Hate Yourself

1K 105 41
                                    

Kan.

Yara.

Çizikler.

Gözyaşı.

Eğer hayatını birkaç kelimeyle anlat deseler, bunları kullanırdım.

Byun Baekhyun hayatımın gün ışığı gibiydi. Ben karanlık bir ormanda kaybolmuş bir kuş, o ise bana yol gösteren ışık.

Ben ona hayatımı adamıştım. Ona ufacık bir zarar gelse aklım kayacak gibi oluyordu ve buna rağmen böyle yapması beni belki de milyon kez öldürmesine sebep oldu.

Bizimkisi basit bir ayrılık değildi. Öyle bir şey olsaydı sarhoş olup yanına gider ve dakikalığına da olsa onu görebilirdim ama bu böyle bir şey değil.

Her şey o gün başladı. Benim en mutlu olduğum gün.

Sonbahar kendini iyice hissettirmeye başlamış, turuncu yapraklar yere düşmüş ve muazzam görüntüler oluşturmuştu. İlişkimizin 4. ayındaydık ve gerçekten mutluyduk. O zamanlar Baekhyun'un kilosu yerindeydi ve hiçbir hastalığı yoktu.

Biz bir banka oturmuş gülüşürken Baek birden beni öpmüştü. İtiraf etmeliyim ki gerçekten muazzam bir duyguydu. Onun dudakları sarhoş edici ve bağımlılık yapıyor.

Ve sonra o lanet herifin sesini duydum. Onu bu haldeyken bile pataklamak istiyorum.

Bize ölmemiz gerektiğini ve iğrenç olduğumuzu söyledi. Ve ben hiçbir şey yapamadım.

Baekhyun'un suratı öyle bir düşmüştü ki paramparça olduğumu hissetmiştim. Gözleri dolmuş ve bana bakmıştı. Tam o an ölmek istedim.

Daha sonra eve gittik. Benim evimde kalması çok güzeldi çünkü onu her yerini ezberleyecek şekilde inceleyebiliyordum. Uyurken kokusunu doyasıya içime çekebiliyordum ve saçlarını okşayabiliyordum.

O akşam benimle fazla konuşmadı. Sadece beraber yemek yedik ve balkonda oturduk. Gerçekten üzgündü. Ona bunları takmamasını ve üzülmemesini söyledim fakat o sadece burukça gülümsedi.

Ertesi gün eve çok üzgün döndü. Ona ne olduğunu sorduğumda sadece çocuklardan biriyle kavga ettiğini söyledi. Bana yalan söyledi.

Daha sonra öğrendim. Bir erkekle ilişki yaşadığı duyulmuş ve ona sataşmışlar.

Bunu tüm içtenliğimle söylüyorum, Baekhyun bunların hiçbirini hak etmedi. O herkesten çok daha mükemmel biri. O aşık olunası biri. O harika biri.

Daha sonra olaylar karmakarışık bir hal aldı. Baekhyun banyoda çok uzun kalıyordu ve çıktığında berbat görünüyordu.

Gün geçtikçe kilo vermeye başladı. Kemikleri iyice belirginleşmişti ve göz altları çökmüştü.

Bir gün üzerini değiştirirken gördüm onu. Kapının arkasından gizlice gözetliyordum çünkü vücudunu bana göstermekten kaçıyordu.

Kolları ve bacakları çizikler ve kesikler içindeydi. Kendimi durduramayıp yanına gittim. Her bir yarasına öpücük kondurdum. Onu rahatlatmış olmasını umuyorum.

Kendini durduramıyor, sürekli çizikler atıyordu bedenine. Durduramadım onu. Eski Baekhyun gitmiş, yerine ruhsuz biri gelmişti.

Benim gün ışığım yok olup beni karanlık içine terk etmişti.

Bir gün okuldan dönmüştüm. Ortalıkta görünmüyordu ve not da yoktu. Daha sonra onu banyoda buldum, kanlar içinde.

O an yaşadığım korku, o kaybetme korkusu beni öldürebilirdi.

İyileşti. Ona kilo aldırmaya uğraşıyor, olabildiğince besliyordum. Aynı zamanda çalışmasına izin vermiyor ve onun yerine kendim çalışıyordum.

Karşılığında istediğim tek şey bunu kesmesiydi. Beni sevmese bile olur, sadece bunu kesmesini istiyordum.

Her şey güzel gidiyordu. Mutluyduk. Onu güzelce doyuruyordum ve bana gülümsüyordu. Bundan daha güzel ne olabilir ki?

Daha sonra o lanet gün geldi.

İşten çıkmış, markete uğramıştım. Baekhyun için onun en sevdiği çikolataları almıştım ve ona sürpriz yapmak istiyordum.

En güzel ses tonumla ona seslendim. Biliyorum ki, Baek ses tonlarına bile kırılır.

Cevap gelmedi. Poşetlerle beraber odaya girince ne yapacağımı bilemedim.

Şaheserim, benim Baekhyun'um havada asılı duruyordu. Yerdeki ufak sandalye bana sanki geç kaldın diye bağırıyordu.

Ruhum o gün öldü. Karanlık hapsetti beni. Gün ışığım sonsuza dek veda etti dünyama.

Bunları sana söylüyorum Baekhyun. Neden böyle yaptın? Niye beni dinlemedin? Niye bizi öldürdün?

Sana gel demeyeceğim. Ama gel, sen bana yürüyerek gel. Ben sana koşarak geliyorum.

Göz yaşlarım tenimi kavuruyor. Seni özlüyorum Baekhyun. Seni çok özlüyorum.

Biliyorsun, aşk cinsiyet tanımaz. Önemli olan kalbin içindeki duygulardır.

Evimizin yüksekte olması ne büyük şans! Şimdi ben o balkonun kenarında bunları yazarken düşünüyorum. Sahi, sen gittikten sonra ilk kez düşündüm.

Şimdi sana gelmek için sadece bir adım atmam gerek. Beyaz mı oralar? Bilirsin beyazı sevdiğimi. Bu beni mutlu edecek.

Umarım orada da kolların ve bacakların kesik değildir. Dayanamam tekrar onları görmeye.

Son kez dua ediyorum Tanrı'ya. Ve şimdi, yanına geliyorum.

Byun Baekhyun. Sana geliyorum.

Hate Yourself//ChanBaek OneshotWhere stories live. Discover now