BÖLÜM 22

24.6K 1.8K 356
                                    

AYY NİHAYET GELDİMMMM.

YILDIZA BASIP YORUMLARI HAZIRLADIYSAK

BAŞLIYORUZ...

SİZİ SEVİYORUM VE BOL ÖPÜCÜK :*:*:*

İYİ OKUMALAR.


"O yaşasaydı her şey daha kolay olurdu, o seni korurdu." dedi hüngür hüngür ağlamaya devam ederken. "Sınavın hiç bitmiyor." dedi. Asıl sınavım yeni başladı diyemedim, o çok güçlü ama onunda gücünün yetmediği yerler olurdu diyemedim. Şuan ne desem iki yüzlülük olacaktı bu yüzden sustum. Bakışlarımı Hakan'a çevirdiğimde pür dikkat telefona baktığını gördüm. Bakışlarımı tekrar Hilal'e çevirecektim ki asla yapmam gereken bir şeyi yaptım titreyen ellerim telefonu daha fazla tutamadı ve telefon masaya düştü.

Mutfağı Hilal'in "Abim-" diyen sesi doldurdu.

Aceleyle telefonu tekrar elime alırken Hilal'in ekrana bakmadığını görerek rahatladım.

"Abim keşke burada olsaydı diye tamamladı sözünü.

Ne zaman ayağımız takılsa ilk sığındığımız limandı Hakan. O yokken hep o olsaydı ile başlayan cümleler kurmuş tuttuğumuz yası kat kat arttırmıştık.

Hepimizin yalnızlığı kendineydi, her ne kadar birbirimize tutunmaya çalışsak da bulduğumuz ilk fırsatta gözümüz o boşluğa kayıyor ve kalbimiz acıyla sızlıyordu. Sevdiğini baktığı yerde göremeyince insan geriye kalan herkese kör oluyordu. En sevdiğin gittiğinde dünyada kalan diğer insanlarda siliniyordu ve sen yapayalnız kalıyordun. Bunu tecrübe ile sabitlemiştik.

Üç kadınında en büyük dayanağı Hakan'dı. Nurten anne kocasını kaybetmiş oğluna tutunmuştu, Hilal babasını kaybetmiş abisine tutunmuştu, ben kendimi kaybetmiş Hakan'a tutunmuştum. Babamdan sonra bir tek onun yanında Narin olabilmiştim ben. Bir tek onun yanında güçlü olmama gerek kalmamıştı, bir tek onun yanında çocuk yanım ortaya çıkmıştı...

Bazı şeyler affedilebilir ama telafi edilemezdi. Geçen zaman geçmişti, çekilen acı hissedilmişti, kırılan kalp dağılmıştı.

Bakışlarımı usulca Hakan'a çevirdim. Gözlerini kapatmış, dudaklarını ısırıyordu. Abin burada diyemedim, tam karşımda yaşıyor, beni o kurtardı diyemedim. Hilal yada Nurten anne bilse ne tepki verirdi Hakan'ın yaşadığına merek ediyordum.

Hilal bir kere daha öksüz kalmasına rağmen affeder miydi abisini? Peki ya Nurten anne kocasından sonra bir kere daha şehit vermiş olmanın acısını Sineye çekebilir miydi?

"Hilal." dedim dudaklarımı birbirine bastırarak. "Hakan burada."

Hakan'ın gözünü şokla açılırken ne yapıyorsun dercesine başını sağa doğru eğdi. Bakışlarımı Hakan'dan çekmeden "O burada." dedim tekrar elimi göğsüme koyarak. "Kalbimizde." bunu Hilal'e söylüyordum belki ama bu vesile ile Hakan'ın da duyması işime gelmişti. Benim kalbimin tek sahibiydi kendisiydi, evvelden ezele...

Bakışlarımı tekrar Hilal'e çevirdim. "Ve burada." dedim işaret parmağımı şakaklarıma götürerek. "Aklımızda."

Hilal derin bir soluk alıp gözyaşlarını sildi. "Kalp durmadıkça akıl unutmadıkça, abim hep bizimle." diye tamamladı beni, her zaman yaptığımız gibi.

Ben ne zaman Hakan'ın yokluğu için ağlasam bana bunu söylerdi. O şehit yüzbaşının kızıydı, ona böyle öğretilmişti. O babasını yıllarca kalbinde taşımış ve aklında tutmuştu. Yüzü ne zaman silikleşse eski fotoğraflarına tutunmuştu. Peki sesini özlediğinde ne yapmıştı? Hakan'ın bizde ses kayıtları ve videoları vardı ama babasının yoktu tıpkı benim babamın olmadığı gibi...

GÖLGESİZWhere stories live. Discover now