20.Yardım

94 5 0
                                    





Kapının kilidinin açılış sesiyle yerimden kalkmaya çalıştım içeriye Işık girince gözlerim kısılmıştı, zorlanarak açtım ve kapıdakine baktım annemdi.
'Hadi çık!'
'Doğrulamıyorum.' Dedim kısık çıkan sesimle. Çok susamış ve acıkmıştım.
Ev cinine seslendi ve bana yardım etmesini istedi. Kendi annem bile bana dokunmak,yardım etmek istemiyordu.

Ev cini yanıma geldi ve yerden kalkmama yardım etti.
'Teşekkür ederim.'
'Ne demek efendim, siz iyi misiniz?'
Kafamı aşağı yukarı salladım.
Zindandan çıktığımda annem konuşmaya başladı.
'Salonda Blackler var kimseye görünmeden odana çık.' Dedi annem yine o iğrenç sert sesiyle.
Zar zor yürümeye başladım, odama çıkmaya çalışırken Rabastan gördü beni.
'Ellie! Oh şükürler olsun, iyisin değil mi?'
'İyiyim, bir şey yok.'
'Odana çıkmaya yardımcı olayım gel.'
'Rabastan!' Diye bağırdı annem.
'Efendim anne?'
'Gel buraya! O tek başına çıkabilir, sende gidersen Blacklere ayıp olur çabuk gel şuraya!'
'Anne, Ellie'yi görmüyor musun kızın yürümeye hali yok!'
'Kapa çeneni Rabastan! Gel şuraya!'
'Sen git, sonra konuşuruz iyiyim ben.' Dedim Rabastan'a gülümseye çalışarak.

Odamın kapısını açacağım sırada Regulus'un sesiyle durdum.
'Ellie!'
Kafamı onun geldiği yöne çevirdim.
'Ne oldu sana?'
'Bir şey yok Regulus.'
'Ne demek bir şey yok, yürüyemiyordun az önce gördüm.'
'Regulus lütfen git.'
'Ellie, üstünde dün geceki elbisen var ve üstünde kan lekeleri var. Ne oldu sana?'

Regulus odamın kapısını açtı ve beni içeri yönlendirdi, hemen yatağımın yanındaki suyu içtim.
'Regulus lütfen git, annem seni burada görürse kızar.'
'İyi de zaten evleneceğiz, bizim ilişkimizi de destekliyorlar beni senin yanında görse aksine mutlu olur bence, bırak da yardım edeyim sana, yanında olayım.'
'Regulus beni bu halde senin yanında görürse kızar zaten.'
'Hadi sen duşa gir bir toparlan sonra konuşuruz. Ben burada bekliyorum seni.'

Kendimi duşa attım, sırtımın acısının geçmesi için Merlin'e yalvarıyordum ben bu acıyla nasıl Hogwarts'a gidecektim, derslere girecektim.
Bir süre suyun altına bıraktım kendimi gözlerimden de yavaş yavaş yaşlar süzülmeye başladı.
Duş başlığından gelen su ile benim gözyaşlarım karışıyordu.
Sanırım fazla kalmışım duşta ki Regulus'un sesiyle irkildim.
'Ellie, iyi misin?'
'İyiyim, çıkıyorum şimdi.'

Yanıma aldığım kıyafetleri giydim ve banyodan çıktım,
'Daha iyi misin?'
'Evet.'
'İstersen ne olduğunu anlat.'
'Babam.'
'Babam, düğünden sonra Voldemort'un karşısında saygısızlık yaptığımı söyleyerek beni .....'
'Seni?'
'Ya boşver.'
Ellie, lütfen?'
'Beni zindana attı.'
Regulus'a baktım, gözleri dolmuştu.

'A- ama şu an iyiyim.'
'Peki, bu yaralar?'
'Boşver.'
'Ellie?'
'Babam beni zindana attığında sırtımı merdivenlere çarptım, bir de lanetler işte.'
Regulus'un iyice gözleri dolmuştu.
'L-lütfen kimseye söyleme!'
'Söylemem.'
'Regulus, söz ver.'
'Söz veriyorum Ellie. Kimseye söylemem!'
'Teşekkür ederim, yanımda olduğun için.'
'Sen benim için önemlisin, iyi olmalısın. Şey bir de yaralarına krem sürmeliyiz.'
'Eh, doğru diyorsun benim çekmecemde vardı.'
'Yardımcı olayım mı?'
'Gerek yok, ben hallederim annenler merak etmiştir seni hadi git.'
'Ellie, emin misin?'
'Eminim hadi git sen.'
Regulus gidecekken arkasını döndü ve sırtıma dokunmadan kollarıma kollarını sararak bana sarıldı. Bende kollarımı ona sardım.
Sonra ayrıldı ve odadan çıktı.

Yatağımın kenarına oturdum, bir süre sırtüstü yatmayacaktım.
Bu evden uzaklaşmalıydım, kötü şeylerden uzaklaşmalıydım.
Gözlerime düşen ağırlıkla yana doğru uzandım sırtımı yatağa değdirmemeye çalışıyordum yanlışlıkla değdi bir anlığına, acıyla bütünleştim resmen.
'Of, Merlin!'
Gözlerimi kapattım ve uykuya daldım.

Gözlerimi açtığımda yüzüstü yattığımı fark ettim, doğruldum ve kremimi zor da olsa sürdüm. Kapımın pat diye açılmasıyla irkildim ve kafamı oraya çevirdim. Annemdi yine.
'Kremini sürdün mü?'
'Sürdüm.'
'Gel bakayım, düzgün sürebilmiş misin?'
'Gerek yok.'
'Gel Ellie!'
Annemin yanına yaklaştım ve kremi tam süremediğimi söyledi. Komodinden kremi aldı ve biraz sürdü, hafif bastırarak sürüyordu.
'Daha yavaş sürer misin?'
'Tamam, sürdüm toparlan da aşağıya gel akşam yemeğini yiyeceğiz.'
'Tamam.'

Siyah midi eteğimi ve ince yeşil bluzumu giyip aşağıya indim. Genellikle annem evde etek giymemi isterdi.
Merdivenlerden inerken Black ailesinin hâla burada olduğunu gördüm, masaya geldim ve sandalyemi çekip oturdum Regulus ile annemin arasına oturmuştum karşımda da Walburga Black oturuyordu.
'Biraz halsizmişsin sanırım Ellie?' Diye sordu Walburga Black.
'Evet dün biraz üşütmüşüm de.'
Regulus'un bana baktığını hissettim ve ona doğru döndüm.
'Daha iyi misin?' Diye fısıldadı.
Kafamı olumlu anlamda salladım.
'Bizim kız çok dayanaksızdır böyle mevsim geçişlerinde hep üşütür.' Dedi babam. 
Aynen, aptal sanki bunların hepsi senin yüzünden olmamış gibi dediği şeye bak.

'Çocuklar yarın gidiyorsunuz Hogwarts'a.' Dedi annem.
'Ay Regulus her trene binerken aklıma Hogwarts anılarım geliyor, duygulanıyorum.' Dedi Walburga Black.
'Ya, canım benimde öyle.' Dedi annem yapmacık bir ses tonuyla. Ay nasıl sever Walburga'yı.

Yemekten sonra Black ailesi gitti.
Bende hemen odama çıktım, üstüme pijamalarımı giyip yattım ve elime kitap aldım.
Kapının tıklatılmasıyla oraya doğru döndüm, Rabastan'dı.
'Ellie, iyi misin?' Diyerek yanıma geldi ve bana sarıldı. Eli sırtıma değince çok acımıştı.
'Ah, Rabastan sırtım.'
'Ne oldu sırtına?'
'Zindanda çarptım bir de büyüler işte.'
'Kahretsin! Bıktım artık seni şu halde görmekten. Hogwarts'ı bitirince kaçarız bu evden tamam mı?'
'Ama son sene beni Regulus ile evlendirecekler.'
'O da gelir bizimle.'
'Regulus'tan bahsediyoruz Lord aşığı biri o, hayatta gelmez. Ayrıca sen hain olarak nitelendirilmek asla istemezsin.'
'Bırak hainliği yeter ki artık zarar görmeyelim, özellikle sen.'
'Sen mükemmel bir ikizsin Rabastan.' Dedim ona sarılarak. O da saçlarımı okşadı.
'Sen de mükemmel bir ikizsin Ellie.'

Bölüm nasıldıııı?
Regulus ve Ellie'nin arası düzeldi gibi, bakalım neler olacak?

Ellie Lestrange [Regulus Black]Where stories live. Discover now