dibe iniyorum

8 2 0
                                    

"Off çok sıkıldım" Hyunjin kollarını sıraya koyup üzerine yatarken isyan bayrağını çekmeye başlamıştı. Uzun saçları yüzünü kapatınca Jisung onun bu haline gülümseyip arkadaşının saçlarını nazikçe geriye çekti.

Bileğine taktığı saatten ne kadar kaldığını hesaplayıp Hyunjin'e söylediğinde hala mızmızlanmaya devam eden beden neredeyse ağlayacak hale gelmişti.

Mühendislik okuyorlardı ve buna zıt bir şekilde Hyunjin fizikten nefret ediyordu. Özellikle şu an işledikleri konudan hiçbir şey anlamıyordu ve bu dersi resmen cehenneme çevirmişti.

Genç beden sıraya daha çok yayılıp gözlerini kapattı, biraz uyumaktan zarar gelmezdi. Jisung ise bir süre Hyunjin'in yumuşacık saçları ile oynamış ardından yüzünü avuçlarının içine alarak hocayı dinlemeye başlamıştı.

Ders bitimine kadar Hyunjin uyumuş Jisung ise dikkatli bir şekilde dersi takip etmişti. Sonunda dersin bitmesine yakın hoca sınıftan ayrılmıştı, Jisung zil çalana kadar hep kendi kitaplarını hem Hyunjin'in kitaplarını toparladı.

İşi bittiğinde uyumuş olan arkadaşının sırtını okşayarak yavaşça ismini seslenmeye başladı. "Birkaç dakika daha" Hyunjin başını ters tarafa çevirip ağzından küçük mırıldanmalar çıkartarak uykusuna devam etmeye çalıştığında Jisung küçük bir kahkaha atıp "Koca bebek" Diye söylenmişti.

Tabii bu sırada zil çalmış sınıftaki herkes çıkmıştı. Jisung yalnız kaldıklarını anlayıp etrafına bakınırken sınıf kapısının önünde gördüğü beden ile duraksadı.

Paniğe kapılıp Hyunjin'in uyuduğuna emin olduktan sonra hızlı adımlarla gördüğü tanıdık yüzün yanına yaklaştı.

"Senin ne işin var burada?" Kısık sesle konuşması karşısındaki bedenin ona sarılması ile yarım kalmıştı. Bir süre o şekilde durduktan sonra Jisung yavaşça geri çekilip Chan ile göz teması kurdu.

"Hyunjin uyanabilir" Chan belindeki elini sıkılaştırırken diğerini de Jisung'un yüzüne getirmişti. "Changbin onun için geldi"

"Changbin mi?"

"Evet. Hyunjin'i görmek istiyordu, bende onu buraya getirdim"

Jisung bakışlarını Chan'in arkasında gezdirerek Changbin'i görmeye çalışsa da kimseyi göremedi. "Nerede peki?"

"Bahçede bekliyor"

Chan başını Jisung'un boynuna götürüp burnunu hafifçe oraya sürttü, kokusunu çok özlemişti..

Chan iki yıl önce bu üniversitede son sınıf öğrencisiydi, Jisung da o zamanlar yeni gelmişti. Şans eseri bir sınav çıkışında tanışmışlar ve sevgili olmuşlardı.

En başta bunu herkesten sakladılar, Chan üniversiyeti bitirmeye yakın aralarında oluşan saçma bir kavga sonucunda ayrılma kararı aldılar.

Bir yıl boyunca birbirlerinden haber alamamışlar, ta ki o markette karşılaşana kadar. Severek ayrılmışlardı bu yüzden kavuşmaları çok zor olmadı.

Birbirine dokunuşlarından bile ne kadar özledikleri anlaşılıyordu..

Chan, Jisung'dan ayrılıp bu sefer de elini kavradı, Hyunjin'i burada bırakıp bahçeye doğru yürümeye başladılar. Bahçedeki bankta heyecanlı bir şekilde oturan Changbin'in yanına vardıklarında genç çocuğun şaşkın bakışlarına maruz kalmışlardı.

"Evde konuşuruz, şimdi Hyunjin'in yanına" Chan kardeşinin sırtını sıvazlayıp onu Hyunjin'in bulunduğu sınıfa yönlendirdi ardından Jisung'u da yanına oturtarak banka yerleşti.

Bu sırada Changbin kararsız adımlarla sınıfın önüne varmıştı, başını kapıdan uzatıp bomboş sınıfta tek başına uyuyakalmış Hyunjin'i görünce kalbi deli gibi atmaya başladı.

Yavaş yavaş sevdiği çocuğa doğru yaklaşırken bir yandan da ses çıkarmamaya özen gösteriyordu. Hyunjin'in yanına vardığında usulca hemen önündeki sıraya oturup arkasını dönerek ona daha da yaklaştı.

Parmakları oğlanın uzun saçlarına tüy gibi hafif dokunuşlar bırakırken birden oluşan hareketlilikle geriledi. Changbin'in zaten hızlı olan kalbi daha da hızlanırken nefesini tutarak Hyunjin'den gelen hareketi bekledi.

Hyunjin başını kaldırıp uykudan uyandığı için yarı kapalı olan gözlerini karşısında duran bedende gezdirirken boğuk sesiyle mırıldandı. "Changbin?"

...

Yalnız ve yorgun
Üzgün ve pişman
Sensiz bir kuyudayım
Yapayalnız uçurumdayım

Hayat kısa Rei6 dinleyin

kiss you | Changjin ~ minificWo Geschichten leben. Entdecke jetzt