Yarının umudu

137 15 50
                                    

Kenan, Veysel ve onlara kapıyı açan Döndü arka arkaya çıktılar üst kata. Merdivenlerin başına geldiklerinde salonda bulunan herkesin gözleri onlara çevrildi. Kenan okula yeni başlayan bir çocuk gibi hissetmişti. Hem çekingen hem de heyecanlıydı.

"Kenan abi," diyen Ramazan yanına yaklaşarak ona sarıldı. Geri çekildiği sırada samimi bir şekilde gülümsedi. Kuzenlerini daha önceden gördüğü  için Kenan yabancı hissetmiyordu onlara karşı. Mavilerini kendisini inceleyen gözlerde gezdirdi.

"Hoşgeldin oğlum." Dedi yaşlı bir adam. Onun gözleri de maviydi.

"Hoşbuldum."

"O bizim dedemiz. Ciritçi Abdullah derler." Diye adamı tanıttı Veysel. Kenan gülümsedi. Bir dedesi vardı. Veysel sırayla diğerlerini de tanıttı. Amcası, yengeleri, kuzeni Zahide ve ailesi. En son sıra onu hastanede bile ziyaret etmeyen babasına gelince bir sessizlik olmuştu salonda. Muammer yavaşça kalktı yerinden ve Kenan'ın karşısına geçti, mavi gözler buluştu.

Kenan biraz sevgi biraz özlem aradı o gözlerde ancak Muammer tamamen duygusuz bakıyordu ona. Kısa süre sonra da yanından geçip gitmişti.

Diğerleri ise heyecanla karşılamıştı Kenan'ı. Birçok soru sorarak başını ağrıtmışlardı hatta. Herşeye rağmen güzel bir gün olmuştu. Kenan artık yalnız değildi bu hayatta, bir ailesi vardı onun da.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Saatler ilerlemiş herkes evlerine dağılmıştı. Kenan dinlenmek için kendisine verilen odaya çekilmişti. Muammer de erkenden uyumaya gitmişti odasına. Veysel, Cemile ve Döndü ise çay içiyorlardı.

"Muammer babamın tavrına biraz üzüldü sanki Kenan abi." Dedi Cemile. Döndü hüzünlü bir nefes çekti içine.

"Kaybetmekten korkuyor."

"Ben abime bakıcam."

Sedirden kalktı Veysel. Abisinin odasına giderek kapıyı tıklattı. Duyduğu gel sesiyle odaya girdi. Kenan yatağında uzanmıştı ama uyumuyordu.

"Abi,"

Veysel abisinin yanına uzandı. Kenan başını kardeşine çevirdi.

"Söyle canım?"

"Gitmezsin demi?"

"Gitmem Veysel, niye gideyim?"

Birşey demedi Veysel, başını abisinin omzuna yasladı. Babası gibi o da çok korkuyordu kaybetmekten ancak o babasının tersine korkusundan dolayı sevgisini saklamıyordu.

"Hiç gitme olur mu abi?"

"Ben seni bir daha bırakıp gitmem kardeşim. Sende gitme olur mu?"

"Olur abim, gitmem."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Ertesi gün.

Kaya ailesi kahvaltı sofrasında bir araya gelmişti. Muammer ara ara Kenan'a bakıyor ve kimse onu fark etmeden kahvaltısına dönüyordu.

"Avukatla konuştum, İstanbul'daki evi satıyorum." Dedi Kenan. Aile bireyleri merakla baktı ona.

"Oğlum teyzenler orada yaşamıyor mu? Onlar ne olacak?" Diye sordu Döndü. Kenan'ın herşeye rağmen onları düşüneceğini biliyordu.

"Yurtdışına giderler, orda evleri var."

"O kadar parayı napacaksın?" Diye sordu Muammer. Herkesin bakışları anında ona çevrilmişti.

"Bilmiyorum, karar vermedim."

"Peki. İş güç durumları ne halde? Ona karar verdin mi?"

"Onu da henüz bilmiyorum."

"Muammer çocuk dün geldi daha."

"Birşey demedim ya." Diyerek başını yeniden Kenan'a çevirdi Muammer.

"Bizim dükkan var, düğüncü. Orda durun kardeşinle, iş bulana kadar."

Kenan Veysel'e baktı. İkisi de bunu beklemiyordu. Yine de gülümsediler.

"Ben anlamam ki o işlerden."

"Birşey olmaz, kardeşin yanında."

"Tamam o zaman."

Kenan kendisine yabancı olan bir hayata başlamıştı, alışabilecek miydi? Bilmiyordu ancak herşeyin zaman içerisinde çok daha güzel olacağına dair inancı vardı.

Yarınlar güneşli ve umut doluydu.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Bölüm sonu.

Yeryüzündeki Yıldızlar Where stories live. Discover now