YİRMİ BİRİNCİ BÖLÜM

238 79 169
                                    


AHSEN



Arabanın kapısını kapatırken dudağımda ki sigarayı çekip yere attım ve siyah topuklu ayakkabımla sertçe ezdim. Etrafta çok fazla evsiz vardı ve kimisi köşe başında uzanıp ölümün onu almasını beklerken, kimisi ise açlıktan zayıflamış vücuduyla etrafta yavaşça yürüyordu.



Etrafta ki kötü kokunun çöpten mi yoksa evsiz insanlardan mı geldiği anlaşılmıyordu. Tabi birde bu kötü kokunun içinde bira kokusu da vardı ve bu kesinlikle onlardan geliyordu. Ekmek bile bulamayan insanların bira bulması garipti.



Olduğum yerde beklerken etrafa sakince bakmaya devam ettim. Arabadan indiğim andan beri bütün gözler üzerimdeydi. Merak, korku ve tiksinti. Gözlerinde gördüğüm duygular bunlardı. Ayrıca buraya ait değilmişim gibi bakıyorlardı. Doğru, burası güçsüzlük kokuyordu ve bu yüzden de kesinlikle buraya ait değildim.



Tek bir kolum yada tek bir bacağım kalsa bile savaşmaya devam ederim. Çünkü avcılar böyle yapar. Her zaman savaşırlar. Asla bir köşede ölümü beklemez, yada insanların kendilerine acıyarak bakmalarına izin vermezler. Etrafımda ki evsizlerin bir çoğu genç ve zayıf vücutlarını görmezden gelirsek sağlıklıydılar ama hiç biri avcı değildi, hepsi avdı. Ve oldukça fakir beyinleri vardı. Bu yüzden güçsüzdüler ve evsizdiler.



Bir an kendimi çok kaptırdığımı düşünerek evsizleri eleştirmeyi bıraktım ve asıl amacıma odaklandım. Pars'ı yarım saat önce gökdelen büyüklüğünde ki şirketine bıraktıktan sonra günlerdir düşündüğüm planı hayata geçirmek için buraya geldim. Belen Alphan'ı bulmam için bir falcıdan daha iyi birine ihtiyacım vardı. Bunun içinde aklımda iki isim vardı. Aktep ve Harun.



Akrep'in ordu gibi disipline sahip güçlü adamları vardı, Harun ise sokaklara hükmediyordu. Planım basitti. Her ikisiyle de anlaşma yapacaktım ve Harun sokakta ki gücüyle Belen Alphan'ın yerini bulacaktı, Akrep ise Harun'un verdiği istihbaratla Belen Alphan'ı babamın elinden almam için güçlü adamlarıyla bana yardım edecekti. Babam ise avda onun yanında olduğum için tüm dikkatini bana verecekti ve buda onun sonunu getirecekti. Babamdan alacağım ipucuya da değer veriyordum ama onunla yetinecek kadar aptal değildim.



Dudağımda küçük bir gülümseme belirdi. Babam asla bu iki adamla anlaşma yapacağımı tahmin edemez ve bu da işleri daha eğlenceli yapıyor. Arabanın bagajını açtım ve tuvalin altında duran, para dolu deri siyah çantayı alıp dar sokakta yürümeye başladım.



Henüz gündüzdü ama şimdiden demir varillerin içinde ateş yakıyordular ve yavaşça gökyüzüne yükselen gri dumanlar sokağı daha da kirletiyordu. Her adımımda bana bakan gözlerde artıyordu.



Çatıların üzerinde ellerinde silah tutan adamlarda dahil. Şimdilik onları fark etmemişim gibi davranarak omzum dik ve kendimden emin bir şekilde yürümeye devam ettim. Tek bir güvensiz hareketimde bana kurşun sıkacaklarına emindim. Bulunduğum yer korkunç ve kötü bir yerdi. Gerçek sokaklar zaten hep böyledir. Ve her ne kadar kötü olursa olsun ileri doğru yürürken hiç tereddüt etmiyordum çünkü ben daha korkunç ve karanlıktım.

ANLAŞMA 🖤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin