesela edebiyatçı henüz anlamadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pirate Of The Heart | Kalp Korsanı
FanfictionHayatına giren bir yabancı sana dokunmadan, sarılmadan, konuşmadan, duymadan hatta görmeden sevilebildiğini öğretmişken başına türlü olaylar gelmeye başlar. Sıkı dost olduğun yabancının aslında yanı başında duran aşık olduğun çocuk olduğunu keşfeder...