* Rüya *

126 22 1
                                    

 Issız , sessiz bir sokak. Tekerlikli sandalyesinin tekerlerinden güç alıp ilerlemeye çalışan bir genç kız. Ben ne arıyordum burada ?

Kıza yaklaşmaya çalıştıkça yerimden kıpırdayamadığımı anladım, yürümeye çalıştıkça koşu bandında gibi olduğum yerde duruyordum. Kıza bakmaya devam ederken kız yorulmuş olacak ki durdu ve kıvırcık saçlarını elleriyle kaldırıp ensesine bir eliyle yelpaze görevi yaptı, ben kıza dikkatlice bakarken aslında bu kızın ben olduğumu gördüm.

İstemsizce "Heyy!" Diye bağırırken kız ilerlemeye devam etti. Gitti , gitti ve gitti. Ben olacaklardan habersiz yere otururken ellerimi bacak arama sokmuştum, aniden boş mahallede gülme sesleri yankılanırken kaşlarımı çatarak sesin geldiği yere baktım

Kızın tekerlikli sandalyesinin bir tekerinin önünde koca bir taş vardı ve teker taşa takılmıştı kız gitmeye çalıştıkça yerinde debeleniyordu. İşin saçma tarafı kızın çaprazında duvara yaslanıp kızı izleyen 4 tane erkek; kıza yardım edeceklerine , kızı izleyip gülüyorlardı.

Kız gözlerini kırpıştırırken ağlamamaya çalıştığı belliydi. Çekingen bir şekilde onu izleyen erkeklere döndü ve usulca "yardım eder misiniz?" Diye sordu.

Erkekler kızın bunu demesini bekliyorlarmış gibi sırıtırken içlerinden biri elini çenesine koydu ve "hm, bir düşünelim" dedi.

Çocuğun yanında duran arkadaşı atladı bu sefer lafa "tabi ki yardım ederiz, insanlık ölmedi ya" dedi ve arkadaşları kahkaha atmaya başladı, içtikleri her hallerinden belli oluyordu.

Çocuk yaslandığı duvardan kendini çektiği gibi kıza daha doğrusu bana yaklaşmaya başladı, ben kendimi izlerken çocuk eğildi ve kızın bacaklarına dokunup ellerini eteğinin içine doğru itip kızın bacaklarını okşamaya başladı.

Kız "yapma" diye bağırıp bir yandan da çocuğun ellerini itmeye çalışıyordu. Ben kızın yani benim yüzüme baktığımda kız dehşete düşmüş gibi çocuğa bakıyordu. Kız tekrardan "bırak beni" diye bağırırken bu sefer çocuğun başka bir arkadaşı kızın arkasına geçti ve kızın saçlarını bir tarafa toplayıp boynunu öpmeye başladı.

Ayağa kalktığım gibi koşmaya çalıştım ama olduğum yerden kıpırdayamıyordum "yalvarırım yapma!" Bir yandan bağırıp diğer yandan koşmaya çalışıyordum çocuklar kızı tekerlekli sandalyeden indirip yere yatırdıklarında buraya kadar olduğunu anladım ve oturup ağlamaya başladım.

Aniden sarsılınca sımsıkı kapattığım gözlerimi açtım ve etrafıma baktım. Buradaydım işte, odamda. Hızla yataktan doğrulurken bana endişeyle bakan bir adet Mert gördüm. Saniyesinde kollarımı boynuna sararken Mert "sakin ol, geçti kardeşim." Diyordu.

Bir gün benimde karşıma öyle insanlar çıksa bende mi sadece bağırıp , durmaları için yalvaracaktım ? Bunlar aklıma gelirken Mert'e daha sıkı sarılıp ağlamaya devam ettim. Mert geri çekilip yüzümü elleri arasına alırken bana endişeyle bakıyordu "korkma, bak geçti biz yanındayız. Sadece kabustu" dedi ve saçlarımı okşamaya başladı.

"Anlatmak ister misin?" Diye sordu, ben kafamı olumsuz anlamda sallarken aniden kapı açıldı ve Yiğit odaya uçarak girdi.

Biz Yiğit'e bakarken Yiğit "çığlık attığını duydum, iyi misin?" Diye sorup bir bana bir Mert'e bakıyordu.Mert benim cevap vermeyeceğimi anladığında "kabus gördü" diye kısaca kestirip attı.Yiğit'te diğer yanıma gelip "su ister misin?" Diye sordu. Ben kafamı olur anlamında sallarken Yiğit "Mert hadi bir su kap gel koçum" dedi.

Mert kaşlarını çatıp yavaşca ayağa kalktı ve odadan çıktı.Yiğit kendini yatağa bırakırken beni de yanına çekti ve kollarını belime doladı yavaşca kafamı omzuna koydum ve gözlerimi kapattım."Anlatmak ister misin ?" Diye sordu usulca. Kafamı kaldırıp gözlerine baktım sonra ne diyeceğimi bilemeyip "sadece yalnız bırakmayın, lütfen." Dedim ve kafamı tekrar omzuna koydum.

YENI HAYATWhere stories live. Discover now