GİRİŞ

70 15 34
                                    

Hepinize selammm

Yeni kurgumun tanıtım bölümünü yayınladım, umarım seversiniz. İyi okumalar ⭐

🪄🪄🪄🪄🪄🪄
13 Yıl Önce

"İlay! Kaç kez dedim sana, seni giydirirken hareket etme! Dur-"

Dinlemedi İlay. Deli gibi zıplamak istiyordu oysa. Bu sıkı ve bunaltan elbiseleri giymek değil.

"Güzin teyzeni üzmüyorsun sakın. Akşam alacağım seni."

"Anne, nereye gidiyorsun?" İlay, annesinin giydiği elbiseyi inceledi. Siyah ve oldukça kısa bir elbiseydi. Göğüs kısmı dantellerle kaplıydı. Annesi başını öne eğdi. Söyleyemedi. "Babam nerede peki?" Konuyu değiştirmek istedi. Ama bu daha da kötü oldu.

"Sanane babandan! O seninle ilgileniyor mu? Kim bilir şu an hangi kadının koynunda? Soru sorma o yüzden!"

"Ama anne, sen de başka amcalara sarılıyorsun, öpüyorsun onları. Babamı sevmiyor musun?" İlay dudaklarını büzdü.

"Evet İlay, sevmiyorum babanı."

"Ama neden aynı evde yaşıyoruz o zaman? Taner'in de anne ve babası birbirlerini sevmiyor ama farklı evlerde yaşıyorlar."

Annesi, pek de fazla sevmediği kızının saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı. "Senin için. Senin için ayrılmıyoruz biz, sen çok üzülürsün diye. Üzülürsün, değil mi?"

"Eğer her gün kavga etmeyecekseniz üzülmem, söz!"

"Ah İlay, bilmediğin çok fazla şey var. Büyüyünce anlayacaksın. Keşke sen büyü de ayrılayım babandan, velayeti de ona vereceğim zaten!" Hande Hanım kendi kendine söylenirken İlay, kapının önünde ayakkabılarını giydi. Karşı komşusunun çocuğunun sırtında çantayla kapıdan çıktığını gördüğünde iç çekti. Belki bir gün o da çanta takardı.

Annesi eline atıp kapının önünde giydiği sivri tabanlı ayakkabıları giydi. İlay hevesle annesine döndü. "Anne, ben de bir gün kreşe gidecek miyim? Emir de gidiyor. Noluğr anne, kreşe gitmek istiyorum." Diz çöktü annesinin dizinin dibine. Annesi bir hışımla kaldırdı. "Annen seni nasıl alsın her gün kreşten?! Baban da bakmaz sana. Her şeyi ben yapmak zorunda değilim. Daha var okula gitmene, merak etme sen!" Ayağına hızla giydiği topuklularla apartmandan çıktılar. İlay annesinin elini tutmadı, tutamadı. Annesi, ona tutması için elini uzatmadı. Etrafa ürkek bakışlar ata ata geldi Güzin teyzesinin evine. En yakın arkadaşının kapısını çaldı Hande Hanım. Ondan başka gidecek ve İlay'ı bırakacak kapısı yoktu. Gidip, sevgilisini bekletmemeliydi. Kızı, onun için bir ayak bağıydı.

Güzin Hanım neşeyle açtı kapıyı. Çekik gözleri İlay'ı buldu. Neşeyle sarıldı ona. Hande Hanım beklemedi bile, ortadan kayboldu. İç çekti Güzin Hanım. İlay için hep üzülüyordu.

Küçük kız bacağını dürttü. "Emir nerede Güzin Teyze? Oyun oynamak istiyorum, hem bana öğrendiği şeyleri söyler belki."

SESSİZLİĞİN HAYKIRIŞLARIWhere stories live. Discover now