3.Bölüm~

25 9 0
                                    

Aşkı bilmemek güçsüzlükmüdür
Sırtını yaslayacak bir beden olmaması güzel sözler söyleyen, saçlarını okşayan bir insan olmaması insanı yanlız yaparmı
İnsanın yanlız yaşayıp yanlız ölmeyi kimse hak etmez benim yanlızlığım kendime değil çevremdekilere... sabah yine erken kalkmıştım 1 haftadır koşuşturuyorduk abimler düğün tarihi almışlardı 2 gün sonra düğünleri olacaktı herkeste telaş vardı düğünden sonra gitmem gerekiyordu okullar açılıyordu 2 haftalığına gelmiştim üzülüyordum aslında insanın evinden ayrılması zor oluyor :))
Bugün gelin alışverişi vardı en sevdiğim şeylerden biri alışveriştir kahvaltıya indim yavaşça abim ve babam yoklardı yavasça masaya oturdum annemin bakışları kısa süreliğine bana değdi ona bakınca gözlerini kaçırdı kim bilir yine neler düşünüyordur gideceğimi hala onlara söylememiştim düğün telaşı bitsin sakin bir zamanda anlatacağım beni anlayacaklarını umuyordum sessizce kahvaltı yapıp yola çıktık zehra ile görüşecektim bugün zehra benim çocukluk arkadaşımdı beraber büyümüştük uzun zamandır görüşmüyorduk zehrayı görünce direkt boynuna atladım o da gülerek sarılmama karşılık verdi
"Havin çok güzelleşmişsin" dedi utanarak "sağol sende çok güzelleşmişsin" en son 3 yıl önce görüşmüştük "nasılsın" dedim
"İyi sen nasılsın en son lise sonda seni görmüştüm okulun nasıl gidiyor" zehra pek okuma yanlısı değildi lisede ali diye bir çocuğu seviyordu onu bırakamam deyip okulu bırakmıştı ama ali kazanıp başka şehire gitmişti işte herşey bu kadar basitti "iyi gidiyor 2 senem var hala" dedim sohbet ederek buluşma yerine gittik kız tarafı çoktan gelmişti hemen yola çıktık yolda herkesin bize bakıp fısıldaşması beni tedirgin ediyordu  neslişah teyze (ferdanın anesinin)
bana seslenmesiyle düşüncelerimden sıyrıldım
"Havin oğlum yurt dışından yeni geldi şirkete artık o bakacak istersen avukatı olabilirsin staj imkanı verebiliriz sana" dedi
Ne diyeceğimi bilemedim bakışlarımı anneme diktiğimde gözlerinin parladığına şahit olmuştum hayır hayır !!!! ben okulumu seviyordum yapay bir tebessümle "teklifiniz için teşekkürler ama okulumu aksa-"
Lafımı bitremeden annem "olur neden olmasın" dedi gözlerim dolmaya başladı benim hayatımda herkesin söz hakkı vardı kimse benim ne düşündüğümü umursamıyordu
Tam konuşacakken annemin bakışlarını görüp susmak zorunda kaldım ne kadar acı...
Neslişah teyze"Ateşle
konuşurum o zaman" dedi yüzünde anlayamadığım bir tebessüm vardı fazla düşünmemeye karar verdim

YARIM SAAT SONRA

sonunda alışveriş bitmişti ama bizde bitmiştik ferda abimle buluşmaya gitmişti zehranında işleri çıkmıştı tek kalmıştım yani ferdaların oteline gelmiştik güzel bir yerdi... herkes şu yabancı adamı bekliyordu ferdanın abisini bizi o alacakmış ama yarım saatir onu bekliyorduk beyfendi hala teşrif edememişti yavaştan sinirlenmeye başlamıştım gelemeyeceksen en azından işim çıktı diyebilirdi
lavaboya gitmek için ayağa kalktım herkesin bakışları bana döndü sessizce "lavaboya gideceğim" dedim annem başıyla onaylayınca göz devirmeden edemedim kimse fark etmemişti zaten arkamı döndüğüm gibi yürümeye başladım lavaboda işlerimi halledince kapıyı açıp çıktım duvarın köşesinde iki beden gözüme çarptı merakıma yenilip oraya doğru yürümeye başladım onlara beş adım mesafede durdum gördüğüm şeyle gözlerim sonuna kadar açıldı adam kadını duvarla arasında sıkıştırmış öpüyordu !!!
Yüzümü buruşturmadan edemedim bir adım geri gittiğimde sırtım bir bedene değdi korkarak arkamı döndüm karşımda uzun boylu yunan tanrısı gibi bir adam duruyordu (maşallah demeyi unutmayın
sjsbsjsgs) çatık kaşlarıyla önce bana sonra arkama baktı dudaklarında sinsi bir gülüş belirdi bende arkama baktığımda adam kadını kucağında odaya götürüyordu hemen bakışlarımı kaçırdım kızardığımı hissediyordum karşımdaki adamın sesiyle bakışlarım ona çevrildi "ilk defamı öpüşen insan görüyorsun" ben yavaştan morarmaya başlarken o fazlasıyla eğleniyordu "şey ben yanlışlı-" sözümü bitirmeden karşımdaki adamın kahkahasıyla bu sefer sinirden kızarmaya başlamıştım "komikmi" dedim karşımdaki adamda yavaşça gülmeyi bırakırken kafa salladı "evet" gerizekalı dedim içimden yanından geçecekken bileğimi tutmasıyla şaşkın bakışlarım onu buldu "ne yapıyorsun bırak kolumu" dedim
Fakat karşımdaki kişi sadece gözlerime bakıyordu ne yalan söyleyeyim bakışlarından korkmuştum "olmaz" dedi
Korkum yavaş yavaş artarken bileğimdeki elini çekmeye çalışıyordum "son kez diyorum bırak kolumu" dediğim anda kolumu daha fazla sıkmaya başladı acıdan yüzümü buruşturdum karşımdaki kişi robot gibi tepki vermeden sadece gözlerime bakıyordu artık kolumu hissetmiyordum aklıma gelen ilk şeyi yaparak bacak arasına tekme attım sanki rüyadan yeni uyanmış gibi irkildi sonra acı bir inleme bıraktı tekrar kolumu tutacakken yüzüne attığım yumrukla yere düştü
Ayağa kalkmadan hemen koşmaya başladım arkamdan "dur" diye bağırsada koşmaya devam ettim annemler görüş açıma girince yavaşladım sakin adımlarla onlara doğru yürüdüm annem hemen ayağa kalkıp "nerede kaldın" diye sorunca elimi nereye koyacağımı bilemedim hemen toparlamak adına "lavaboyu bulamadım" dedim bakışları yumuşar  gibi olmuştu ama çok kısa sürmüştü "geç otur ateş birazdan gelecekmiş" sonunda dedim içimden bakışlarımı neslişah teyzeye çevirdiğimde memnun bir ifadeyle beni süzdüğünü fark ettim yerimde rahatsızca kıpırdadım bakışları sonunda benden ayrıldı arkamda bir yerde durdu yüzünde kocaman bir tebessüm oluştu ayağa kalktı "oğlum hoşgeldin" dedi
Oğlu??? Arkamı döndüm yavaşça gördüğüm şeyle gözlerim kocaman açıldı az önce yumruk attığım adam ateş denilen kişimiydi
olamazzzzz!!!!!

HAVİNWhere stories live. Discover now