1. Geldim Abi !

2 0 0
                                    

Bavulu sırtıma aldığım gibi kapıya doğru yöneldim. Benimle beraber kapıya kadar eşlik eden asker ile göz göze geldim. Bana tebessüm ediyordu, sevinmişti benim özgürlüğüme kavuştuğuma. Her adım atmamda daha çok heyecanlanmaya başladım. Yıllarca insanlardan uzakta, dört duvar arasında bir hayat yaşadım, dışarısının nasıl olduğuna dair en ufak bir fikrim bile yoktu. Kapıdan dışarı ilk adımı attığım anda, tepemdeki güneşi izledim. Dışarısının güneşi daha güzeldi sanki.

Kapının önünde bekleyen araca doğru yürümeye başladığımda, dönüp arkama son bir defa daha baktım. Düşünerek geçen 16 sene, dile kolay 16 sene. Ben içeri girerken bebek olanlar, civan delikanlı olmuşlardır. Kızlar büyümüş, serpilmişlerdir çoktan.

Arabadan genç bir delikanlı indi. Uzun boylu, esmer, üzerinde siyah takım elbise, ayağında siyah burnu sivri kundura...

"Amca." Dedi.

Bana doğru geldi koşar adımlarla. Elimde ki çantayı kaptı hemen. Eğildi ve elimi öptü başına koydu.

"Geçmiş olsun amca." Dedi.

Elimi omuzuna koydum. Gülümsedim ona bakarak. Ne kadar büyümüş böyle. Ben içeri girerken ufak çocuktu henüz.

"Sağolasın benim yeğenim." Dedim.

Arabaya bindik, ben arkaya oturdum. Ailemi görmek için sabırsızlanıyor ama en çokta onu merak ediyordum. İçeriye girdiğimden beri beni hiç aramadı, ziyaretime gelmedi. Babası izin vermedi herhalde. Yoksa, Leyla görmeden, duymadan duramaz beni.

"Amcam gitmek istediğin bir yer var mı ?" Dedi Alp.

Dikiz aynasından yüzüne baktım, gülümsüyordu.

"Eve götür beni." Dedim.

Mahalleye girmiştik artık. Çocuklar arabanın arkasından koşuyorlar, insanlar pencereden aşağı bakıyorlardı. Az daha ilerleyince ev göründü. Önünde bir sürü insan toplanmış beni bekliyordu. Çok geçmeden evin önüne geldik ve arabadan indik. Annemi gördüm önce, ona doğru yürüdüm. Elini öptüm ve sarıldık. Tek kelime etmemiş, yüzü de gülmemişti.

İnsanlar ile tek tek tokalaştım. Gençler tanımadan beni, "Seyt abi ! Seyt abi." Diye dolanıyorlardı etrafımda.

Eve girdiğimde kapıda Gül Teyze karşıladı ilk. Beni büyüten ev hizmetçisi, ama biz onu hep ailenin bir parçası gördük.

"Hoşgeldin Seyt'im." Dedi ve sarıldı kocaman.

Gül ablanın gözlerine baktım ve tebessüm ettim. İçeriye doğru merakla yürümeye başladım. Abilerim Kurtuluş ve Pusat koltukta oturuyor, babam ise hemen yanlarında duran tekli koltukta bana bakıyordu. Bir kere bile ziyaretime gelmemişti babam. Bana olan nefreti hala devam ediyordu. Kurtuluş abim geldi önce, sarıldık sımsıkı. Onun üzerine sinen sigara kokusunun ağırlığı hiç gitmemişti onca yıl. Ardından Pusat abim geldi, benim bir büyüğümdü kendisi. Çocukluk yıllarım hep onunla oynayarak geçti bu evin içinde.

"Aslan kardeşim benim." Dedi Kurtuluş.

Pusat ile birbirlerine bakıyorlar, dolan sulu sulu gözlerini saklamaya çalışıyorlardı.

Babamın yanına geldim ve elini öptüm. Gözlerimin içine bakmaya başladı. Donuk ve hiç bir duyguyu barındırmayan surat ifadesi. Benim çocukluk korkularımın, kabuslarımın yüzüydü bu ifade.

"Hoşgeldin lan." Dedi babam.

Bir anlık bir tebessüm belirdi yüzünde. Ardından sert bir tokat attı yüzüme ve ayağa kalktı. Sarıldı bana sımsıkı.

"Hoşgeldin oğlum." Diye tekrarladı.

Gözlerimden bir damla yaş süzülerek aktı yüzümden, arkasında soğuk bir iz bırakarak.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 03 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Seyt DevranHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin