"Gelecek! Dediler bize güzel günler,
Oysaki geçip gitmişti..."
...
Sabahın taa köründe uyandırmışlar.
Birde okulda "Neden somurtuyorsunuz?" Diyorlar.
Hak mı bu şimdi.
Annemin beni uyandırması ile kalktım....
Annemin beni uyandırması ile kalktım. Evet bu sefer kalktım.
Neden mi çift oldu. Çünkü tekrardan uyumuştum.
Ellerimi gözlerime bastırdım ve uykusuzluktan birbirine yapışan gözlerimi ayırmaya çalıştım. Uyukusuzum çünkü dün akşam proje ödevim olduğu aklıma geldi. Gece gece mukavva aramaktan helâk oldum.
Üstüme okul formamı giydim ve masada kahvaltıyı hazırlamış annemin yanına gittim.
"Ne yapayım sana kızım? Ne yersin?"
"Ben birşey yemiyim anne. Bı portakal suyu içeceğim." Dedim.
Dolaptan taze sıkılmış (bim markası) portakal suyunu alıp bir bardağa doldurdum ve içtim.
Çantamı sırtıma aldım ve bir ayakkabım ayağımda diğerini ise giymeye çalışırken yere çakılıyordum az kalsın. Okula az kala gelen parka baktım. Tam dümdüz 3 metreden fazla önümde duran kaydırağa baktım.
Bunu yapmadan olmaz. Evet. Bunu yapmadan olmaz.
Yavaşça geri geri yürüdüm ve aniden koşmaya başladım. Tekte kaydırağa tırmanmış arkadaki kaydıraktan inmiştim. Tekte yaptığımın gururu ile birlikte okulun kapısından içeri girdim.
Çantam iki kolumda merdivenleri dans ederek çıktım. Evet. Kimse yoktu. Yani derse geç kalmıştım.
"Ooo kahretsin!!"
Koşarak sınıfa girdim. Kapıyı çalmadan daldım sınıfa. Ve hocayı umursamadan yerime oturdum.
"Evet hanımefendi. Nerelerdeydiniz?" Dedi hoca.
"Yoldaydım hocam." Dedim.
"Neden geç kaldın?" Şimdi sinir kat sayıları ile game yapma vakti.
"Ben değil ayaklarım geç geldi." Hihehaha
"Kızım zorlama asabımı bak." Dedi.
"Hocam iterek mi zorlayayım yoksa çekerek mi¿" Dedim.
"Çık dışarı! Alfabeyi say desem bilemez. Gelmiş bana burada artistlik taslıyor." Dedi. Anan çok bilirdi zaten.
"Biliyorum hoca biliyorum." Dedim. Hoca bana sevgi dolu(!) Bakışlarını yönlendirirken konuştu.
"Say lan bakalım." Diyerek kükredi.
"İngilizce? Türkçe?" Dedim. Umarım Türkçe der. Yoksa elemenopi nasıl ayrılır bilmiyorum.
"Kendi dilinde söyle." Dedi. Tamam. Bu bir fırsat.
"Sözlüler hocam?" Dedim. Şimdi başlayabilirim.
"Sen say!" Dedi ve alfabeye başladım.
"a-b-c-d-e-f-g-h-ı-j-k-l.....M-N....."
"Şaşırtıyorsun beni devam et."
"Hocam alfabe bu kadar."
"Kızım say devamını bir sözlün 90."
"Hocam alfabe bitiyor sonra."
"Kızım. Sen şaka felan mısın."
"Hayır hocam."
Hoca bana bal küpüne dönmüş şirin şirin(!) bakarken, cevap arıyordum. Arkamdan gelen konuşma sesi ile irkildim.
"Evet hocam. En son harfler M ve N harflerinin. Devamı yoktur."
Arkama dönüp baktım. Omen tonrem. Yarabbim sana geliyorum. Gözlerimi kaçırdım ve ağzım kulaklarımda konuştum.
"Bakın hocam. Haklıymışım." Dedim.
Hoca tekrardan minik bir panda edasıyla(!) Bana baktı ve bende ona baktım.
"Çık dışarı dedim!" Dedi.
Ellerimi sırama koydum. Kafamı kollarıma yasladım ve umrumda değilmiş gibi uyumaya çalıştım.
Ya hoca ondan sonra da biseyler dedi ama olsun. Duymadım.
İlk dersin bitişi haber verildiğinde uyandım.
Kafamı kaldırdım ve lavaboya gidip elimi yüzümü yıkama kararı aldım.
Lavaboya girdim ve sınıfın en mide bulandırıcı kız grubu ile karşılaştım. Makyaj yapıyorlardı. Aynanın önüne geçtim ve aynaya baktım. Ruj sürüp aynayı öpmüşler. İyyk.
Dudak izlerinin arasından yüzüme baktım ve sol yüzüm kızarmıştı.
Kızlar "aaaaa" layarak bana bakarken yüzüme su çarptığım gibi lavabodan çıktım.
Hızlı adımlar atarken çizgilere basmamaya çalışıyordum. Ellerim ceplerimde. Salına salına fakat hızlıca adımlarımı atıyordum.
Kareli zeminde karelerin içerisinden yürüye yürüye sınıfın kapısına vardım. Kafamı içeriye uzatarak göz ucu ile baktım. Hoca içeride değildi.
Derin bir. "Ohhhhh" çektim ve arkama dönüp baktım.
"Bu dersime girmiyorsun." Dedi. Evet hoca buradaydı ne güzel hihi...
"Tabi hocam tabii." Dedim. Ve kolunun altından sıyrılarak koridorda yürümeye başladım.
"A ram sam sam. A ram sam sam. Guli guli guli guli guli ram sam sam."
Şarkımı dillere destan şekilde söylerken ayaklarımı sallaya sallaya yürüyordum.
O sırada birine çarpmam ile geriye sendeleyerek önüme bakmadan kafama dokundum. Acımıştı.
"M harfinden sonra "N"e gelir()" dedi
" 'N'e gelir." Dedim
" İşte 'N' gelir." Dedi
" Anladım işte N gelir!" Dedim ve kafamı kaldırdım.
"Peki bu kader mi?" Dedi
"Ne kader mi?" Dedim
"M den sonra N gelmesi." Dedi
" Ne gelmesi?" Dedim ve hafifçe sırıttım.
" Bu döngüyü sen mi bozacaksın ben mi?" Diye sordu.
"N döngüsü." Dedim. Esprilerim yakar ortalığı. Sadece ben güldüm ama.
" M harfinden sonra N harfinin gelmesi. Kader midir yoksa...."
"N geliyorsa gelsin. Kader de olabilir hayal de. Bir m erden bilelim değil mi ama?"
Arkasını döndü ve konuşarak yürümeye başladı.
"Kadere karşı gelinmez."...
