1. Bölüm "Diyardan diyara"

45 7 55
                                    

Merhabalaaarr ilk bölümümüz, olayları daha iyi anlayacağınız o bölüme sonunda geldik diyebilir miyiz? Tepkilerinizi okumak için çok heyecanlıyım. Ve unutmadan yıldıza tıklayıp bana destek olmayı unutmazsanız çok mutlu olurum. Hepinizi kocaman öpüyorum ve ilk bölümüz ile sizi baş başa bırakıyorum.❤️‍🩹

Hiçbir zaman korkak ve çekingen bir kız olmamıştım. Hatta aksine, korkmayı değilde hep korkutmayı sevmişimdir. Kim bilebilirdi ki bu sefer korkan tarafın ben olacağımı.

Gözlerimi ilk defa araba korna sesleri, ve insanların kavgalarıyla değil de. Kuş cıvıltıları ve sessiz sakin bir şekilde açmıştım. Bugün çok garip başlamıştı, sanırım benim ülkeden gideceğim gün ülke kendisine gelmişti.

Dün geceden hiçbir şey hatırlamıyordum. Başım çok ağrıyordu ve hemen bir ağrı kesici içmem gerektiğini kendime hatırlattım.

Yatağımı toplayıp kalktığımda her şey aynı gibiydi, ta ki telefonumu bulamadığımı farkettiğimde. Dün gece kör kütük sarhoş olarak eve geldiğim için nereye koyduğumu hatırlamıyordum. Odamı biraz gezince tek farklılığın bu olmadığını anlamıştım. Sadece telefonum değil hiçbir teknolojik eşyam odada yoktu. Hepsinin bir anda kaybolması saçma gelmişti. Ama bunu çok kafaya takmamıştım. Kocaman evde illa ki çıkarlardı bir yerden. Neyse ki valizim her zamanki koyduğum yerde duruyordu.

Saate baktığımda sabah 6.30 olduğunu görmüştüm. Uçağım 8.45 de olduğu için rahatlıkla yetişebileceğimi düşünüyordum.

Ta ki hiçbir şeyin yolunda gitmediğini görene dek.

Perdelerim kapalı olduğu için ortam çok kararmıştı ve bu beni rahatsız etmişti. Güneş ışığı almak için camımı açtığımda buranın benim mahallem, ilçem, şehrim olmasının asla ama asla imkanının olmadığını gördüm.

Etrafta ağaçlardan ve küçük çadırı andıran evler dışında hiçbir şey yoktu. Tabii ki aynı zamanda evimin tam karşısında, olan o krallık dışında.

Neredeydim ben? Dün gece kimseyle başka bir eve gittiğimi hatırlamıyordum oysa ki.

Resmen bir sarayı andırıyordu. Hatta andırıyordu demem fazlasıyla yanlış olurdu, orası tam anlamıyla bir saraydı!

Bunlar gerçek olamazdı, sanki bir masalın içindeydim. Hızlıca üstümdeki kıyafetlere bile bakmadan odamdan çıktım. Ve farkettim ki, sadece odam değil tüm evim değişmişti.

Sanki benim evimdi, ama değildi. Birçok şey eksikti ve çok sadeydi. Kedim nori, peki ya o neredeydi? Evin içinde dolaştıkça bir şeylerin sarpa sardığını iyice anlamıştım.

Bunlar bir rüyaydı, ve ben kötü bir rüya görüyordum. Kendimi sadece bu şekilde avutabiliyordum. Zaten bir rüya olduğuna emin gibiydim. Böyle şeyler gerçekte olmazdı, olamazdı.

Her şeyin mantıklı bir açıklaması vardır değil mi? Belki de gece bir şeyler içmiştim ve başka bir mahalledeydim şu an. Bunu bilebilecek tek bir kişi vardı.

Hızlı adımlar ile üstümde ne olduğuna bakmadan dışarıya çıktım. Ve farkettim ki bu binada tek değilim, sitem eski düzeninde duruyordu. O büyük ve görkemli bahçesi, çardağı, büyük havuzu. Aslında her şeyi duruyordu. Tek bir şey hariç.

Binalar, binalarımızın yerlerini çadılar almıştı. Her binanın yerinde 2-3 tane ufak çadır vardı.

Bu kötü bir 1 Nisan şakası mıydı? Bu kadar yeterdi. Karşımda kocaman bir krallık var ve herkes çadılarda yaşıyor. Nasıl bir yerdi burası? Ben neredeydim?

Ben bunları düşünürken bahçenin kenarında bir kadının ağaçlarımızdan elmaları almaya çalıştığını gördüm. Normalde sitemizde bir elma ağacı yoktu. Fakat burada vardı. Neler olduğunu sorabileceğim tek insan oydu burada. Başka kimseyi göremiyordum ve bu içimin ürpermesine sebep olmuştu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 09 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KATİL İLE BİRLİKTE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin