-Geçmişin Acı Gerçeği-

16 3 0
                                    

2015 Mardin

Küçük nehir her gün ki gibi yine babasının ve annesinin kavga seslerini kendi odasında köşeye geçmiş göz yaşları eşliğinde dinliyordu. annesi sevda bağırıp çağırıyor, babası alp annesinin sesini bastırmak için daha çok bağırıyordu.

Sevda; yeter artık! senden de senin o yanında getirdiğin kadınlardanda bıktım. Birde gözüme sokmak istermiş gibi tutup buraya mı getiriyorsun? bir insan utanır bunu yapmaya ama sende insanlık ne gezsin.

sözünü bitirir bitirmez bir tokat sesi duydu minik nehir. ve bir göz yaşı daha döküldü gözlerinden. eleriyle her ne kadar kulaklarını kapatsa da şiddet seslerini duyabiliyordu. Tabi babasının aşağılayıcı sözlerini de

Alp; sen kendini kadın mı sayıyorsun?

bir tokat sesi daha

Alp; şu tipinle benim seni kabul ettiğime şükretmen gerekiceğine kendini benden esirgiyordun. Ne yapmamı bekliyorsun lan sen benden

bir tokat sesi daha... ama artık sevdanın sesi duyulmuyordu. Alp ise yarım saat aralıksız şiddet uyguluyordu sevdaya ve yarım saatin sonunda sesler kesilmişti evin içi derin bir sesizliğin içindeydi ta ki nehirin odasını basan babası olmasaydı.

son derece öfke ile bakıyordu kızına. ama o kadar öfkeliydi ki gözü bir şey görücek durumda değildi. tam minik kızın üstüne sert adımlarla ilerliyordu ki panikle odaya girip kolundan tutan kadın ile duraksadı.

sena; Dur! zaten içerdeki kadın ölmüş bari çocuğa elleşme

duyduğu şey karşısında şok olan nehir birkaç dakika boyunca tepkisiz kaldı. kadın söylediği şeyi sindirmeye çalışıyordu. ama kabullenemiyordu inanmıyordu buna. kooşarak odadan çıkıp salona koştu nehir ve gördüğü şey karşısında dili tutulmuştu. göz yaşları yanaklarından hızla süzülür olmuştu ve aslında o gün minik nehirin büyüdüğü gün olmuştu

Zamanın FarkıTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang