SATILMIŞ

-8-

[Oylamayı unutmayınn aşklar🫶🏻😻💌]

;

Elimdeki kırmızı elbiseden başımı doğrultup Adarın soğuk hatlarına baktım.

Gözlerim dolmuştu, ağır bir yumru boğazımdan aşağı kendini bıraktığında gırtladığımda acı bir hissiyat bıraktı.

Titreyen sesimle, "ne saçmalıyorsun"  diyebilmiştim.

Sıkılmışça nefes verip sorumu yanıtladı,

"Bir saat sonra hazır ol, müşteri bu bekletmeye gelmez!"

Ciddi miydi yani? Karışmdaki varlığın adar olduğundan tamamen şüpheliyidim artık.

Gözlerimi sıkıca kapatıp açtığımda her şeyin palavra olmasını istedim.
Ama değildi, hala aynı ciddiyetle bakıyordu yüzüme.

Midem  ilk defa Adara karşı böyle kötü hissediyordu, karnımdaki kelebeklerden sadece bulantısı kalmıştı.

Beni ne sanmıştı, veya kendini ne sanıyordu? Kırılan grurumla yüzüne geçirdiğim tokat nedeniyle başı yana düşmüştü.

Artık yaşlar biber birer yanağımı ıslanmaya başladığında acıyla ısırdığım dudağımı bırakıp fısıldadım.

"Sen...sen çok kötüsün"

Hızla arkamı dönüp odayı terk ettim, koşarak merdivenleri birer birer bitirdiğimde gözüm dönmüştü sinirden.

Nereye bastığımı kaçıncı katta olduğumu tamamen unutmuş tek yaptığım hızla inmekti.

Sonunda biten merdivenlerin ardından çıkış kapısını bulup bahçeye attım kendimi.

Rahat bir nefes almak istediğimde arkamda kalan kapıdan gelen yoğun sesle kalp atışlarım düzene girmeden bir kez daha bozuldu.

Adar koşarak kapıdan çıkıp bahçede gözleriyle beni aradı,

Sonunda istediği şeyi görünce burnundan soluyarak yanıma yürümeye başladı.

Bahçenin genişliğine bakıp koşunca Adar bir küfür savurup bağırdı.

"Kaçabileceğin biryer değil burası, verilen göreve sadık kalmakta senin borcun"

Borç dediğinde ayaklarım buz kesmiş adım atmayı bırakmıştı.

Üşüyen bedenim şimdi yanıyor yandıkça benide yakıyordu.

Elimin tersi ile yanaklarımı silip acıyla güldüm.

"Borç mu... hah ha hah"

"Neyin borcunu ödüyorum babamın mı" dedim alaya alarak.

Yanıma yürümeye başladığında kokusunu daha net alabiliyordum.

"Evet, babanın borcu"  dedi sabrı kalmamış gibi görünüyordu.

Alayla dudaklarıma kondurduğum gülüş solmaya başladığında sildiğim yaşlar yenisiyle yerini dolduruyordu.