21: Kabuslar

1.1K 54 97
                                    

  Alaz'ın rüyası her zaman olduğu gibi, normal bir şekilde başladı.

Etraf aydınlıktı ve Alaz arabasını sürüyordu. Üstünde kısa kollu beyaz bir gömlek vardı. Demek ki yaz ayıydı. Ve yanında da... Rüyasını kontrol edemiyordu ama rüyadaki hali bile başını çevirip yanında oturan kadına bakınca gülümsemesi büyümüştü.

Asi'nin üstünde de açık mavi bir kot ve beyaz bir tişört vardı. Onun üstüne de çiçek desenli, ince bir şey geçirmişti. O da gülüyordu. Sonra Alaz bağırarak şarkı söylediklerini fark etti. Etrafta onlardan başka hiç kimse yoktu.

Asi birden şarkı söylemeyi kesip "Hii!" dedi. "Uçak biletlerini aldım mı diye çantamı kontrol etmeyi unuttum."

"Unutsan da bir şey olmaz ki."

"Nasıl olmaz, Alaz?" Asi oflayarak arka koltuğa uzanıp çantasını aldı. "Görevlilere ne diyeceğiz? Ay, Rüya'ya da rezil oluruz valla. Bizimle en az bi' on yıl artık evde ne yapıyorduysanız hem geç kaldınız hem de biletlerinizi evde unutmuşsunuz diye dalga geçer."

Alaz sırıttı. "Ama geç kaldığımıza değdi, değil mi?" Asi ağzına vurmaya çalışınca elini kavrayıp öptü. "Şş, güzelim. Sen bu ağzı çok seviyorsun. Sana ettiği hizmet karşılığında hak ettiği muamele bu değil."

"Alaaz."

Alaz şu an yüzünü görmese de Asi'nin yanaklarının kızardığını biliyordu. Keyifli bir sesle "Uçak biletlerini unutsan ne olacak ki? Dedemin uçağını alırız." dedi.

"N'oldu? Sen çevreci hareketi desteklemiyor muydun?"

"Karımın rahatı benim için kaplumbağalardan daha önemli."

"Bak ya..."

"Asi, hiç yalan söylemeye çalışma. Dediğimin hoşuna gittiği ses tonundan bile belli oluyor."

Asi homurdandı. "Kaplumbağalar bu yıl da hasarsız bir şekilde suya ulaşabilecekler, çünkü az önce biletlerimizi buldum."

***

Arabadaki sahneden hemen uçağa bindikleri yere atlamışlardı. Alaz önce nerede olduğunu camdan yansıyan güneş ışıkları yüzünden tam göremedi. İlk gördüğü şey Asi'nin siyah saçları olmuştu. O kadar koyu bir rengi vardı ki, bembeyaz olan her şeyin içinde Alaz'ın dikkatini çeken tek şey oydu.

"Pıst."

"Hımm?"

Asi kulağına yaklaşmış fısıldayarak konuşuyordu. "Şampanya alalım mı?"

"Bana şampanya alır mısın kocacığım diyecektin herhalde?"

"Offf, Alaz." Asi kollarını kavuşturup yüzünü cama doğru çevirdi. "Almazsan alma."

"Tamam, tamam." Alaz gülerek hostesi çağırmak için elini kaldırdı. "Bakar mısınız? Karım-"

Birden uçak sallanmaya başlayınca hostes gözlerinde panik olduğunu belli eden bir ifadeyle özür dileyerek yanlarından ayrıldı.

"Asi?" Alaz hemen onun nasıl olduğunu kontrol etmek için yan tarafına döndü ama o... Yoktu. "Asi?" Telaşla kemerini açıp yerinden kalktı. O yürüdükçe uçak büyüyor gibiydi. "Asi?" Tanımadığı insanlar onu kollarından yakalayıp yerine götürmeye çalıştılar. "Bırakın beni!" diye bağırdı ama sanki o an dünyadaki en güçsüz adam Alaz'dı. "Asi yok! Asi'yi bulmam lazım!"

Renata | AslazWhere stories live. Discover now