Bölüm 11

5.5K 300 39
                                    

Hava tam kararmadan eve gelmiştik. Herkeste bizi bekliyordu daha doğrusu etleri.

"Öldük acımızdan be öldük."

"Geber Yağız geber."

"Abinim ulan senin hadsiz."

Hiç mi bitmez bunların didişmeleri?

"Hadi geçin siz masaya ben tabakları alıp geliyorum."

"Yardıma ihtiyaç var mı?"

"Yok güzelim sen otur hadi."

Hepimiz masaya yerleşirken Ali ve Selçuk'un olmadığını fark ettim.

"Ali ve Selçuk abi nerde?"

"Kız şimdi mi abi oldu Selçuk?"

Demiştim dimi selim amca kafa dengi diye. Şak anlamıştı olayı.

"Ya ne alakası var aaa"

"İşleri varmış gelicekler birazdan."

Nine hiç konuşmuyordu. Bi şeyi düşünüyor gibi bi hali vardı.

"Nene sen iyi misin?"

"iyiyim kuzum. Yorginum sadece."

"Etler hazııırr. En lüks restoranda bile böyle lezzet yiyemezsiniz."

"Özledik be amca etlerini."

"Siz mi yoksa ben mi özledim en çok?"

Bu ses...

Arkamı dönmemle Aytemur'u görmem bir oldu. Gelmiş benimki. Mutlulukla kalkıp ona doğru koştum. O da bana gülümsüyordu.

"Gelmişsin. Ben gelmiyorsun diye biliyordum."

"Süpriz olsun istedim. Ayrıca seni bu yamyamlarla asla tek bırakamam."

Ona sarıldım. O da bana sarıldı.

"İyiki geldin."

"İyiki geldim cücük."

"Oha kıyamet kopucak sanırım. Aytemur abi nenemin elini bile öpmeden birisine sarılıyor oha."

Aytemur'un aklına gelmiş gibi benden hemen ayrılıp nenesine gitti.

"İstersen bana sarılabilirsin."

Ali'nin sert bakışıyla Selçuk bu dediğine pişman olmuştu.

"Şaka yapıyorum kardeşim aaa sende. "

Hepimiz masaya geçtik. Özellikle Aytemur'un yanına oturdum.

"Bu kadar çok özlediğini bilseydim daha önceden gelirdim."

Kulağıma doğru söylediği şeyle gülümseyerek ona baktım.

"Çok özledim. Sensiz hiç tadı olmuyor evin. Sıkılıyorum."

"Sıkılıyor musun yoksa Ali'ye kızan biri olmadığı için mi?"

"ikiside olabilir."

"Öyle olsun bakalım."

Afiyetle yemeklerimizi yemiştik. Cidden abarttıkları kadar vardı mangalın tadı. Bu adam bu işi Biliyordu.

"Aytemur abi bu çayları Almira topladı. Özenle."

"Vay cücük hemen ayak uydurmuşsun ortama."

"Hemde nasıl oho. Tam buranın kızı oldu. Bugün dönerken Ahmet'i ön koltuğa oturmadı."

"Vay be Ahmet abi. Senin sağ koltuk prensesliğinde bitti he?"

Herkes gülmüştü Kağan'ın dediğine. Ahmet ise sinirli bakıyordu bana.

"Çek lan kem gözlerini kardeşimin üzerinden."

Aytemur kolunu omzuma atıp kendine çekti. Bense dediği şeyde takılı kaldım. Masadaki herkeste benimle aynı durumdaydı.

Başımu kaldırıp ona baktım.

"Hiç bakma öyle. Görevden dönene kadar bunu söylemeyi planlıyorum."

İzninizle şımarabilir miyim?

....

Herkes evlerine gitmişti. Bizimkilerde çoktan uyumuşlardı. Ben ve Aytemur ise bahçede oturuyorduk hala.

"Anlat bakalım. Nasıldı bensizlik?"

"Çok kötüydü. Odamdaydım hep. Arada çıktım biraz dolaşıp geri girdim."

"Niye kapattın ki odaya kendini? Gezseydin arkadaş çevresi edinseydin."

Aytemur'un demesiyle aklıma gelmişti. Benim eve dönünce yetimhaneye gitmem gerekiyordu.

"Bilmem. Canım istemedi pek."

"Neyse zaten yakında okullar açılıcak. Orda yaparsın arkadaşlığını."

"Ne kadaf durucaksın? Hemen gidicek misin?"

"Görev ne zaman çıkarsa. Yarında olabilir 1 hafta sonra da olabilir. Belli değilki."

"Ama selçuk burda gitmiyor hiç. Sen neden gidiyorsun?"

"Çünkü selçuk'un raporu var. Gitse bile göreve götürmezler rapor bitmeden. Eşek sıpasıda takılıyor işte burda."

"Ya eşek sıpası deme ona."

"Sebep? Bana bak sen yoksa Selçuk'u benim yerime mi koydun?"

"Hayır tabikide. Senin yerine niye Selçuk'u koyayım ilahi sende."

"Aferim. Ayrıca o benim gibi olamaz. Küçük ya benden."

"Aytemur beni de götürsene."

"Nereye cücük?"

"Görevin nerdeyse. Yağız söylemişti genelde Şırnak'a gidiyormuşsun hatta evin varmış orda."

"evet var. Bazen orda kalıyorum."

"İşte beni de götür. Ben orda kalıyım sen görevden dönene kadar. Sen dönünce de beraber geliriz."

"Saçmalama cücük. Orası tehlikeli senin için. Her ne kadar güvenli deselerde senin için tehlikeli. Benim düşmanım çoktur orda. Sana benim yüzümden zarar gelsin istemiyorum."

Tam itiraz edecekken;

"Asla itiraz ve ısrar istemiyorum heleki bu konuda asla. Ben seni başka yere götürürüm tatil için ama orası asla."

"Of tamam ya."

"Saat geç oldu havada serinledi hadi yatalım artık."

"Olur."

Aytemur masanın üzerindekileri alıp içeri geçti. Bende geçicekken arkadan bi ses geldi.

"Almira"

Arkamı döndüğümde Fırat bahçe kapısının orda elleri cebinde bana bakıyordu. Ne işi vardı gecenin bu saatinde burda?

Abilerim De Abilerim✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin