Cehennem'in Melekleri

1. Bölüm

Şafak sökmek üzereydi. Dakikalar saatleri kovalarken beyaz tenlinin tüm odağı karşısındaki esmer tenliydi. Gözlerini ona dikmiş tüm dikkatini ona vermişti. Aklından onun hakkında bin bir türlü soru, düşünce ve hayal geçiyordu. Esmer tenli ise ona bir kez bile göz ucuyla bakmaması ise onun gıcığına gidiyordu. Onun da kendisine bakmasını, aynı şeyleri istemesini, düşünmesini istiyordu.

Beyaz tenli elini saçına attı ve geriye taradı. Oturduğu yerde dikleşip elindeki iskambil kağıtlarına baktı. Masadaki herkes sırayla masaya kağıtları bırakırken, bırakmayan bir tek beyaz tenli ve esmer tenli kalmıştı. Beyaz tenli masaya baktı ve ardından gözlerini esmer tenliye çevirdi. Esmer tenli de kendisi gibi masaya ardından beyaz tenliye baktı. Beyaz tenli kendisine bakan esmer tenliyi görünce yarım ağız güldü.

~~~~~~~~~

Jimin elindeki kağıtlara pür dikkat kesilmiş ne yapacağını düşünüyordu. Taehyung ise rahat takılıp elindeki kağıtlar ile oynuyordu. Jimin kendini sıkışmış hisseti. Yapacağı her hamle kendisinin aleyhine işleyeceğini biliyordu. Stres ile geriye yaslandı. Ne yapacağını şaşırmış gibiydi. Masadaki 2 kişi elindeki kağıtları masaya bıraktı sırayla. İkiside kendisinden emindi. Masaya bırakan ikili kağıtları bıraktıktan sonra birbirlerine baktı. Birisi diğerine göre düşük sayıya sahipti. Düşük sayıya sahip olan diğerine sinirli bir şekilde bakarken, diğeri ona gülerek bakıyordu.

Jimin o sırada önündeki Yunan Tanrı'sına takılmıştı. İlgi odağı kağıtler iken ne olduğunu anlamadığı şekilde bu sefer karşısındaki herif olmuştu. Şikayetçi değildi. Şikayetçi olamayacak kadar etkilenmişti karşısındakinin dış görünüşünden.

Jimin kağıtlara bakıp güldü ve kendisinin bir şansı olduğunu düşünmüştü. Rahatlamışlıkla yerinde dikleşti. Elindeki kağıtlarla oynadıktan sonra karşısındakine baktı. Jimin ona baktıkan kısa bir süre Taehyung'da ona bakmıştı. Jimin'in yüzünde yarım ağız bir sırıtış oluştu. Taehyung kendisine gülerek bakan herife baktı. Onun kendisinden bu kadar emin duruşuna alaycı bir tavır ile baktı. Jimin elindeki kağıtları bir araya getirdi. Masaya yan bir şekilde vurdu, ardından elindeki kağıtları açarak masaya bıraktı. Taehyung, Jimin'in kağıtlarına baktı. Yüzünde zafer gülümsemesi olmuştu.

Jimin, Taehyung'un yüzündeki gülümseme sayesinde kendisinin yenildiğini anladı kazanın o olduğunu anladı. Jimin yerinde sanki kendisi kazanmış gibi rahat rahat oturuyordu. Taehyung elindeki kağıtları açıp masaya koydu. Jimin kağıtlara baktı ve kazanın karşısındaki Yunan Tanrı'sı olduğunu anladı. Bu onun için sorun değildi çünkü kendisi kazanmıştı. Oyunu mu? Hayır, karşısındaki Yunan Tanrı'sını.

Masadaki diğer iki kişi Taehyung'a korku ile bakıyordu. Masadaki herkes hayatına oynamıştı. Şimdi diğer ikisi ölmekten korkuyordu. Taehyung geriye yaslanıp arkasındaki adamlara elini açık bir şekilde uzatmıştı. Adamlardan birisi yanına gelip belindeki silahı çıkartıp emniyetini açarak Taehyung'un eline verdi. Taehyung ikiliye sıktı ve gözlerini Jimin'e getirdi. Jimin geriye yaslanmış kendinden emin bir şekilde oturuyordu. Taehyung ona bakıp aşağlar şekilde güldü. Silahın namlusunu Jimin'e çevirdi. Yüzünde veya hareketlerinde bir değişiklik olmamıştı Jimin'in. Taehyung onun bu haline bakıp süzdü. Yarım ağız gülerek masaya yaklaştı. Silahı masaya bırakıp ellerini birleştirdi. Jimin onun bu haline gülüp onun gibi masaya yaklaşıp ellerini birleştirdi.

"Neden öldürmedin beni? Hayatlarımızın üzerine oynamamış mıydık?"

Taehyung sözünü kesmeden dinledi karşısındaki bebeği. Yüzüne yarım ağız bir sırıtış yerleştirdi. Ellerini ayırıp, sağ elini sol kolunun dirseğine, sol elini sağ kolunun dirseğinin üzerine koydu.

"Hayatlarımızın üzerine oynadık evet ama sondandırmak üzere değil. Yanlış mı hatırlıyorum?"

Jimin duyduğu cümleden sonra yüzünde şeytani bır sırıtış oluşmuştu. Sanırım en başından beri istediği şeye çoktan sahipti. Jimin ellerini ayırmış, bir elini çenesinin altına koyup Taehyung'a baktı.

"Peki benim hayatım üzerinden ne yapacaksın?"

Taehyung geriye yaslandı ve masanın üzerindeki silahı alıp emniyetini kapatarak arkasındaki adamlardan birisine verdi. Jimin'e pür dikkat kesildi. Yüzündeki sırıtış tam anlamıyla kayboldu ve yerine ciddi bir yüz ifadesi aldı.

"Hayatını kendime oyuncak edeceğim."