4

28 4 17
                                    

Daisy önüne düşen ıslanmış saçlarını geriye doğru atarken kahkaha attı, Sebastian kadının kolundan tutup onu girişe yönlendirdi. Aletten indikleri gibi adları eğlence parkında anons edilmişti, Sebastian hala gülen kadına gülerken elindeki ıslanmış ayıcığı kadına doğru uzattı.

"Tutar mısın?"

Kadın ayıcığı tuttuğunda Sebastian çalan telefonunu alıp aramayı açtı.

"Ne oldu Henry?"
"Nerdesiniz?!"

Sebastian etrafa bakınıp konuşmaya başladı.

"Ranger'ın önünde."
"Sakın bir yere ayrılmayın."

Telefon suratına kapandığında Daisy bakışlarını adama doğru çevirdi.

"Ne oldu?"
"Henry burada beklememiz gerektiğini söyledi."

Kadın arkasındaki korkuluklara yaslanınca Sebastian onu izledi, Daisy etrafa baktıktan sonra kendisini izleyen adama doğru döndü.

"Neden öyle bakıyorsun?"
"Nasıl bakıyormuşum?"

Sebastian gülerek konuşunca Daisy'de güldü.

"Bir şey söylemek istiyormuş ama söyleyemiyormuş gibi."

Sebastian'nın gülümsemesi anında solarken derin nefes aldığında Daisy kötü bir şey söylediğini anlamıştı.

"Aslında bir şey söylemek istiyorum."
"Seb, ben seni her zaman dinlerim."
"Jenna!"

Sebastian'nın konuşmasını engelleyen şey Jack'in bağırmasıydı, kadın abisine doğru döndüğünde Jack çoktan yanlarına gelmiş kardeşine sarılmıştı. Tek eliyle Sebastian'nın karnına yavaşça vurup konuşmaya başladı.

"Birbirimizden ayrılmayacağız diyene bak."
"Size söylemiştim, ölmemişler."

Emma alayla konuşunca Sebastian gülmüştü, Crescent ikiliyi incelerken konuşmaya başladı.

"Ve siz ikiniz neden ıslaksınız?"
"Sizi oturarak bekleyecek değiliz ya."

Sebastian konuştuğunda Daisy bakışlarını grupta gezdirdiğinde sevgilisinin burada olmadığını gördü.

"Tyler nerede?"
"Angelina hız treninden sonra biraz kötü oldu, Henry'le birlikte onu lavaboya götürdüler."

Emma konuştuğunda Sebastian ve Jack göz göze gelmişlerdi ama ikiside bu konu hakkında ağzını açmamıştı. Daisy'nin yüzü anında düşerken Crescent konuşmaya başladı.

"Onlar gelene kadar oturup biraz dinlenelim."

Boş buldukları banka oturduklarında Jack yavaşça elini kardeşinin ıslak saçına daldırdığında kadın onun elini itmek istesede adam izin vermemişti.

"Üzülme artık Jenna."
"Çekil git başımdan Jack."

Jack kollarını kardeşinin boynuna dolayıp hızla karnına bastırdığında Daisy ona vurup kendini geri çekmeye çalıştı ama çabaları boşunaydı, abisi kendisinden daha güçlüydü.

"Bırak beni, ısırırım görürsün."
"Saçma sapan konuşma Jenna."

Jack cümlesi üzerine karnında hissettiği acıyla hızla kendini geriye doğru çektiğinde Daisy kafasını geriye atarak gülmeye başlamıştı.

TratiorWhere stories live. Discover now