YİRMİ DOKUZUNCU BÖLÜM

216 69 127
                                    


AHSEN



"Konuş" dedi Pars sert sesiyle.


"İlkler unutulmaz. Yer yüzünün karası, bitkilerin anası. Yapan satar, alan kullanmaz ve kullanan görmez. Tek bir renk insanı kör eder ve sessiz ol kulaklar en büyük kurtarıcıdır" Konuşan Cam gözdü ve söylediği anlamsız gibi gözüken cümleler bir bilmeceydi.



"İki saatiniz var ve bu işi sadece ikiniz halledeceksiniz. Adamlarını bu işe karıştırırsan eğer, Cem Ar'ın verdiği bu ipucu başlamadan biter"



Son cümlesini büyük bir keyifle söylemişti. Fazla şaşırmamıştım. Bu tamda babamın yapacağı bir hareketti. Bize asla ipucuyu kolay bir şekilde vermezdi. İçimden babama onlarca küfür savurmaya başladım.



"Pars ne yapalım ?" Bu seferde konuşan kişi Murattı. Cam göz babamın ipucusunu vermek için Pars'ın mekanına gitmiş  olmalıydı. "Bırakın gitsin" dedi Pars ve telefonu hızlıca kapatıp gaza bastı, ardından bana doğru döndü.



"Bu bilmece hakkında bir fikrin var mı ?"



"Bana biraz zaman ver çözeceğim" dedim hızlıca ve düşünmeye başladım. Cam gözün verdiği bilmeceyi çoktan ezberlemiştim ve zihnimde durmadan tekrar ediyordum. 



"Emniyet kemerini tak" dedi ve hızını daha çok artırıp yola çıktı ve ardından yolda ki arabaların yanında hızla geçmeye başladı. Pars arabayı benden bile daha hızlı kullanıyordu ve bu yüzdende dediğini yapıp hızlıca emniyet kemerini taktım. Hayır, bu gün ölmek istemiyordum. Ayrıca küçük bir demir parçasının içinde, kirli asfaltın üzerinde yuvarlanarak ölmek bana yakışmaz. Kendi ölümüm için daha güzel bir senaryom vardı.



Bu bilmece için babam bize iki saat vermişti. Lokanta da zaman kaybetsek de, öncesin de baya bir yol almıştık ve eğer bu hızla gidersek zamanında İstanbul'a varacaktık. Zaten Bursa İstanbul'a yakındı. Ayrıca Pars'ın diğerlerine tam olarak nerde ve ne yaptığımızı  söylemediğini biliyordum ama muhtemelen İstanbul'da olmadığımızı söylemişti. Cam gözün keyifli sesinden ve yardım almamamızı söylediğinden anladığım kadarıyla da İstanbul'un dışında olduğumuzu bir şekilde öğrenmişti ve kesinlikle bu bilgiyi henüz bulamadığımız o hain söylemişti.  Hainlik yapan köstebeği bulduğumda, ona çok güzel bir hediyem olacaktı. Kanlı bir hediye !



Derin bir nefes aldım ve Cam Gözün söylediği bilmeceyi tekrarlamaya başladım. 

'İlkler unutulmaz. Yer yüzünün karası, bitkilerin anası. Yapan satar, alan kullanmaz ve kullanan görmez. Tek renk insanı kör eder ve sessiz ol kulaklar en büyük kurtarıcıdır.'

ANLAŞMA 🖤Where stories live. Discover now