12.B

56 26 64
                                    

Gözlerimi açtığımda burnuma gelen kan kokusuyla midem bulandı karşıma baktığımda sandelyeye oturmuş sırıtarak beni izleyen areli gördüm buda dost mu düşman mı karar versini artık.

"Asrın nerede"dedim "cesedini görmek istermisin"dedi "ölmedi değil mi"dedim dolu gözlerimle "öldü"dedi ve yanıma gelip beni çözdü kolumdan tuttu ve beni bir odaya getirdi.

Oda biraz karanlıktı tam ortasında bir yatak gibi bir şey vardı üstünde biri yatıyordu ve beyaz örtüyle kaplıydı yoksa o asrınmıydı koşarak yatağın yanına gittim ve örtüyü çektim.

Asrın'dı göğsüne vurmaya başladım "asrın uyan lütfen uyan benim senden başka kimsem yok lütfen uyan"dedim ve yere çöküp ağlamaya başladım.

"Lütfen uyan"derken sesim çıkmıyordu ayağa kalktım ve gözyaşlarımı sildim arelin yanına gittim elime tükürüp üst üste tokat attım ve tekmelemeye başladım.

Ellerimi sıkıca tuttu "uslu dur canın yanmasın"dedi ellerini çevirip tekme atmamla yere düştü bende kapıyı açıp dışarı çıktım.

Artık güçlü bir kız olmam gerekiyordu evden çıktım ve yürümeye başladım kulaklıklarımı çıkarıp kulağıma taktım ve şarkı açtım.

Gitme kal   Dolu kedehi ters tut

"Senin kollarında başlayan sabahlara biten gecelere doyamadım hala huzur bulduğunda kıskanırmış işte hayat garip ama ne olur üzülme artık değilsin yanlız."

Şarkıyı kapattım kulaklıkları çıkardım sonunda taksi bulmuştum durdurup bindim ve yolu tarif ettim vardığımda parayı ödeyip indim içeri girdim ve asrının odasına girip yatağa uzandım.

"Biliyorum seni sevmemem gerek sen doğru kişi değilsin ama aşık oldum sana yapabileceğim bir şey yok beni neden bıraktın"gözlerimdeki yaşlar süzülmeye başlamıştı.

Salondan ses gelince masadaki vazoyu alıp salona indim koltukta oturmuş biri vardı asrın olamazdı arakasına geçtim tam kafasına vuracakken arkasını döndü ve ellerimi tuttu.

"Yardım edin hırsız var"diye bağırmamla eliyle ağzımı "hırsız değilim ben"dedi ve elini çekti "kimsin sen"dedim "asrının arkadaşıyım ben o nerde"dediğinde gözlerim doldu "öldü"dedim "ne nasıl"dedi "arel öldürdü"dedim ve koltuğa oturdum.

"İntikam almak istermisin?"dediğinde başımı aşağa yukarı salladım "gel benimle"dedi ve ayağa kalktı bende onu takip ettim.

Asrının bana dövüşmeyi öğrettiği yere gelmiştik tabi doğru düzgün ögretemedi ama neyse "adın ne"dedim "burak"dedi "ne yapacağız burada"dedim "dövüşmeyi ve silah kullanmayı öğreteceğim"dedi.

"Asrın bana öğretmişti"dedim "tam olarak ögretemedi ama"dedi yanıma gelip elime silahı verdi "şişeleri vurmaya çalış"dedi şişelere döndüm ve ateş açtım hepsi kırıldığında sırıtarak burağa döndüm.

"Güzel"dedi e harfini uzatarak "şimdi sıra dövüşte"dedi "başlayalım"dedim ve karnına tekme attım tekrar tekme atacağım sırada bacağımı tuttup çekmesiyle yere düştüm kalkamya çalışacakken üstüme çıktı.

Yüzüne yumruk ettım şimdi ben onun üstündeydim "nasıl"dedim sırıtarak ve karnına bastırdım nefes alamadığı için öksürmeye başladı bende ayağa kalktım.

Kapıyı açıp dışarı çıktım ve mutfaga gittim bardağa su dolurup içtim "ilk denemen için güzeldi maviş"dedi "şimdi ne yapacağız"dedim "dövüşmeyi biliyorsun silah kullanmayı'da artık intikam alma zamanı"dediğinde dudaklarım yukarı kıvrıldı.

"Gidelim o zaman"dedim ve dışarı çıktım burağın arabasına bindim ve yola çıktık.

...

Geldiğimde arabayı park edip indik silahımı çıkardım burakla aynı anda kapıya tekme attık ve kapı açıldı içerideki korumalara ateş açtık son kalan kişiye baktım arel "oo hoşgeldin"dedi.

Yanına gidip silahı anlına yasladım silah sesi duydum ve bacağıma giren ağrıyla yere düştüm vurulmuştum ve bunu burak yapmıştı "herkese güvenme"dedi ve yanıma gelim silahla enseme vurdu sonrası karanlıktı.

...

Yüzüme değen soğuk suyla gözlerimi açtım "uyuyan güzel uyandı"dedi burak hayal kırıklığıyla yüzüne baktım "neden yaptın"dedim "neyi"dedi alay edercesine "beni neden kandırdın ben sana güvenmiştim"dedim bağırarak.

"Sakin ol güzellik yoksa"dedi ve yanıma gelip elini bacağıma bastırdı çığlık attım "canın yanar"dedi ve dışarı çıktı.

Odaya arel girdi "çok safsın alisa"dedi sırıtarak "senin benimle derdin ne bir dostsun bir düşman"dedim "ne demişler düşmanını yakınında tut"dedi.

Yanıma gelip çenemi tuttu "sen benim düşmanımsın"dedi "senin düşmanın asrın değilmiydi"dedim "artık sende benim düşmanımsın"dedi.

Sandelye çekip karşıma oturdu ve konuşmay başladı "sen zavallı yapayanlız bir kız'sın kimsen yok kimsesizsin asrının seni sevmemesi çok normal"dediğinde gözlerim dolmaya başlamıştı.

"Sus!"dedim bağırarak "baban seni neden istemedi"dediğinde daha çok bağırdım "sus artık sus!"dedim.

Ayağa kalkıp dışarı çıktı

Er yada geç intikamımı alcaktım

KARANLIK  HAYATIMNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ