Sabahın ilk ışıkları vuruyordu odaya. Hala Ankara'daydım. İçerden gelen takırtılar ile uyandım. Büyük ihtimalle babaannem ve anneannem gelmişti.
Benim geldiğimi duymuşlardı büyük ihtimalle.
En sevdiği torunları benim de.
Canım ikizim Sare ve canım kardeşim Gökalp de buradaydı. Gökalp hava harp okuyordu Sare polis olmuştu bense ilk okul öğretmeni olmuştum. Annemin hayaliydi ama olamamıştı. Küçük bir kafesi vardı. Babam özel kuvvetlerde askerdi.
Yataktan kalkıp odadan çıktım. Sare kahvaltı hazırlıyordu.
"Oh günaydın Eylül hazretleri." Dedi. Başımı sallayıp sandalyeyi çekip oturudum.
"Sana da günaydın sarecim." Dedim. Telefonuma gelen bildirim ile çıkarıp baktım.
Baran...
Bir dakika. Ne. Baran. Bana. Yazdı. Oha. Çüş.
Barancım: uzun zamandır yazmıyorsun.
Sen: Bir dakika
Sen: Şu anda
Sen: Sen bana
Sen: Yazdın
Sen: Oha
Sen: Hatta yuh
Barancım: neden şaşırdın
Barancım: sen yazmayınca yazayım dedim
Sen:
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.