Onunla Ilk Gecem (+18)

Güzel Bir Gün Olucak

Okula gelmiştik. Kaskları okulun güvenliğine bıraktık.

Mert elimi tuttu. Okulda el ele tutuşmak hoşuma gitmiyordu.
Elini bıraktım. Her böyle yaptığımda kendi kendine iç çekiyordu.

Kulağıma eğilerek.
-Bu anların acısını senden çıkarcam prenses. Dedi

-NE??!! dedim.

-Kötü bir anlamda söylemedim ya. Zevk mi acı mi hissedersen bilemem.

Anlamamış gibi yaparak konuyu değiştirdim.

-Mert ilk dersim İngilizce hoca 1 dk geç kalsam bile yok yazar kaçtım ben bayyy.
Diyerek sınıfa gittim.

Mertle sınıflarımız aynı katta ama farklı koridorlardaydı.

Ben dil bölümü okuyordum o da sayısal bölümündeydi.

Matematikte harika olmasını hep kıskanmıştım. Teneffüsleri hep birlikte geçiriyorduk bu sene son sınıftık acaba üniversitede bile birlikte olurmuyuz ki?

Hoca geldi sınıfa.

-Günaydın çocuklar.
Biliyorsunuz üniversite sınavı var çalışmalarınız iyi gidiyordur umarım.
Son 1 ay kaldığı için okula gelmenize gerek yok evde çalışmalarınıza devam edebilirsiniz. Demişti.

Bu haberi alır almaz aşırı sevinmiştim.
Artık okul yok. Tüm gün Mertle birlikte takılırız. Ailemede okula gidiyorum derim. Diye hayaller kurmaya başlamıştım.

Üniversite sınavını pek kafaya takmıyordum. Hedefimde yüksek bir üniversite yoktu.

Derste kafamı sıraya koyup gözlerimi kapatıp Mertle birlikte hayal kurmaya başladım.

Bacaklarım Mertin omzundaydı. Mert penisini yavaşça vajinama yerleştiriyordu. Yavaş yavaş kalçasıyla gel git hareketleri yapıyordu. Vajinamdan akan suyu hissediyordum. Bunları yaparken boynumu dudaklarımı öpüyordu.
Ben kendimi Merte bırakmıştım. Haraket etmiyordum.

Zil çaldı.

Uyandım. İğrenç düşüncelere kapılmıştım tekrar. Son zamanlarda çok fazla düşünüyordum. Mertle böyle bir an yaşamak çok istiyor gibiydim. Ben sapık mıyım. Yoksa ergenlik istekleri mi anlamıyordum.

Kalkıp Mertin sınıfına doğru yürümeye başladım.
Sınıfın kapısının önünde Mertle karşılaştım benden önce gelmişti.

-Naberrr. dedim

Mert
-iyii. Çok uykum geldi ya ders Tarihdi. Öyle güzel uyudum ki dedi. Esneyerek.

-1 ay okul yokmuş üniversite sınavı var ya. Ne yapalım bu 1 ayda dedim.

Mert
-Bilmem bize gidelim istersen. Annemler çalışıyor ya evde kimse olmuyo ben okuldayken.

-Bilmem ki. Dedim.

Mert
-olur olur güzel olur. Geçende bizde puding yapmıştık ya çok güzel gün olmuştu hatırlasana. Demişti.

-olabilir dedim.

Zil çaldı. Mert beni sınıfıma bıraktı.

Onlara gitmeyi kabul etmek ne kadar doğru ki. Bu aralar aramızda farklı bir çekim varken. Ama  5 aydır birlikteyiz hiç bisey olmadı defalarca gittim yine bisey olmicak. Diye düşündüm.
....
...
..
.

.
.
.

.
......

Okul bitmişti Mert beni yine motoruyla evime bıraktı.

-Yarın yine aynı saate okul saatinde alcam seni. Kahvaltı falan yaparız birlikte. Ne dersin sonrada bize geçeriz dedi.

-Olur sen bilirsin dedim

-yarın çok güzel bir gün olucak eminim dedim.

Yarın için çok heyacanlıydım. Kalbim yerinden çıkıcak gibi hissediyordum. Hemen yarın olsun diyordum.

Yarın acaba ne giysem. Havalarda sıcak. Etek mi giysem, şort mu yoksa klasik mavi jean mi, ayy elbise mi giysem. Bilmiyorummm.....

Karar verdim.
Uzun kollu ince dar bir bluz; altımada klasik siyah kot şort.
Basit olayım abartmaya gerek yok. İlk defa gitmiyorum sonuçta Mertlere.

Telefonla Mertle konuşurken uykuya kalmıştım.

Sabah oldu. Erken kalkmıştım. Heyacandan mı nedir? Giyindim yanımada okul çantamı aldım annem anlamasın diye içine 2 3 ince kitap koydum. Makyaj malzemelerimi koydum. Kahvaltı yapmadan anneme  okula gidiyorum diye seslendim. Çıktım evden.

Çıkar çıkmaz Mertle karşılaştım.

-Ben ne zaman senden önce çıkıcam merak ediyorum dedim.
-Bekletmedim demi dedim.

Beni görünce gülümsedi. Dediklerimi duymamış gibiydi.

Mert polo yaka tsort ve kumaş pantolon giymişti.

Onun giyim tarzına hayrandım.

Onunla ilgili herseyi çok seviyordum. Iyiki sevgilim o benim.

-Kahvaltıyı evde yapalım mı? dedi.

-Bana fark etmez dedim.

-Fırından poğaça simit börek falan alalım. Evde yeriz dedi.

-Oluurr dedim.

Motora bindik.

Dediği gibi fırının önünde durdu.
Bir sürü poğaça, açma, küçük pizzalardan falan almıştı.

Evin önüne geldik.
Elimdeki poşetleri aldı. Ben taşırım sen yorma kendini dedi.

Yorulmuyorum ki. Bana böyle narin hafif davranması çok hoşuma gidiyordu.
Tekrar aşık oluyordum resmen.

Apartmana girdik. Onun heyecanlanmasını hissediyordum.

Çünkü kendi kendine gülümsüyordu.
Bu halini çok sevmiştim.

Eve geldik. Direkt kendimi salona attım. Koltuğa oturdum. O da elindekileri mutfağa bırakıp geldi yanıma oturdu.

Mert
- Ne yapalım şimdi, ilk yemek mi yiyelim yoksa ben mi seni yiyeyim? Dedi.

......

Devam edecek ......
.......