ep-20

624 95 161
                                    

İyi okumalar, oy ve yorum teşekkür ederim.

"Bekleyecek miyiz böyle?" Jisung, arkadaşı Hyunjin'in onu götürdüğü yere gelmiş, Hyunjin ile birlikte onun flörtünü beklemeye başlamıştı. Ne arıyordu ki burada?

"Gelir şimdi. Dakiktir o." Hyunjin, barın giriş kapısına gözlerini dikmiş bakıyordu. Jisung yerinde rahatsızca kıpırdanmıştı.

"Hyunjin beni bırak gideyim ya. En azından köşeye falan at." Hyunjin, mızmızlanan Jisung'un kolunu sertçe tutup kendine yapıştırmıştı.

"Hayır. Duracaksın." Jisung gözlerini devirmiş, sesli ve ışıklı ortamda gözlerini gezdirmişti. Farklı bir zamanda olsaydı fazlaca eğlendirdi fakat şu an sadece gürültü kirliliği çekiyordu.

Hyunjin yüzünden zorla süslenmişti. Bu çocuk kendine fazla güveniyordu. Neyse ki Jisung güvenini yok edecek birisi değildi. Yine de kendini olabildiğince kapatacileceği şekilde giyinmiş, göz altına küçük bir sticker yapıştırmıştı. Hyunjin ona 'neden bunu yapıştırdın?' dediğinde 'barkodummuş gibi düşün, hiç çıkarmayacağım bunu.' demişti. Hyunjin'in dediği tek şey ise 'daha içmeden aklını kaybetmişsin.' olmuştu.

Pekala, sonuç olarak buradalardı. Akşam saatleri ve gürültü dolu bir ortam. Bir insan neden yeni tanıştığı biriyle burada görüşürdü ki? Hyunjin korkmakta haklıydı.

Uzun saçlı etrafına bakınırken gördüğü beden ile hızla ayağa kalktı.

"Kız koş!" Jisung'u omzundan çekerek ayağa kaldırdığında kahverengi saçlı yerinden sekmiş, ardından Hyunjin'e uyum sağlamıştı.

Altın rengini andıran saçlara sahip olan çocuk etrafına bakınırken önünde bir anda beliren uzun saçlı ile irkildi. Hyunjin ona gülümsediğinde o da aynı şekilde karşılık vermişti. Gamzeleri belli olduğunda Hyunjin'in gözleri oraya kaymıştı.

"Jeongin'imin gamzeleri." Parmağını kaldırıp direkt olarak yanağına dokundurmuş ve gülümsemişti. Jisung arkadaşını seyrederken gözlerini kırpıştırmıştı. Fazlaca garip ve samimi... Kesinlikle kıskandı.

Gözlerini etrafa çevirmek isterken bakışları Jeongin denen çocuğun arkasındaki adama kaydı. Tamamen kendisine kitlenmiş bakan adamı gördüğünde gözleri şaşkınlıkla aralanmış, ceplerindeki ellerini dışarı çıkarmıştı.

Jeongin abisine döndüğünde bir adım geri çekilip onu hafifçe öne iteledi.

Hyunjin'in gözleri de aynı Jisung gibi araladığında arkadaşının yanına doğru kaydı. Yüzüne gergin bir gülümseme kondudurken Jisung'u cropunun tenini boş bıraktığı yerden cimciklemişti. Jisung onun elini sertçe yakalayıp geriye atarken Jeongin'in konuşmasına odaklanmaya çalıştı. İkisi de öğretmenlerinin burada ne yaptığını çözememişlerdi.

"Sen arkadaşını getirince ben de abimi getireyim dedim." Hyunjin'in ağzı yere düşmüş gibi açıldığında Jisung'a döndü. Jisung ona bakmayıp karşısındakine çevirmişti bakışlarını. Minho'nun gözleri başka bir yere dönüktü ve etrafı seyrediyordu.

Jisung, görmezden gelindiğini fark ettiğinde derin bir iç çekti. Bu hoca iki hafta önce her şeyine karışan bir maydanozdu, bu yüzden burada ne yaptığını sorgulamasından korkmuştu. Ama o hiçbir şey dememişti. Niye bir şey desin ki zaten?

Jisung kendi düşüncelerine dalmışken Hyunjin yeniden Jeongin'in yanına geçti. Direkt olarak kulağına fısıldadığında Jeongin gülümsemişti.

"Oturalım bir yere." Kendisine bakmasını sağladığı abisine göz kırptığında Minho gözlerini devirip derin bir iç çekmişti. Çok pis sıkışmış hissediyordu. Kaçmaya çalıştığı kişiye kendi kendine yakalanmıştı.

Love For Love's Sex -minsungМесто, где живут истории. Откройте их для себя