7. BÖLÜM: "ÖLÜM MAKİNESİ"

126 5 14
                                    

Merhaba bebeklerim!!! Size çok uzuuunn bir bölüm getirdim normalde yarın 12 Nisan'da gelecektik ama daha fazla bekletmek istemedim yazmışken atmak istedim zaten çoğu bölümler rötarlı geliyordu.
Bayram şekeri tadında bir bölüm🍬🍭🍩
İyi bayramlarınız olsun!!! Nice birlikte güzel bayramlara🖤
Sevdim ve çokça öptüm😻

İyi okumalar!!!🌀🌪️


°♪Billie Eilish- What Was I Made For?
•♪Müslüm Gürses- Nilüfer
•♪Sen varsın diye- Yüzyüzeyken konuşuruz
°♪ Ed Sheeran- Perfect

ÖLÜM MAKİNESİ

Hayat dediğin ince bir ipin üzerinde yürümek.
O ince ipte sayısız insan var o insanlardan bazıları senin ayağına takılıp seni düşürmeye çalışır bazılarıysa o ipten düşecek olduğunda ellerini uzatır sana, böylece kurtarmış olur seni araftan.

Hayatım o ince ipte yürümek ve düşmek arasında geçti. Beni düşürenler varken yardım eli uzatan kimse yoktu. O ipe ellerim kanarcasına sarılır öyle çıkardım o araftan.
Canım çok yanardı ama kimseden yardım istemezdim.

Yardım istemek benim için çok uzak bir kavramdı. Belki bunun sebebi küçüklüğümden beri her sorunu kendi başıma halletmeye çalışmam.

Yardım istersem yardım edemeyeceklerini bildiğimdendi belki de.
Bana ben bile yardım edemiyorken başkasının yardım etmesini beklemek değil istemek bile başlı başına saçmalıktı.

Yardım istemeyi bile bilmiyordum. Söze nasıl başlanılırdı?
Lütfen? Sana ihtiyacım var. Yardım edebilir misin?
Nasıl bir soru eki getireceğimi bile bilmiyorum.

Şimdiyse yardım istememe gerek yok çünkü hepimiz aynı yolda yürüyoruz. Hepimiz o ince ipin üzerindeyiz ama hepimizin gideceği yer aynı. O yüzden birbirimize kenetlenerek gitmek zorundaydık. Düşmemek için.
Eğer düşmeyeceksem bu yolda yara almayacaksam insanlara güvenmeyi seçebilirdim.

Ona güvenebilir miydim? Gözlerinde güven vardı. Bana güvendiğini biliyordum. Eğer güvenmeseydi o dosyaya açıp bakabilirdi ki hâlâ bakma şansı var ama bana güvenmeyi seçti.

Az önce "eve geliyorum."diye bir mesaj attı sanırım ortada ciddi bir sorun vardı. Bu sorun neyse tüm timin beni aramasına sebep olmuştu. Sorunu hâlâ biliyor değildim ama karanlığın adım seslerini işitiyordum.

Kapı zili çaldığında yerimden fırlayarak kapıya koştum. Kapıyı açtığımda karşımda o vardı. Kapıyı ben açtığım için şaşırmış gözlerle bana bakıyordu. Kapıyı açtığıma bile şaşırıyordu.
"Hoş geldin."dediğimde ortada bir sorun olduğunu bildiğimden meraklı gözlerle ona bakıyordum.

Yüzünde hiçbir duygunun esamesi yoktu. Bana robot diyorlardı ama daha onla tanışmamışlar.
İçeri girip kapıyı kapattığımda o gözlerimin fal taşı açılmasına neden olacak cümleyi söyledi.
"Saadettin Çakır öldü."dediğinde hepimiz ona olması gereken o değil miydi bakışı atıyorduk.
O da tabii ki biz onu anlamazken o bizi anladı.
"Sorun benim öldürmemem."dediğinde hepimiz ona bakakaldık.

"Kim öldürmüş o zaman?"diye ilk soruyu ben sordum.

"Bilmiyorum önemli olan kim öldürdüğü değil öldürülmüş olması. Bu senin sunduğun argümanın doğru olduğunu gösteriyor."dediğinde aklıma gelen şeylerle anlık olarak ön beynimde şimşekler çaktı.

FIRTINADA Kİ KASIRGA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin