3.Bölüm\Şans

62 11 10
                                    

Yalnızlık müziğin bile seni dinlemesidir

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Yalnızlık müziğin bile seni dinlemesidir...
Özdemir Asaf

Bazı günler vardır atlatamazsın, üstesinden gelemezsin yaşananların, yaşatılanların ama şükredersin ya bittiği için, işte bende o gündeydim, asla düşünmeden duramıyor, çaresizliğin içinde sıkışıp öylece kalakalmıştım, anlatması kolay geliyor ama yaşaması hiçte kolay olmadı.

Zorda olsa o geceyi atlatmıştım, yaşananlara anlam veremesemde o gün intihar etmekten alıkoyulmuştum, yaşayacaklarım, görecekleri varmış diyorum, hikayemin o gün bitmemesi gerekiyormuş, bugünlere, hakettiğim bu hayatı yaşamam gerekiyormuş diyorum...

Allahın adaleti hiç bir zaman şaşmadığı gibi o zamanlarda bana ne yaşatıldıysa, kim yaşattıysa hepsi birer birer karşılığını aldı, ama o gün içimde bir yerlerde hala duruyor nasıl annemin ölümünü unutamadıysam bana iftira atılan o günüde, atanlarıda unutmamıştım.

22 Haziran

Annemin kırkı çıkalı çok olmamıştı, her gece mezarlığa gidişlerim, her gece ağlamalarım yeni yeni son buluyor kendime gelmeye çalışıyordum o dönem, bi gece 11 12 sularında cafeyi kapamış eve gidiyordum, yine bitkin, halsiz ve bir o kadarda yorgun.

Issız sokaklarda sessiz ve sakince yürüyordum, sadece sokak lambalarının bulunduğu bu sokakta yeniden anlamıştım ne kadar çaresiz olduğumu, annemin ölümünden sonra nasıl yalnız kaldığımı, o yaşlarda ki bir genç kızın en çok istiyeceği şeylerdendir sevgi, şefkat hatta belkide aşk duygusu, ben her ne kadar annemden bunları görmüş, tatmış olsamda olur ya bazı yerlerde bir ukte kalır içinde dolduramazsın onu, odur işte asıl çaresizlik asıl bu duygular ağlatır insanı, kalbinin, aklının bir köşesinde bir yerlerde keşke dersin, dersinde sadece lafta kalır bazı şeyler, bazen bazı şeyleri sadece hayal edebilirsin, yaşanacak kadar iyi bir yer değildir dünya, iyilerin yaşayabileceği bir yer hiç değildir dünya.

Loş ışık saçan sokak lambasının tam altındaydım kafamı yere eğmiş, önüme bakmadan sadece yere göre hareket ediyordum, korkak bir bünyem vardı ama bu sokaklar artık benim evim gibi olmuş, buradan geçerken tek bir ürperti hissetmiyordum.

Sokağın sessizliği o gün ilk defa düşündürmüştü beni, normalde kimseler yok iken burada bugün ayak sesi, hatta araba sesi bile geliyordu ardımdan, öylesine unutulmuş bir yerdi ki burası evi bizim mahallede bulunmayan burdan geçmezdi, zaten bizim mahalledekilerdede araba yoktu.

O gün nasıl yaptım inanın bilmiyorum ama yanından geçtiğim kaldırıma öylece oturmuştum, korkunun etkisiyle gözlerimin karardığını, ayakta duramayacak hale geldiğini hatırlıyorum.
Oturduğum yerde daha fazla sakin kalamayıp ağlamıştım, geldiğim yola tekrar bakmış kimse olmadığını anlayınca koy vermiştim kendimi, hıçkırarak, bağırarak ağlıyordum, her gün olduğu gibi o günde o sokakta ağlıyordum ve yine o sokak o lambalar bide bir kaç ağaç dinliyordu çığlıklarımı, feryatlarımı, hıçkırıklarımı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 23 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Durgun DenizWhere stories live. Discover now