ALEV TİMİ

11. BÖLÜM "DÜELLO"

Arkadaşlar merhaba(miyeba demeniz bekliyorum... Sjsdjsfhjd)

Geri döndüm ve bu mükemmel bir his

İnanın bana ortamı bile o kadar özlemişim ki...

1,85 Bin olmuşuz... İyi ki varsınız. Gittikçe büyüyoruz ve bunun bana verdiği mutluluk hissiyatı çok ayrı.

BAYRAM HEDİYENİZ OLSUN BU BÖLÜÜÜMMM

Sizi çok oyalamayayım. Bölüme geçebilirsiniz. İyi okumalarr.

__________________

Lucas soysuzu çıkınca diğerlerine baktım. Hepsi iyiydi. Çok şükür. Alp kurtulmak için çabalarken "Bu sikik yerden kurtulmamız lazım." dedi. Gözlerimi büyüterek ona baktım. Sanki kendim hiç küfretmiyorum. Neyse. Büyüttüğüm gözlerimi görünce cümleyi düzeltti. "Yani bu kötü yerden demek istedim." Lafı çevirmesine tim güldü. Tabi Alp "Gülmeyin lan." diye bağırınca mecburiyet işte, sustular.

Yine içeri girince karnıma tekme attı. Hassiktir. Tabii ki de bağırmadım. Bu itin karşısında acı çektiğimi belli etmeyecektim.

Benim aksime tim bağırdı. "O ayağını sikerim lan senin!" diyen Alp'ti. Diğerleri de küfür ediyordu. Lucas piçinin hoşuna gitmiş ola ki bir tekme daha attı. Siktir ama.

Siktir! Elinde ki bıçak mı lan onun? "EĞER O BIÇAK ONA DEĞERSE ECDADINI SİKERİM PİÇ!" diye bağıran yine Alp'ti. Lucas'ın kahkahasıyla anladım. Hassiktir ama. Bir bu eksikti. "İzle komutan. Yanlışlıkla değecek şimdi bu bıçak." deyip karnıma batırdığında kendimi son gücümle sıktım.

"O ELİNİ SİKECEĞİM PİÇ!" diye bağıran da Buğra'ydı.

"O YAYDIĞIN AĞZINI KIRACAĞIM LAN!" diyen de Emre'ydi. Sinirlerine hakim olamıyorlardı ve bu Lucas'ı mutlu ediyordu.

"ONA ZARAR VEREN PARMAKLARINI TEK TEK EZECEĞİM PİÇ!" Bu da Alp'ti yine. Sinirden deliye dönmüşlerdi ve bu Lucas piçinin hoşuna gidiyordu.

"Ne o komutan? Çok mu seviyorsun bu kadını?" derken piç sırıtışı vardı yüzünde. "O AĞZINI SİKECEĞİM LAN SENİN!"

"Hep tehdit komutan. Nerde icraat?"

"İcraat olduğu zaman böyle konuşabiliyor musun bakalım siktiğimin piçi!"

Bu sefer de yüzüme yumruk attığında ağzıma gelen metalik tatla anladım ki dudağım patlamıştı. Elini sikeyim. Bana bu yumruğu da attıktan sonra itlerden biri gelip çağırdı diye gitti. Dönüşün olmasın piç.

Bir kadın içeri girdi. Lucas soysuzunun adamlarındandır kesin. "Teğmen Yazgı Derin Kaya. Antalya. Emredin komutanım." dediğinde bir yandan zincire yaklaştı. Albay göndermişti onu. Zincirimi açıp bana üniforma uzatınca alıp yaraya dikkat ederek giydim.

Özlemişim yemin ederim. Diğerlerini de teker teker Teğmen ve ben çözünce Alp üniformasının altında ki sweatshirt'ü çıkartıp bana uzattı. "Yarana bağla. Kan kaybedişin yavaşlar."

"Komutanım hava soğuk. Gerek yok buna. İyiyim zaten ben." İyi değildim, fazla kan kaybediyordum ve gözüm kararmaya başlıyordu yavaştan ama hava gerçekten soğuktu. Bir tişört ve üniformayla üşürdü.

"Gerek var üsteğmen. İlla emir mi etmem gerekiyor alman için?" deyince almak zorunda kalacağımı idrak edip yarama bağladım. Kaybedecek vaktimiz yoktu.

Ben sweatshirt'ü yarama bağladıktan sonra hızla çıktık ve hepimiz kendimize güzel yerler bulduk. "Emre Tuana'ya bak. Yara derin gibi görünüyordu. Siz olduğunuz yerde ses çıkarmadan kalın. Bu kansız piçleri biz halledeceğiz."