bölüm 22

62 7 18
                                    

haiiii
geçen hafta bölüm hastanede olduğumdan dolayı gelmedi maalesef.

AY BU NE AYOL OKUMALAR ÇOK DÜŞÜK!?!??!?!??!
VALLA BÖLÜM ATMAYACAM HA HER
BÖLÜM 100 OKUMA OLANA KADAR😑😑

neyseee
iyi okumalaarr

🎀ྀིྀི satır arası yorumlarınızı bekliyorumm🎀ྀིྀི

🦋ྀིྀི ne kadar çok yorum, o kadar uzun bölüm diyelim barii🦋ྀིྀི
-------------

sabah kalktığımızda minho ile güzelce kahvaltımızı yapıp mutfağı toparlamıştık. minho ile defa eşofman takımı giymişti. ben ise her zamanki gibi eşofmanımı giymiştim.

şimdi ise ev bakmaya, emlakçı gezmeye başlamıştık.

"hayatım ben çok yoruldum. biraz dinlensek?" diyerek eğildiğimde minho götüme vurarak koşmaya başladı.

"seni ırz düşmanı!" diyerek onu kovalamaya başladım. biraz hızlı koşuyordu. hatta biraz değil, baya fazla hızlı koşuyordu.

"dur artık yoruldum." dediğimde ben durmuş nefes almaya çalışıyordum.

boynum ağırdığı için kafamı sağa sola döndürürken sağ tarafta bir ev ilanı gördüm.

"lee know! buraya gelmelisin!" diye bağırdım minhoya. bağırmamla durmuş ve tam tersi bir şekilde bana doğru koştu.

"ne oldu? sana mı bişey oldu?" diye gelen minhoya elimle ev ilanını gösterdim. minhonun ağzından wow diye bir ses çıktı ilk önce. sonrasında "hemen arayalım." diyerek cebinden telefonunu çıkardı.

"iyi günler. ben ev ilanınız için aramıştım."

"evet. bugün görebilir miyiz?"

"harika. o zaman siz bana adresi gönderin. biz gelelim."

"tamamdır. teşekkürler görüşmek üzere."

telefonu kapatıp bana döndü. "hadi gidelim." diye sevinçli bir sesle konuştu.

"gidelim!" diyerek olduğum yerde zıpladım.

minho elimi tuttuğu gibi koşmaya başladı. hem koşuyor, hem gülüyorduk.

--------------

eve gelmiştik. ev, minho'nun babası bangchan'ın evin gibiydi daha büyüktü sanırım. bir sürü odası vardı.

2 büyük yatak odası, 8 tuvalet, 3 salon, 1 büyük (baya büyük) salon, 3 mutfak (her katında 1 tane), 4 misafir odası vardı evde.

"ev çok güzel!" diye neşeyle konuştuğumda minho hiç düşünmeden "alıyoruz." dedi emlakçı kadına.

"hay hay efendim. mutluluklar." dediğinde beni baştan aşağı süzüp göz devirmişti.

"tek mi kalacaksınız minho bey?" cilveli bir şekilde konuşan kadına karşılık "birlikte kalacağız. değil mi sevgilim?" diyerek minhonun koluna girdim.

sevgilim kelimesi özellikle bastırarak ve sesli söylemiştim çünkü kadının bakışları ve konuşması pek hayıra alamet değildi.

"beraber kalıcaz sevgilim." diyen minho burnuma küçük bir öpücük kondurunca bilerek kadına dönüp "beni çok sever de sevgilim. benim sevgilim." diye nispet yaptım.

minho bu olayı fark etmiş olacak ki hemen kadına dönüp "evi gezdirdiğiniz için teşekkürler. anahtarı teslim alabilir miyiz?" diye sordu. aynı zamanda da bana sarılıyordu. canım sevgilim.

mafya||minsungWhere stories live. Discover now