XLVIII

3.6K 328 19
                                    

"Doğum günün kutlu olsun Kenan! İyi ki doğdun!"

Teyzesi amcasıyla birlikte salona gelmişti.Kadının elindeki pastayı görünce gülümsedi.Mumu üfürmeden önce dilek tutmuştu.Gözlerini kapatıp Atillayla barışmayı diledi.Arkadaşını özlemişti ancak Atilla tüm kapıları onun yüzüne kapatmıştı.

"Ne güzel!Doğum günü partisi yapmaktan utanmıyor musun?"

"Anne?"

Azize hanım onları alkışladı.Kimse kocası için üzülmüyordu.Altı yılın ikisi geçmiş ve dört yılı kalmıştı.İki yıl sonra annesiyle ilk kez karşılaşıyordu.Yanında bir ailesi olmadığı için doğum gününü bir yıl sonra ilk kez kutlayacaktı.

"Annen seni tebrik etmeye geldi. Doğum günün kutlu olsun oğlum. Dileğim yüzünün gülmemesi.Bir ömür boyu yalnız kal."

Bir annenin evladına duyduğu öfkeydi bu.Kenanın ailesi mahvolmuştu.Babasını polise şikayet etti ve annesinin nefretini kazandı.

"Asla sevilmeyeceksin.Ailesine ihanet eden birini kimse sevmeyecek."

"Yeter artık!Ona bak!O senin oğlun."

Azize Kenana her baktığında oğlunu değil düşmanını görüyordü.Oğlu onları sırtından vurmuştu.Kenan vicdanını susturamadığı için evinden kovuldu.

Yalnızlığın ne olduğunu biliyordu. Aile tarafından dışlanmanın nasıl bir şey olduğunu biliyordu.Bu yüzden Melihin yaşadıklarını anlıyordu.Melih Görkemi ailesi olarak görüyordu.O gün Görkeme yalvarması ona kendisini hatırlatmıştı.Gözlerinde yaşlarla muma baktı. Keşke başka bir dilek dileme şansı olsaydı...

"Atilla,Kenanla buluşacak mısın?"

Ne kadar kızgın olursa olsun, doğum gününde onu yalnız bırakmayacaktı.Aldığı hediyeye baktı.Bugün değildi ama kesinlikle yarın verecekti.

"Koşmaya gidiyorum."

"Dikkatli ol!"

Kaç saattir Görkeme ne yazacağını düşünüyordu.Özür dilemeli ya da hiçbir şey olmamış gibi davranmak zorundaydı.Aklındaki sorular kalbini yoruyordu.İsyanını yanlış adama yapmıştı.Sevgilisi ve arkadaşı onu tanıyamamıştı.

Düşüncelerini doğru ifade edememiş olabilir mi?

Telefonuna gelen mesaj nedeniyle kulağındaki müzik durdu.

"Neredesin?"

"Stadyumda koşuyorum."

"Bekle beni geliyorum."

Atilla ne yapacağını düşünene kadar Görkem harekete geçmişti.Koşmaya devam etti.Sanki durursa yer ayaklarının altından çekilecekmiş gibiydi.Kenanın yaptığı ihanet miydi?

Soruya cevap arıyordu.

Mavi arabanın geldiğini görünce hızlı koşmaya başladı.Görkem ona eşlik edip yanında koşmuştu.

"Terliyorsun."

"Neden geldin?"

"Konuşmamız ve çözmemiz gereken bir konu var.Senin gibi kaçmak istemiyorum."

"Benim gibi kaçarsan ne olacak?"

"Biter,geriye uğraşmam gereken bir şey kalmaz."

Attila koşmayı durdurdu.Biteceğini düşünmemişti.Bunu Görkemin dilinden duymak korkutucuydu.

"Sevilmemenin nasıl bir şey olduğunu bilmiyorsun."

"Sevmenin nasıl bir şey olduğunu biliyorum."

"İlk kez sevildiğimi bilmiyorsun."

"Seni ne kadar sevdiğimi biliyorum."

Konuşmak varken neden kaçalım?Görkemin gözlerindeki sevgiyi görmek için Atillanın gözlüğe ihtiyacı yoktu.Hayatında gözlüksüz görebileceği tek şey o gözlerdeki aşktı.

"Sana yalan söylemedim."

"Üzgünüm.Seni incitmek istemedim.Kızgındım,kıskandım. Seni kimseyle paylaşamam Tombik."

"Kenanı ve Melihi biliyorum.Öfkeni anlıyorum ve seni haklı buluyorum."

Görkem dudaklarını birbirine bastırıp Atillaya sarıldı.Ona da ağır gelen şeyler vardı.Kenanın tavırları,Melihi tanıyor oluşu endişelerini arttırıyordu.

"Benim haklı çıkmaya ihtiyacım yok.Sana ihtiyacım var."

Sanırım bu kadardı.Atillanın yelkenleri suya inmişti.Görkemin ona adım atması kafasındaki soruları yok etti.Bu gece huzurla uyuyacaktı.







Nasılsınız kuzularım 😘

TOMBİKWhere stories live. Discover now