Saatler gece yarısına doğru 11'i gösteriyordu. Atlas fark etmeden aldığı kıyafetin bu kadar açık olmasına içinden küfretmişti. Bense onun bu haline gülümseyerek bakmıştım.Şimdi ise yasal olmayan sınırdaki yarışlara katılmak için yoldaydık. İnsanların pek fazla yaşamadığı,etrafta çok fazla bina olmayan bir yere doğru gelmiştik. Yakınlarda gördüğüm bir kaç fabrika vardı. Biraz daha ilerleyince ilerdeki kalabalık gözüme çarptı.
Asfalt yol sanki yeni yapılmışçasına pürüzsüzdü. Arabamız iyice yaklaştı. Atlas bir kenara çekerek durdu ve arabadan indik.
Hava tüm vücudumu titretecek kadar soğuktu." keşke daha uzun bir şeyler giyseydin."
Diyen Atlas'ın kaşları çatılmıştı.
" Sen benim ne giydiğime mi karışıyorsun?" Dedim bende kaşlarımı çatarak" yoo," dedi itiraz dolu bir sesle. " ne haddime. Sadece hava soğuk. Üşütmeni istemiyorum."
" Hasta olup başına bela olmam." Kollarımı göğsümde bağlamıştım.
"Göreceğiz" diye mırıldandı.Kalabalık meydana doğru ilerledik. İnsanların arasından geçerek meydana ulaştık. Geniş asfalt meydanda 2 araba arka arkaya drift atıyorlar ve tekerlerinden çıkan dumanlar havaya karışıyordu. Tiz fren sesleri kulağıma ulaşıyordu. Her ne kadar rahatsız edici bir ses olsa da bu ortamda hoşuma gitmişti.
İnsanlar coşku ile bağırıyor,videoya çekiyorlardı. Kızın biri drift atılan arabanın camından çıkmış saçlarını savuruyordu. Dudaklarındaki metal piercing flaş ışıklarından parlıyordu.
Dudaklarındaki kıpkırmızı ruju adeta ben burdayım diyordu. Üstünde straplez bir crop vardı. Atılan driftler ile tekerlekler asfalt yolda siyah izler bırakıyordu.
Ellerinde meşale olan insanlar tutarsızca sağa sola sallayarak adeta görsel şölen sunuyorlardı. Müzik sesleri teker seslerine karışıyor ve insanlar bundan zevk alırcasına kahkahalar atıyordu. Lazerli ışıklar etrafta renkler bırakıyordu.
"Vay canına" diye mırıldandım. Gerçekten Harika görünüyordu.
" Yanımdan ayrılmanı istemiyorum." Dedi Atlas kulağıma fısıldayarak. Şahin kadar keskin olduğunu düşündüğüm gözleri dikkatle etrafı taradı.
Etrafta gezen erkeklerin çoğu soğuğa aldırmaksızın ya atletli yada tamamen üst kısmı çıplak şeklinde geziyorlardı. Bazılarının yüzünde kar maskeleri vardı.
Hatta gözüme takılan bir adamın başında peluş panda maske vardı.Her köşede birbirini öpen insanları görünce duraksadım. Bu manzaralara alışkın olmadığım için kocaman açılmış gözlerle etrafa bakıyordum.Atlas elini omzuma koydu ve ileriye yönlendirerek "kesinlikle ayrılmayacaksın." Diye ekledi tekrar kulağıma. Nefesi boynuma değmişti.
Çoğu kişinin elinde bira şişeleri vardı. Erkeklerle eşit derecede açık olmak isteyen kızlar neredeyse yok denecek kadar kısa kıyafetler ile etrafta geziyordu. " Sende benim yanımdan." diye ekledim bende Atlas'ın kulağına. Yüzünü gözlerime çevirdi ve bir kahkaha attı.
"Neye gülüyorsun?" deyip omuzlarımı indirip kaldırdım. " Ortalık herkes için kötü. Sende benim yanımdan ayrılamazsın."
"Hiç bir şeye " dedi kahkasının arasından.
" Çabuk moda giriyorsun. Bu hoşuma gitti."" Kabiliyetli çırak ustayı geçer derlermiş."
"Hı hı öyleymiş." Dedi alt dudağını dişlerken gözleri bir an dudağıma kaydı.
"Ayrılmayacağım yanından"
ESTÁS LEYENDO
SİYAH İZLER+18
Romance" Bu odada olan herşeyi sana unutturmak isterdim demeyeceğim." dedi bir fısıltı şeklinde. " keşke bu odada olan şeyleri sen yaşamadan önce bulabilseydim seni." Sanki büyük bir pişmanlığını dile getiriyor gibiydi. Bu Sözü bana yetmişti. Geç bile...