Alacalı Gazel Mersiyesi

Bir yayvan mevcudiyetin metropolü olan lahzalaşmış zaman,
Bir ütopya, tanımlanmamış anarşilerin aşınmış zihni,
Yazımı ve okunuşu farklı, ötekileşmiş çocuksuluk

Teorik olarak bakışları belki yuvasından fırlamış saçmaları ya da inine girilmiş hiç de tatlı dille uyarılmamış bir yılanı andırabilir.
Elindeki ve kalbindeki kadını gasp edilmiş, renkler anlamını yitirmiş, İlyada'yı siyah bir gelinliğe teslim edişinin beşinci dakikası, on yedinci saniyesinde.

Kırmızıyı severdi, fakat şimdiki kırmızının bulamacı yerde yatan geleceğini birleştirmeyi amaçladığı İlyada'sının müstakbel eşiydi.
Elinden alınan huzur, mekanikleşmiş stresin mayınlarını döşerdi.
Ateşlenmek içinse konakçının koordinatları yeterdi.

Gittikçe tazyikleşen dehlizleri saflara ayrılmıştı. Mor halkaları onu zavallı bir uykusuz gibi süslerken, tuş eden bakışları tamamen tezattı.
Gondoldakilerle birbirine eşlediği paradoksunun koşutu, sevgilisinin süslü tokasının müstakbel eşinin göğsüne saplanmasına ve içindeki dinmeyen öfkeye rağmen hiçbir şey hissetmiyordu.
Parça parça tüllerle bezenmiş sedefin saflığı, tokanın saplandığı yerden ötürü kızıl bir damgayla aşlanmıştı.

Tokanın açtığı artezyenin deliliği ise dinmiş, bir ufak ürkünü andıracak şekilde etrafında birikmişti.
Bu saatten sonra İlyada'dan yas tutması beklenirdi, o ise erosun kurşun uçlu ok kesildiği sevgilisine inanamamış, saçları çoktan pıhtılaşmaya yüz tutmuş yapışkan sıvıyla bulanmıştı.