🐻 11

1.6K 255 92
                                    

Keyiflice okuyun la

Yorumlarınızı bekliyorum

📍

Faruk'un iyileşmeye başladığı yeni bir güne daha uyanmıştı Şükrü. Bir kaç gün önce eve gelmişler, Bursa'daki iş yerine durumu bildirip bir kaç hafta daha taşınma işini geciktirmişlerdi.

"Faruk kahvaltı hazırlayacağım." Adam belini sıkıca sarmış bırakmıyordu bir türlü. Gencin homurtusunu duymuş, gülümsemişti. "Hadi ama saat 9 oldu tembel tembel yatıyoruz." Kayra çoktan uyanmış olmalıydı.

"Biraz daha uyuyalım, ben ayrılmak istemiyorum senden." Şükrü'nün kulağının altından öptü derince, dudağını çekmeden boynuna kadar ilerledi adamın. "Ya Faruk yapma, kalkmamız lazım. Bak bugün hem Akif hem de ablamlar gelecek bize."

Faruk'un umrunda bile değildi.

"Kokunu çok seviyorum. Tenini, gülümsemeni, varlığını çok seviyorum sevgilim." İliklerine dek ulaşan bir utanç sardı adamı, nasıl da fütursuzca konuşabiliyordu öyle. "Ben de... Ben de çok seviyorum seni." Faruk ya öyle mi diyerek daha çok kendisine çekti adamı.

Adamın çenesinden tutup yatakta kendisine döndürdü ve dudaklarından öpmeye başladı. Bir kaç saniye içinde karşılık alırken kaburgalarının ağrısına rağmen kendisini adamın bacaklarının arasına, adamın üstüne atmayı başardı hemen.

Şükrü ise üstündeki adamın boynuna sarılarak karşılık veriyordu öpücüğüne. Faruk uzun ve tutkulu öpüşüne bir kaç saniye ara verdi ve şükrü'nün hızlı soluklarıyla konuşmasını dinledi.

"Bir yerine bir şey olacak deli! Hem sabah sabah bir bırakmadın beni." Faruk gülümseyip adamın boynunu öptü kısacık. "Asla bırakmam, artık dudaklarım ne zaman müsaitse o zaman tenini bulacak." Şükrü genç bir oğlanmışcasına keyifle kıkırdadı, sanki şuan 20'lerindeydi.

"Faruk ben bunlara hemen alışamam ama, çok utanıyorum bu yaşımda." Yüreği dayanamıyordu hiç. "Yaşım maşım demek yok hiç, biz bundan sonra liseli iki aşığız." Güldü Şükrü, hatta yetmedi kahkaha attı onu mest olmuş gibi seyreden adamın altında.

"Liseli aşıkların iki yaşında oğlu da var mı? Ceo oluyorlar mı bari?" Faruk'la uğraşma işini çok sevmişti, adamın sürekli mızmız sürat ifadesi hep görülmeye değer oluyordu. "Olabilir ne varmış? Hatta evin kuytu yerlerinde buluşabiliriz de... Of öpüşmesi ne güzel olur öyle de..." öğretmene yakalanma korkusuyla güzel gözlerini ikide bir kapıya diyip derin nefesler alarak Faruk'un karşısında heyecanla konuşmaya çalışan bir Şükrü...

Genç adama kafayı yedirtirdi muhtemelen.

Lisede tanışma ihtimalleri olsaydı Faruk adamın yakasına bir yapıştırdı ki evlenene kadar çıkarmak mümkün olmazdı. "Aklın fikrin de hep orada!" Nazlı nazlı adamın boynunu okşadı Şükrü, gözlerini arada Faruk'a değdirip utançla hemen çekiyordu bakışlarını.

"Üç yıldır kendimi tutmaktan papa olacaktım Şükrü ne diyorsun sen. Senin tarafından sevildiğimi öğrendim ya bundan sonra hiçbir güç bu nedenden ayıramaz beni." Burnunu adamın burnuna sürtüp minik bir öpücük daha çaldı sevgilisinden.

İçeriden Kayra'nın pıtı pıtı ayak sesleri gelirken Şükrü ayağa kalkma ihtiyacı duydu. "Bak uyandı bebeğimiz, acıkmıştır güzel yavrum benim." Söylenip duruyor, Faruk'un onu hiç takmadan öpmesine karşın hiçbir karşı harekette bulunmuyordu.

"Adam oldu artık o, çok büyük oldu... Hem hazır çok da büyümüşken biz ikincisi-" Şükrü hemen adamın ağzını kapattı. "Sus Allah aşkına ben kaç yaşındayım biliyor musun sen?" Çok utanıyordu böyle konuşmalardan.

Kayra'yı bile nasıl doğurduğunu anlamamıştı hiç, nasıl bu kadar sağlıklı kalabilmişti hayret ediyordu kendisine.

"Daha çok çıtır duruyorsun, bir tane daha olur bizden." Bir kız çocuğu istiyordu içten içe, her küçük kız çocuğu gördüğünde o babalara çok özeniyordu. "Faruk bir dur bence, ilişkimiz çok taze. Tamam yıllardır aynı evde yaşıyoruz ama birbirmizi sevdiğimizi öğreneli bir iki hafta anca oldu."

Korkuyordu esasen, belki de asla hamile kalamayacaktı yaşından dolayı. Adamı beklentiye sokmak istemiyordu hiç. Regl olabilmesi de hamile kalmak için yeterli değildi, vücudu ve rahmi hamile kalmaya hazır olmak zorundaydı.

"Güzelim zorlamıyorum ki, sadece olabilirse olmasını çok isterim. Bundan sonraki tüm ömrüm her şeyim senin zaten." Dudağının kenarından öptü tekrar, burnunu adamın burnuna sürttü ve dudaklarını adamın çenesine indirdi.

"Seni ne kadar arzuladığımı bilsen bu evden kaçardın..." Şükrü biraz olsun cesurca hareket edebilmek adına bacaklarını adamın beline doladı. "Sen arzuluyorsun da ben arzulamıyor muyum sanıyorsun?"

Faruk etkilenmişcesine gözlerini dikmişti adama. "İnsanı nasıl baştan çıkaracağını iyi biliyorsun vallahi, bu ve bundan sonraki geceler boş geçen namerttir." Adam gülerek sevgilisinin omzuna vurdu. "Sapık gibi konuşma."

Kayra kapılarına vurdu sertçe. "Baba! Baba kucak!"

"Babası şuan başka kucakta..." arsızca gülmesi Şükrü'yü şaşırtıyordu. Karşısındaki adamın uslanmaz hareketleri karşısında ne yapacağını bilememişti hiç. " Ben seni böyle bilmezdim hiç. Ayrıca bırakır mısın beni çocuğuma gideceğim."

Hareketlenmeye çalıştığı anda Faruk sertçe adama sürtünmüş, kalkan aletini net bir şekilde hissettirmişti altındaki adama. "Misafirler gidince... Bu gece sabaha kadar sadece seni öpmek ve tenine yapışık halde uyumak istiyorum."

Ne sevişmekti derdi azgın olsa bile, ne de adamın bedenini talan etmekti. O sadece yıllardır uzak kalışını telafi etmek istiyordu o kadar.

"Bir şey yapmadan mı?" Şükrü'nün yaramaz çıkan sesine karşın Faruk güldü.

"O iş sonra, şimdi sadece kokunla bir olmak istiyorum."

"Ol o zaman..."

📍

Bölüm nasıldı???

Sizi seviyorum ♥️ 🌼

Kadupul ÇiceğiWhere stories live. Discover now