00.01

156 19 59
                                    

reywchal sike sike bu kitabi sonunda yazdirdi bana, bunun icin ona tesekkur ediyoruz ve iyi okumalar diliyoruz

---

Kuru dudaklarını yalayıp derin bir nefes alarak göğsünün ortasında yer edinen sıcaklığı ve karnının alt kısmında biriken, mideni yakan ısıyı görmezden gelmeye çalışarak elindeki kurabiye kutusunu okutup sessiz bir şekilde fiyatını mırıldandın. Kızarmış yanaklarının görünmediğini umuyordun.

Meguru, rahat bir biçimde parayı uzatıp kutudan bir adet kurabiye alarak ağzına attı. Damağında yayılan parçacıklarla hafifçe gülümseyip, muzip ifadesini silmeden sana bakmaya devam ediyordu. "Sohbetinde çok sarıyor, y/n-chan. Samimiyetinden konuşacak konu kalmadı."

Kaşlarını çatıp dudağını büzerek baktın sana gülümseyen sarı göz bebeklerin içerisine. Onun yanında sen, sen değil de başka biri gibi olduğun ve her konuşmaya çalıştığında kelimeler ağzının içerisinde bir karmaşaya dönüştüğü için en kısa tabirle birkaç harften oluşan cümlelerle yanıt veriyordun ona. Başta Meguru bunun sebebini anlamasada zaman geçtikçe bu hallerini sadece sevimli bulmuştu. Senin yanında karnını ekşi bir sızı yakıyor, kendini tuhaf hissediyordu ama bunların nedenini düşünmek istemiyordu. Meguru'nun şu an ki ifadesi yine tuhaftı, yine anlayamadığın şeyler vardı; tuhaf bir eğlence, biraz da... Bilmiyordun, değişik duyguların lekesini görüyordun gözlerinde ama silik olduğu için çıkaramıyordun ne olduklarını. Karmaşık ve okunması zordu.

Meguru birkaç ay önce bulunduğunuz eyalete taşınmış sevimli ve sinir bozucu birisiydi. Sarı gözleri, güzel kahkülleri, bitmeyen neşesi bir de seni ona çeken enerjisi vardı. Onu ilk gördüğünde her ne kadar dostane bir yakınlaşmanız olsa da onun hakkında gördüğün kirli bir rüyadan sonra yüzüne bakmak bile senin için büyük bir utançtı. Arkadaş olarak gördüğün ve fazla konuşmadığın biri hakkında gördüğün bu rüyanın uygunsuzluğunun utancı mı, yoksa kalbini eriten hissin utancı mı anlayamıyordun.

Evet, sadece çalıştığın markete gelen sıradan birisiydi ve onun hakkındaki düşüncelerin yanlış, aynı zamanda hiç etik değildi. Biliyordun, ama ne ıslak zihnine engel olabiliyordun ne de onu gördüğünde kasılan kadınlığına.

Kendini tutmak günden güne zorlaşıyordu ve Meguru'da onu görmezden gelmene hiç izin vermiyordu.

"Sesini kesmeyi deneyip gitmeye ne dersin?"

Dudaklarını sahte bir üzüntüyle büzüp kutudan bir kurabiye daha alıp küçük bir şekilde ısırdı. "Ne kadar kaba bir kız... Sohbet başlatmaya çalışıyorum ama sen bunu çok zorlaştırıyorsun." Tatlı bir şekilde nefesini bırakıp, omuzlarını kaldırıp indirdi. "Yoksa benden utanıyor musun? Ahahha, küçük, domates kadar kırmızı bir y/n-chan görmek çok sevimli~"

"Meguru! Komik değil!"

"Bu kadar utangaç olman senin sorunun, bunun için beni suçlayabilir misi-" sözünü kesen negane şey, senin olduğun yerden uzanıp onun koluna sert bir şekilde tokat atmandı. Önce koluna baktı, sonra kaşlarını çatmış bir şekilde duran kızarık yüzüne. Ve sonra büyük bir kahkaha patlattı, bu seni daha da utandırdı. "Özür dilerim y/n-chan ama çok sevimlisin. Böyle tepkiler vermeye devam edersen seninle hayatının sonuna kadar dalga geçerim."

Yanaklarında ki pembelik biraz daha büyüyüp boğazını yakarken, bu kıvılcımlar beynine sıçradı. Sevimli? Seni sevimli mi buluyordu? Tanrım, senin için her şeyi o kadar zorlaştırıyordu ki...

"Evet evet, her neyse. Şimdi git, meşgulüm." Elini rastgele sallayarak çocuğu kovman onu etkilememiş, aksine daha da eğlendirmişti ama sen bunu fark edemedin.

Dirty Dream //Bachira Meguru//Donde viven las historias. Descúbrelo ahora