twenty five

36 12 8
                                    

Louis, ne olduğunu anlamadan Harry'e bakıyordu ''Konuşalım.''

Harry, boş otoparkta göz gezdirmişti ''Az önce arayan Jeff'ti ve...''

Louis, bunun kötüye bir işaret olduğunu fark ettiğinde kaşlarını çatmıştı bu adam Harry'i arıyorsa ve Harry'nin morali bozuluyorsa bir şeyler illa ki vardır ''Ve?''

Harry, artık bunaldığını hissederken kısık kısık nefes çekmişti. ''Bak şu anda çok yorgunum ve akşam olmak üzere en iyisi Natalia'lara gideyim ve bu gece orada kalayım.''

Harry, arabanın kapısını açmak üzere hareketlendiğinde Louis onu bileğinden tutmuştu ''Hayır, Harry. Neye bu kadar moralini bozduğunu anlatmadan Natalia'da kalmaya gidemezsin.''

Harry, sıkıntıyla Louis'ye dönmüştü ''Yarın seninle bir kafede buluşuruz ve tüm her şeyi o zaman anlatırım gerçekten şu anda tek istediğim bir ağrı kesici ve battaniye.''

Louis, zorlamak istemiyordu ama içinde ki meraka da yenik düşüyordu ''Jeff acaba yine ne sikim yaptı!'' kendi kendine söylenirken Harry'nin kapısını açmış ve doğruca sürücü koltuğuna geçmişti kendisi de.

Eğer istemiyorsa zorlamanın bir anlamı yoktu ne de olsa yarın daha iyi olurdu ve o zaman konuşabilirlerdi. 

Kontağı çalıştırdı ve önce kendi evinden Harry'nin eşyalarını aldılar sonra da uzun bir ikna süreci sonunda Louis her ne kadar yorgun olsa da Harry'i Natalia'nın evine bırakmak için onu ikna etmişti.

Neler olduğunu anlamadığı için daha kötü hissederken, eve gelir gelmez kendine bir kadeh şarap doldurup bugün ki görüşmesini yalnız bir şekilde elinde ki şarap kadehiyle kutlamıştı en sonunda da kanepe de uyuyakalmıştı.

~~~

Harry'nin attığı konuma geldiğinde arabasını park edip doğruca içeriye yönelmişti. Beyaz tonlarının hakim olduğu kafe sade ama şık görünümlü bir yerdi. Harry'e doğru yönelirken, aklında ki tek şey neler olduğuydu.

Dün gece kendi kendine gece yarısına kadar oturmuş ve şarap içmişti bu yüzden göz altlarında ki morluk kendini oldukça açığa çıkartıyordu.

Yine de düşünmeyi durduramıyordu, tam her şey güzelleşti ve bir sorun kalmadığına inandığı zaman Harry'le ilişkiye başlamışlardı ve hemen bir problem kendini apaçık göstermişti.

Her zaman bu şekilde mi olacaktı hiç anlamlandıramıyordu, Harry'nin ise ilk şeyde hemen Natalia'ya kaçması sinirini bozmuştu.

Louis, her zaman konuşma taraftarı olan biriydi bu yüzden de Harry'nin bundan kaçması onu üzmüştü. Tamam zamanında Louis'de konuşmaktan çekinmişti çünkü konuştuktan sonra ortaya çıkacak sonuç onun gözünü korkutmuştu ama hiç bir zaman pes etmemişti ve devam etmişti.

En sonunda Harry'le birlikte olmak onu iyi hissettirmişti fakat şimdi durduk yere bir anda ortaya çıkan bu anlamsız olayın nedenini anlayamıyordu. En son ki konuşmada bütün her şeyi anlatmışlardı ve sorunu çözmüşlerdi. Louis, çok zor bir şekilde zırhını indirmişti. Şimdi yeniden aynısı mı oluyordu?

Düşünceleriyle boğuşarak geçirdiği dakikalardan sonra Harry'nin masasına varmıştı.

İçeri de çok müşteri yoktu bu da güzel bir şeydi. Zaten henüz sabah saatleri olduğu için kimse gelmemiş Harry ise burası biraz daha arka tarafta kaldığından dolayı burayı seçmişti.

Louis, Harry'nin oturduğu yere yaklaşmadan sadece karşısında ki sandalyeyi çekip yerini almıştı.

Harry, bir süre Louis'yi izlerken kafasından geçenlere anlam vermekte zorlanıyordu. Kendini kötü hissediyordu, hem dün gece konuşmakta zorlandığı için hem de Louis'ye karşı tam dürüst olmadığı için. Üstelik tam da güvenini kazanmışken.

Mistletoe | Larry Stylinson [✔]Where stories live. Discover now