0.2 ilk karşılaşma (Mardin)

181 19 10
                                    

Gece midir insanı hüzünlendiren,
Yoksa insan mıdır hüzünlenmek
için geceyi bekleyen?

Gece midir seni bana düşündüren,
Yoksa ben miyim seni düşünmek
için geceyi bekleyen?

Özdemir Asaf...🍁


Bilinmeyen bir zaman dilimi...

.
.
.


1 gün önce İstanbul...

"Abla hadi ama ağlama:)) gül biraz. Vallaha Hicran bu kadar üzülmüyor sen ondan daha çok üzülüyorsun hastalığına"dedi yelda,ağlayan ablasına karşı.

Elindeki ,Hicran'ın bebeklik hırkasını derince koklamış ve hemen ardından,
"Nasıl üzülmem yelda , Hicran benim tek yaşama sebebim. O benim yıllarca beklediğim umut ışıgım. Ben yavrumu kucagıma almak için 13 yıl bekledim. " demişti çaresizlik içinde.

Yelda,daha fazla dayanamayarak ablasına sarılmış ve "Biliyorum abla, ama kader böyleymiş. Elimizden bir şey gelmez ki" demişti.

Yaşlı kadının "Ona gidicem, son kez görmesi gerek. Yıllardır babalığını yapmadı ama bu kez olmaz. Hicran'ın bir kez de olsa baba sevgisini bilmesini istiyorum. demesi ile yelda sarıldığı ablasından uzaklaşarak.

" Delirdin mi sen!!!?? Ne diyeceksin?
Ya sen beni sırf kız çocuğuna hamile olduğum için dövmüş sokağa atarak terk etmiştin.Üstüne beş kuruş vermeden boşayıp çekip gittin.Ben düşündümde acaba kızıma son günlerinde babalık yaparmısın? Bu mu gerçekten abla? "
dedi kadın hiddetle.

"Yelda... mec.. mecbur.. um
(kadın yorgun kalbini tutarak)
Yoruldum yelda, Evet sırf Hicran'ı kız bebek olacak diye terk eden o adama gideceğim. Evet, beni hamile halimde döverek sokağa atan adama gideceğim. Hatta ayaklarına kapanıp yalvaracagım. Ne olur, bir kez kızıma babalık yap diyeceğim. Son günlerinde baba sevgisi görmesini sağlayacagım. " diyerek sıkışan kalbini tutarak hıçkıra hıçkıra agladı kadın.

Yelda, ablasının o haline dayanamayıp yerden kaldırıp kanepeye oturtup,

"Abla tamam aglama. madem o kadar çok istiyorsun. Ben yarına biletleri alırım. Yarın doktor kontrollünden sonra çıkarız. Hem bizim konakta kalırız. Olmaz mı? " diyerek sormuştu çaresiz kadın.

"Olur'mu hiç size yü-(yaşlı kadının sözünü bıçak gibi kesmişti.

" Sakın diyeyim!! Ne yükü ya sen bana anne oldun yeri geldi baba oldun sen benim tek annemsin bu hayatta. Hem ben senin ilk kızınım abla. Annem ve babamı trafik kazasında kaybettiğimiz günde ben daha 6 yaşındaydım. Sen benim için tüm fedakarlıklarını yaptın. Bir kezde bencil olda kendin için bir şey yap be kadın. Bizim konağa gidiyoruz o kadar. Hem Konak'ta kocam Ardil ve yiğeni Cesur ve kız kardeşi Bade'den başka kimse yok ki. Hicran ve Bade aynı yaştalar iyi anlaşırlar. Benim oğlanlar Fransa'da biliyorsun pek gelmezler. "demişti.

" Peki o zaman hadi hazırlanalım"

Diyerek birlikte çıkmışlardı yukarı.
.


.
.

Oysa ne büyük bir aşkla evlenmişti.
Ahuzar ve Polat nam-ı diğer iki deli aşık. Hah!! Ne aşk ama...

Hicran//Mardin'de Bir SevdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin