NEFRET KOLAYDIR, SEVGI CESARET İSTER
..................................................................Güven'in sert tehdidiyle sarsılan Neslihan, sessizce onunla birlikte evine doğru ilerledi. Arabada, içinde belirsizlik ve korkuyla dolu bir sessizlik vardı. Neslihan'ın kalbi hızla atıyordu, karanlık bir geleceğin gölgesi üzerine düşmüştü.
Evleri önüne vardıklarında, Güven sessizce arabadan indi ve kapıyı açarak Neslihan'a yol gösterdi. Neslihan, titreyen elleriyle kapı eşiğinden içeri adım attı. Ev, ona hem tanıdık hem de yabancıydı. Artık bu evde Güven'in karısı olacaktı ve bu düşünce onu daha da ürkütüyordu.
Güven, sessizce Neslihan'ı içeri davet etti ve ona odasını gösterdi.
Güven: Artık burası senin odan ( sert bir ses tonuyla) .Kurallarıma uyarsan, burada rahat edersin.
Neslihan, içindeki endişeyle başını salladı ve sessizce odasına doğru ilerledi. Yalnız kaldığında, duvarlardan yansıyan sessizlik içinde, geleceğiyle ilgili belirsizlikler onu sardı.
Artık Güven'in kontrolü altındaydı ve ne olacağını bilemiyordu. Ancak içinde hala bir umut vardı.
Ama yine de böyle kalıp bekleyemezdi, en azından ailesiyle konuşmalıydı.
Neslihan, cesaretini toplayarak Güven'in yanına gitti ve titreyen bir sesle konuşmaya başladı.
Neslihan: Güven, seninle bir şey konuşmalıyım. Ailemle konuşmak istiyorum.
Güven: (ciddi bir ifadeyle ona bakarak başını salladı) Şimdi değil. Sabah seni ailenle görüştüreceğim.
Neslihan: Anladım (içindeki korkuyu ve endişeyi bastırmaya çalışarak)
Güven: Eh kelebek sen benim adım biliyorsun ama ben senin adın bilmiyorum? Yani karım olacaksın ya ...
Neslihan: Neslihan benim adım
Güven: Ah tamam ama yine de kelebek sana yakışıyor (yüzünde bir gülümsemeyle)
Neslihan: Evet ama ben bu takma adı sevmiyorum...
Güven: Sormadım... şimdi git dinlen biraz..
Neslihan, içinde karmaşık duygularla dolu bir şekilde odasına geri döndü. Güven'in sert tepkisi onu derinden etkilemişti. Ancak, şimdi yapabileceği tek şey, dinlenmeye çalışmaktı.
Yatağının üzerine oturdu ve derin bir nefes aldı. Zihni hala doluydu, düşünceleri birbirine karışmıştı.
Yavaşça yatağa uzandı ve gözlerini kapattı. Ancak içindeki sıkıntı ve endişe, uyumayı zorlaştırıyordu. Zihni, gün boyunca yaşadıkları ve gelecekte ne olacağı hakkındaki belirsizliklerle doluydu.
Uyumaya çalışsa da, zihni huzura ermiyordu. Ancak yine de, yarının getireceği umutla, içindeki karanlık bulutların dağılacağına dair bir inançla uyumaya çalıştı.
...................................................................................Sabah
Neslihan, uyanır uyanmaz tüm olanların bir rüya olduğunu umutla düşünür, ancak gerçekliğiyle yüzleşmek zorunda kalır. Yavaşça odasından çıkar ve aşağı inerken içinde hala bir umut vardır.
Neslihan, odasından çıktığında kahvaltı yapan Güven'i görür ve içinden bir korku dalgası hisseder.
Güven: Kahvaltını yap sonra ben seni eve bırakacağım.
Neslihan: Aç değilim
Güven: Sormadım
Neslihan: Beni eve götür..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşmanın Gölgelerinde Aşk
ChickLitBirbirimizin gözlerinin içine baktık, sonra daha da yakınlaştık, öyle ki birbirimizin nefesini hissedebiliyorduk. Etrafımızı saran düşmanlık ve nefrete rağmen tek bir şeyden emindim: Onu seviyordum.