Always the Years Between Us-Minsung

-1-

10.04.2020 (flashback)

"Ne Han yoksa bizide mi öldüreceksin?"

"Ben yapmadım diyorum, neden inanmıyorsunuz bana? Beni en iyi tanıyanlar sizsiniz. Nasıl böyle düşüne biliyorsunuz?!"

"Sen bir katilsin Han Jisung! Kendi arkadaşının katili. Siktir git hayatımızdan. Arin'in öldüğü gün sende öldün bizim için."

10.04.2024 (günümüz)

Tam 4 yıl. 4yıl önce başlamışdı benim bu azabım. Lanet saklambaç oyunu bütün arkadaşlarımı, ailemi, her kesi almışdı benden.

Ben Han Jisung. 4 yıl önce arkadaşımı öldürmekle suçlandım ve katil damgası yedim.

Hayatımı böyle devam etdiremem. Yaşamak için bir sebebim yok. Tek kurtuluş yolum ölmek.

"Heyy! Bayım, napıyorsunuz? Delirdiniz mi?! Lüften inin aşağı yoksa polisi çağıracağım."

Siktir. Rahat ölemeye bile izin vermiyorlar.

"Peki o halde polisi arıyorum!"

"Tamam, tamam. İniyorum."

Bu gün de başaramadık.

"Ne o Han. Yine mi yoksa kendini öldürmek isteyipde başaramadın?"
Ryujin her zamanki gibi elinde sigarasıyla duvara yaslanmış benimle dalga geçiyordu.

"Sus lütfen. Zaten keyfim yerinde değil."

"Ne zaman keyfin yerinde oldu ki? Bu sokaklara düştüğünden beri hep sadece ölüp kurtulmayı düşünüyorsun. Seni ezik! Güçlü durup haklı olduğu göstermek yerine sıçan gibi korkuyorsun!"

"Sende biliyorsun, 4 yıl önce öldüm ben her kes için. Yaşayan bir ölü gibi. Bundan sonra neye yarar suçsuzluğum?"

Ryujin gülmeye başladı. "Kendine bak bir. Ne haldesin Jisung. Zavallısın. Belkide her kes seni unutdu ama sen daha o günde kaldın. Ne kendini kanıtlıyorsun nede geçmişi bırakıp hayatına odaklanmıyorsun. Git o zaman ne bekliyorsun? Hadi öldür kendini!"

Haklıydı. Kaçıyordum. Ama nereye kadar? Nasıl yaşayacaktım? Geri kalan hayatımı pisliklerle dolu sokaklarda geçirerek mi yoksa gerçeklerle yüzleşerek mi?

-

Güneşin yüzüne vurmasıyla uyanmıştı Jisung. Uyumak diye bilirsek tabi. Yaşadığı yer çöplük gibi geliyordu ona.
Yine aklından Ryujinin dedikleri geçti. Gerçektende unutulmuşmudur acaba? Belkide her şeyi bırakıp önüne bakmalıydı.
İlk defa üstüne doğru düzgün birşeyler giymişdi. Aynada kendine bakıp gülümsedi. Deneyecekti Jisung. Yaşamayı deneyecekti.