2 - 2.3

945 135 389
                                    

"Ya hallettim diyorum geri zekalı mısın? Şikayetimi geri çektim."

Aynanın karşısında saçlarını düzeltirken yatakta oturan Jeongin'e aynadan bakıp göz devirdi Minho.

"Az kalsın bütün servetim elimden gidiyordu."

'Vergi kaçırdığı için' şikayet edildiğinden beri o olayla ilgileniyordu Jeongin, en sonunda Minho şikayetini geri çektiği için incelemeyi bırakmışlardı. Zaten Jeongin vergi de kaçırmıyordu.

"Hâlâ beni neden şikayet ettiğini anlamadım."

"Koreden herhangi bir adamı bu kadar ciddiye alacaklarını düşünmemiştim açıkçası."

Jeongin güldü, Minho gerçekten tanıdığı en tuhaf adamdı. Ona kızmamıştı, tabii başta kızmıştı ancak klasik Minho'ydu işte. Herkesin başını belaya soksa da kimse ona kızmak istemezdi, Seungmin hariçti.

"Ruh hastasısın."

"Sus, Jisung'u kocamla alışverişe gönderdiğim için çok pişman oldum zaten."

Güldü Jeongin. Üniversite yıllarında yaşananları bu kadar ciddiye almasına gülüyordu. Minho, Jeongin'i şikayet ettiği için o ikisine mecburen iyi davranıyordu ve bu çok komikti.

Bugün Seungmin ve Chan'ın düğünü olduğundan hepsi iki gün önceden onlarla birlikte gelip otele yerleşmişlerdi.

Ne kadar ekmeye çalışsa da Hyunjin kocasına izin vermediğinden gelmişti buraya, izni olsa gelmezdi. Ona göre özel gün diye bir şey yoktu, kimseye göre de olmamalıydı.

Kocasına göre olabilirdi.

"Sence kaç haftaya boşanırlar?"

Jeongin'in sorusu Minho'yu güldürdü. Usulca dağınık yatağa uzanırken tavana baktı.

"Boşanmaz bu orospu çocukları ya, maalesef ikisi de birbirine aşık. Eğlenceyi kaçırdık."

"Tüh."

Jeongin de kanepeye uzanıp güldü arkadaşıyla birlikte. "Bari siz boşan-"

Daha cümlesini bitiremeden yüzüne yediği yastıkla şaşkınca doğrulup Minho'ya baktı. İşaret parmağını tehdit edercesine Jeongin'e sallıyordu.

"O cümleyi bitirirsen Jisung'la sizi öyle bir ayırırım ki aynı şehirde bile bulunamazsınız çocuk."

"Manyak mısın nesin lan sen?"

"Sus, sakın bir daha o kelimeyle bizi yan yana getirme. Tövbe et."

"Lan senin dinin yok ne tövbesi?"

"Ama senin var."

Jeongin kahkaha attı, gerçekten manyaktı. Hiçbir değere, tanrıya, manifestlere inanmayan birinin söz konusu Hyunjin olunca 360 derece dönmesi çok eğlenceliydi.

Bir süre sonra Jeongin kendi odasına geçmiş, Minho da duşa girmişti. Hyunjin ise Minho duştayken gelip yorgunlukla yatağa uzanmıştı bile. Jisung'la dışarı çıkmak bile çok yorucuydu.

O yatakta dinlenirken Minho duştan çıkmış, havluyla saçlarını kurularken kocasını görüp anında gülümsemişti bile.

"Hoş geldin güzellik. Aradığın papyonu buldun mu?"

Hyunjin kocasına bakıp gülümsedi, anında yorgunluğunu unutup ona sarılması için kollarını uzatırken Minho başını iki yana sallayarak onu reddetmişti.

"Islağım."

"Ya! Gel çabuk yoksa ağlarım."

"Islanırsın."

taste, hyunho | season 2 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin