YİRMİ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

239 81 174
                                    


AHSEN


Benim hiç oyuncak bebeğim olmadı ama, çok fazla bıçağım vardı. 


Ben çizgi filmler yerine, insanların ölümlerini izleyerek büyüdüm. Düşüp dizlerimi yaraladığım da, kimse yaramı öpüp iyileştirmedi. Saatlerce işkence gördükten sonra, yaralarımı kendim iyileştirdim.


Ben kendi yaşıtlarım gibi sıcak yatağımda uyuyacağım saate, ormanın zifiri karanlığın da elime bir bıçak tutuşturulup ölüme terk edildiğim gün karanlıkla tanıştım. O gün katil odum.. Açlıktan ölmemek için öldürdüğüm tavşanın beyaz tüyleriyle kaplı çiğ etini yerken, ilk süt dişimi o gün düşürdüm. Ağzımdan akan kanlarla geceyi yararcasına kahkaha atarken de, kabul ettim canavar olduğumu... Ama hiç istemedim. -Annem için istemedim-


'Git buradan, yüzünü görmek istemiyorum'

'Anne, biliyorum beni bir canavar olarak görüyorsun ama ben böyle doğmayı istemedim'

'Defol !'


Bana o kadar çok defol git dedin ki anne, sonunda sen benden gittin. Fakat bize ayrılık hiç yakışmadı. Merak etme, bu boktan durumu en yakın zamanda düzelteceğim.



Gözlerimi gecenin karanlığından ayırmadan, elimde ki viskiden büyük bir yudum aldım. Saatlerdir anılarım kafamda canlanıp duruyordu, lanet olası beynimin yine bana düşman kesilmişti.



"Çok derin düşünüyorsun" Pars'ın sesini duyunca gözlerimi uçağın küçük camından ayırdım ve ona doğru baktım, karşımda oturduğunu yeni fark ediyordum. Gözlerinde ki hafif şişlikten yeni uyandığı belliydi, ama üstünde koyu Lacivert pahalı bir takım elbise vardı.



''Takım elbiselerinle mi uyuyorsun ?'' dedim gözlerimle tüm vücudunu yavaşça süzerken. Bu sırada Pars gözleri hafifçe kıstı. Bu hareketi koyu gözlerini daha da kararttı. Oda benim gibiydi, bir şey istediğinde ne olursa olsun onu almak istiyordu ve bu yüzden de ne dediğini umursamayıp konuyu değiştirmem pek hoşuna gitmemişti.



Bir şey söylemedi ve sadece derin bir nefes alıp kafasını ağır bir şekilde iki yana salladı, ardından ceketinin cebinden sigarasını çıkartıp yaktı ve daha sonra paketini bana doğru uzattı. Pantolonumun sağ cebinde sigara paketim vardı, ama yine de öne doğru eğilip Pars'ın paketinin içinden bir sigara alıp yaktım.



"Acılarını güzel saklıyorsun''



Gözlerimi hafifçe kıstım ve kafamı koltuğa yasladım. Pars'ın neden bir anda bunu söylediğini anlayamadım, ama onun gibi zeki ve bir o kadar da dikkatli bir insanın yanılması beni şaşırttı. Çünkü ben ondan bir şey gizlemek isteseydim eğer, ruhu bile duymazdı. -Gerçi bundan pek fazla emin değilim. Pars'ı kandırmak benim için bile zor- Bir kaç saniye sessiz kalıp Pars'ın gece gibi çekici gözlerine baktıktan sonra konuştum.

ANLAŞMA 🖤Where stories live. Discover now