BİRİNCİ BÖLÜM

410 102 464
                                    



AHSEN



Kafamın içinde ki seslerden biri öldür derken, diğeri ise öldürme diyor. Herkesin katili olmak istediğim büyük bir gerçek, ama öldürme diyen ses çok sevdiğim bir insana ait ve bu yüzden ne kadar çok öldürmeyi istesem de, kimseyi öldüremiyorum. Ben bir zamanlar şeytanın korktuğu kadındım. Şimdi ise şeytan düştüğüm bu duruma gülüyor. Bende gülüyorum. Çünkü çok komik. Cehenneminde bana güzel bir oda ayarla şeytan, çok yakında yanına geleceğim. Düştüğüm bu duruma gülmeye devam ederken, bir kaç kadeh yuvarlarız.




İtalya/ Akıl hastanesi



İşkence odasından çaldığım neşterle, kollarımı sırtımda bağladıkları deli ceketinin kemerini gizlice kesmeyi başardığımda, ellerim bir anda rahatladı. Anlımdan bir damla ter yanağıma doğru düştü ve sıcak nefesim dudaklarıma çarparak dışarı çıktı.



Sakinim. Hayır. Heyecanlıyım..



Bu benim ilk kez bir akıl hastanesinden kaçışım değil, ama en iz bırakanı olacak. Çünkü bu gün, bu lanet olası hastaneden çıkan tek kişi ben olmayacaktım ve açıkçası özgür bırakacağım insanlar hiçte umurumda değil. Sadece kaçarken geride imzamı bırakmayı seviyorum. Böylesi her zaman daha eğlenceli.



Muhteşem planım aklıma gelince dudağımın kenarı hafifçe yukarı kıvrıldı. 'Parti başlasın.' diye fısıldadım ve hemen ardından oturduğum yerden ayağa kalkıp, bana en yakın olan görevliye doğru koştum. İçimde ki vahşi karanlık bir anda canlandı. Bu sırada salonun en köşesinde duran başka bir görevli beni fark etti ve İtalyancayla bağırarak, üzerine doğru koştuğum görevliyi uyardı ama hızım karşısında geç kaldı.Dizlerimin üzerine çöktüm ve erkek görevlinin uyarıya karşı her hangi bir tepki vermesine izin vermeden, elimde ki neşterle pantolon paçasıyla ayakkabısının arasında ki çıplak tenine, yani tendon bölgesini derin bir kesik attım.



Ellerim ve kollarım kırmızı kanla süslendi. İçimde ki karanlık bu görüntüyü çok sevdi. Nede olsa kendisi siyah olsada, favori rengi kırmızıydı. Erkek görevli dengesini sağlayamadı ve acı dolu iniltilerle yüz üstü yere düşerken, düşüşünü kollarıyla yavaşlattı. Olaya tanıklık eden hastalar ise kedi görmüş bir fare gibi, bağırarak koşmaya ve saklanmaya başladılar. Çığlıkları güzel birer melodi gibiydi.



Çok fazla gürültü oluşmuştu ama bu benim için sorun değildi. Çünkü duvarlar dışarıya ses gitmeyecek şekilde tasarlanmıştı ve birde bulunduğum bu hastanenin çok fazla lobi vardı. Bense şuanda misafir girişi yasak olan ve arka bahçeye bakan lobinin içindeydim. Nöbet değişimi ise yirmi dakika önce gerçekleşmişti. Yani bir kaç saat boyunca kimse delilerle dolu bu lanet olası ilaç kokan yere gelmeyecekti.

ANLAŞMA 🖤जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें