7.Bölüm Nefes Kadar Yakın.

30 3 3
                                    

Merhabaa🌺 yeni bölümle sizlerleyiz!!! Bundan sonraki bölümlerde artık kafanıza oturuyor zaten bu bölüm Elaya'nın amacını öğreniyoruzzzzzz. İnşallah bölümü severek okursunuzz.

İyi okumalar:))))

Medya: Gelecek bölümden spoi.






"Çürüyüp gideceğiz burada! Bizi-"

"Yeter artık ya yeter! Aaa anladık, dillendirip durmasana şunu." İki yüz üçüncü kere burada çürüyeceğimizi kimsenin bizi bir daha bulamayacağını ve öleceğimizi gerçekten iki yüz üçüncü kere dillendirmişti Aden. Ölmeyeceksek bile kesinlikle şu karamsar dilimiz yüzünde ölüp gidecektik.

"Susun. Acı içindeyim." Buse ayrı bir kafadaydı. Hayır yani sen neyine güvenerek bir katile! Hatta ne olduğu belli olmayan bir adama - ya da varlığa- güveniyorsun ki değil mi!

O sırada ben...

Bende Aybars'a güvenmiştim. Ama yoktu. Bir görünüp bir kayboluyordu.
Onun hakkında düşündüğüm tek şey gerçek olup olmadığıydı. Artık güvencim kalmamıştı. Ben mi kafamda kuruyordum? Sanrı mı görüyordum? Yok canım. Gerçekti işte, sahte olamayacak kadar gerçekti.

"Sazan gibi hemen her şeye atlıyorsun, her şeye güveniyorsun." Eslem'in sitemine karşılık Buse yalnızca göz devirebildi. Onu mahzende bulduğumuz da un çuvalı gibi bir köşeye kıvrılmış yeri izliyordu. Burası kötüydü. Çok kötü değildi ama sadece kötüydü.

Eminim burada, buradan daha kötü yerlerde vardı. Hafiften içeriye siyah sisler giriyor ama çok geçmeden buhar olup uçuyordu. Büyü mü yapıyordu bunlar bize acaba. Beklenirdi bunlardan herşey.

Ortamda şahane bir gürültü yükselince bakışlar bana döndü. Ne? Ne bakıyorsunuz yani. Açtık. Gururumuz el vermedi bizi eve kapattıklarında da birşey yememiştim. Bakışlarım karnıma döndü. Sende yani hayret bir şeysin sırasımı şimdi guruldamanın, rezil ettin beni. Bakışlarımı tekrar kızlara yönelttim.

Rezil olduğum adamlara bak onlar benden daha beterler şuan. Saç baş birbirine girmiş hepimizin, yine de hâlâ güzeldik elhamdülillah.

"Açız ne yapalım."

"Bende acıktım." Biliyorum Aden, biliyorum. Sen ve ben hep açız.

Eslem'e baktığımda kıvırcık saçlarının derdindeydi. Haklıydı. Zaten gün içinde dolaşıyordu şimdi tam birbirine girmişti.

Buse. Birazdan ağıt yakabilirdi. Neye mi? İki günlük adama güvendiği için.

Mahzenin giriş tarafından sesler gelince dördümüzün bakışları da oraya döndü. Kapı yavaşça açıldı. İçeriye üç tane adam girdi. Ama ne adam! Kusura da bakılmasın ama Allah sahibine bağışlasındı. Gerçi bunlar burada kimi bulacaktı ondan şüpheliydim. Elaya ve bizden başka dişi görmemiştim geldiğimizden beri. Ellerinde ki tuttukları demir tepsilerle bizim içinde kaldığımız demir parmaklıkların önüne geldiler.

Diğerlerine göre santimlerce uzun olan adam demire dokundu ve birden demir parmaklıklar yok oldu. Bismillahirrahmanirrahim bir büyücü den farkları varsa o da sihirli gibi olmaları.

Adamla göz göze gelince bakışlarımı sabit tutmaya çalıştım ama oldukça zordu. Sert ve keskin bir yüzü vardı. Birde çatık kaşları. Fazlasıyla sinirli duruyordu. Gözleri de simsiyahtı, Elaya'nın kinden bile. Öyle ki bakışları bile insanı delip geçen cinstendi. Neyle besliyorlar sizi abim?

"Kraliçe Elaya gönderdi bunları."
Pabucumun kraliçesi. Yerimde doğrulup kafamı tepsiye doğru uzattım. Diğer adamlarla birlikte tepsiyi yere bıraktı.

ÖLÜM KOKAN SAKURALARWhere stories live. Discover now