9. bölüm

37 6 3
                                    

Gözlerimi tekrar açtığımda farklı bir yerde olduğumu anlamam uzun sürmemişti. Hızla etrafa baktığım sırada

Kelepçeli ve ağzımda bir bez olduğunu biraz geç olsada fark etmiştim. Hareketlerim kısıtlıydı.

Üstümdeki kıyafet gitmiş onun yerine sadece üstüme uzun beyaz bı tişört gelmişti. Boyu sadece kalçamı kapatacak kadardı.

Detaylı bir şekilde atrafa bakınca simsiyah bir odada sadece bulunduğum alan aydınlıktır ve kırmızı örtülü üstümde dahil yatağın her yanında

Gül yaprakları ile donatılmıştır. Kendini romantik sanıyor herhalde gerizekalı neymiş ona aşık olucakmışım hadi be ordan.

Anca sen avucunu yalarsın kim olduğunu sanıyorsan. Öncelikle sakın oluyoruz nefes alıp nefes veriyoruz.

Şimdi dikkatli bir şekilde bakarak burdan kurtulmanın yolunu arayalım. Etraf görünmüyor.

Ellerim de ayaklarım da kelepçeli. Sadece bir yatakta bağlı olduğumu biliyorum. Ağzım bı bez ile bağlanmış.

Dışardan gelen rüzgar sesi zamanın çok geçmediğini gösteriyor çünkü hava durumuna detaylıca bakmıştım.

Akşam 2 den sonrası fırtına göründüğü için o kadar olmadığı kanaatindeyim. Bizimkiler içkinin baya dozunu kaçırdılar

Bundan öğlene veya sonraki akşama kadar başlarını kaldırabilecek lerini sanmıyorum. Ordan içen herkes öyle belki olmasa bile beni bilmeyecekelerdir .

Yani başkalarından asla ümit etmiyoruz. İnui desem en son Koko ileydi belkide uyuduğu için geç fark edebilir.

Diğerlerine göre erken fark eder ama peki beni nasıl bulucaklar ki. Diyelim garsonları soruşturdular.

Bir şey diyeceklerinden biraz şüpheliyim.  Ahh her ne ise düşünmekten yoruldum. Durumum vahim orası kesin .

Oda da hep gül kokusu sarmış. Tamam gül aşkı simgeler ama ölmü de simgeler. Nedense bana bı uyku bastırdı.

"İyi uyudun mu aşkım" diyerekten karanlıktan çıktı. Ah ağzın kapalı küfre demiyorum.

Yanıma geldi ve saçlarımı okşamaya başladı o kadar rahatsız edici ki tüylerim diken diken oluyordu.

Kafamı çevirmeye kalksamda bir işe yaramıyordu. Elleri boynuma geldi. Baş parmağı ile okşamaya başladı.

Fark ettim ki bu pezevenk benim bacaklarıma bakıyor. Diğer eli o sırada bacaklarıma gitti.

Elinin tersi ile okşuyordu. Bu adam cidden hastalıklı bı kurtulsam göstericem gününü de.

Eli bacak arama gidince kıpırdanmaya başladım . Zincirden kurtulmak oçin çekil duruyodum.

O ise bana pis bir sırıtışla bakıyordu. Anlamadığım bir şekilde beni yataktan ters çevirdi.

Ondan sonra zincirlerin boyunu uzatraka kendi kucağının üstüne oturttu. Rahatsız ediciydi fırsatım olucak tı illa ki işte o zaman anladinız.

Basımı kaldırarak boynumu ortaya çıkardı. Dudağı boynuma sürtünürken elli aletime gitti.

Elini çekmesi için hareket ederken kucağında olduğum için tahrik olmuştu. Boynumu hafiften ısırıp aletime dokunmaya başladı.

Diğer eli goğsüme giderken zil sesi ile durdu. Beni yatağa bırakıp çıktı. Son saniyede kurtuldum bu zili çalan kimse ona borçluyum.

Çalan kişiyi merak ederken gelen silah sesi ile ürkmedim değil. Ardından kapı açıldı.

Her ne kadar merak edip bakmasamda gözlerimi açıp baktığımda. Pezevenk gülüşlü birini gördüm.

Ulan  köpek balığı seni gördüğüme hiç bu kadar mutlu olmadım ya. Taiju gelmişti. Beni nasıl buldu bilmesemde tam vaktinde gelmısti.

Zincirlerini çözdükten sonra ağzımı da çözdü. O mutlulukla ona sarıldım. Tabi uzanmamsan dolayı kalçam biraz açıkta kalıdı.

O sırada Taijunun eli kalçama gitti. Psivenk dememin nedeni ama onun dokunuşu beni rahatlatıyor.

Ceketini çıkartıp üstüme koydu ama adam öyle iri yarı ki içinde kayboldum. Beni kucağına aldı

Sonra çıktı ve araca bindirdi. Yorgunluktan kucağında mayışmıştım sonra uykuya daldım.

Yorgunummm uykum var ama uyuyamıyorum. Sınava çalışmam gerek keşke boş bı ders olsa ya azcık yatsam yeter valla.

taiju x takemitchi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin