2.5* Git

302 18 44
                                    

Gergince bir Kerem'e birde önümde az sonra çalacağım kapıya baktım. Anahtarım yoktu bu yüzden evin kapısını çalmam gerekiyordu ve bu da abimle 3'lü bir şekilde yüz yüze geleceğiz demekti. Hoş anahtarımla girsem bu süre sadece biraz gerilemiş olacaktı.

"Hadi çalsana kapıyı." Kerem konuştuğunda bakışlarımın ne ara dudaklarına kaydığını anlamayarak yönümü değiştirip gözlerimizi buluşturdum. Benim aksime fazlasıyla rahattı.

"Kerem sen arabada mı beklesen? Hem işim bitince sana geleceğim zaten. Direkt biner gideriz." ikna etmeye çalışırcasına konuştuğumda yüzünü yüzüme yaklaştırdı.

"Yok." gözlerimi kapatıp derin bir nefes verdiğimde burnuma öpücük kondurup geri çekildi.

"Kerem abimle kavga edeceksin bak gerçekten istemiyorum artık kafam kaldırmıyor." dediklerim bir kulağından girip öbüründen çıkıyordu resmen.

"Peki o zaman ben çalayım." cümlesi bittikten sonra evin kapısını tıklatmasıyla hiç hazır olmadığımı hissederek bakışlarımı kapıya çevirdim.

"Leyl- Kerem?" kapıyı açan kişi abim değil Esin olunca biraz daha rahatlamıştım.

"Abim nerede?" dediğim şeyle başını içeri çevirip tekrar bana döndü.

"Odasında. Uyuyor." biraz daha rahatlama gelmişti. Ben projeyi halledene kadar en azından uyanmazsa Kerem'le de karşılaşmamış olurdu.

"E içeri girmeyecek miyiz?" Kerem'in rahat tavırları beni delirtmek üzereydi ben burada stresten 10 yaş yaşlanmıştım.

İçeri geçtiğimizde Kerem salondaki koltuğa oturmuş Esin ise bir şeyler geveleyip beni mutfağa sokmuştu.

"Kızım Kerem'le neden geldin? 3. Dünya Savaşı burada mı çıksın istiyorsun?" ağlarcasına konuştum.

"Hayır istemiyorum Esin hiç istemiyorum ama Kerem tutturdu bende geleceğim diye." Esin anlamayarak bana baktığında hemen açıklama yaptım.

"Mert gelecek şu dün uğraşıp bir türlü beceremediğimiz maketi yapmak için. Kerem beni sabah okula sınava götürdü ve orada Mert'e biraz kıl kaptı sonra onunla da ödev yapacağımı öğrendiği için ben gelmezsem gidemezsin diye tutturdu ve sonuç şu an korkunç bir durumundayız." Esin anladığına dair başını salladı.

"Ne zaman gelecek Mert? Barış daha yeni uyudu, uyanmaz belki ödevi de çabucak halledersiniz." dediğiyle başımı yukarı kaldırarak amin diyip yüzümü sıvazladım.

Mutfaktan içeri geçtiğimizde Kerem telefona bakıyordu bizim geldiğimizi görünce gülümseyip telefonu cebine attı. Yanına oturduğumda Esin'de karşımıza oturdu.

"Ee ne zaman geliyor şu Mert la-" cümlesi bitmeden kapı çaldığında ayağa kalkacakken Kerem kolumdan tutunca Esin ayaklanıp kapıya gitti.

"Kerem. Bak arıza çıkartırsan kapıya koyarım seni." omuz silkti.

"Koy kapıda beklerim ha ya da bacadan tekrar girerim." koluna hafifçe geçirdim.

"Hoş geldin Mert." salona giren Mert'in bakışları benden yan tarafıma kaydığında Kerem'e baktığını anlamıştım.

"Hoş buldum. Misafirin mi vardı? İptal edebilirdik." Kerem'e itafen konuştuğunda Kerem ayağa kalkıp elini uzattı.

"Yok misafiri değilim direkt sevgilisi olduğum için hep buralardayım." Kerem tuttuğu eli sıktığında Mert şaşkınca bana baktı. Sevgili olduğumuza şaşırmış olabilirdi ama sabah gözünün önünde öpmüştüm Kerem'i neye şaşırıyordu ki?

Kül - Kerem AktürkoğluWhere stories live. Discover now