5. bölüm

3.6K 230 42
                                    

Yiğit abim bizi eve bıraktıktan sonra gitmisti eve geç geleceğini söylemişti bende şu an duru ile konuşuyordum

Aras'tan...~
Gidip merveyi yemeğe çağıracaktım ne kadar istemesem de emirin ısrarları üzerine çağırmaya gidiyorum annem ve babam evde değil Yiğit abimde eve geç geleceğini söyleyip çıkmıştı Demir abimde yemekten sonra acil çıkması gerekiyormuş

Odanın önüne geldiğimde konuşma sesleri duydum ve dinlemeye başladım ne kadar kapı dinlemenin doğru bir şey olmadığını bilsem bile bu kıza guvenemedigimden dinliyordum

"Ve bu daha baslangic  çok pişman olacak"

Diyordu merve karşıdakinin sesini net duyamıyorum

"Yooo bana hiç bir zararı dokunmuyor laf atmak dışında hiç bir şey yapmadi  ama gene de ben bu planı yapicam "

"Yok kanka ya niye acıyacam o bana acıyor mu ki ben ona acıyım"

Sonradan telefonu hoparlöre almıştı karşıdakinin sesi net olarak geliyor "kanka  kardeşini boş verde ben bir içecek tarifi buldum denedim aşırı iyi oldu istersen sen de dene meyvelerden olusuyor"

"Hangi meyveler kullanılıyor"

"İşte portakal ,seftal-"

"Yok denemiyim benim şeftaliye alerjim var denersem fenalaşırım zaten ilaçlarım da yanımda yok "

"O zaman senin için sadece portakallı yaparız "

"İşte o olur duru yarın devam etsek olur mu boğazım biraz acıyor içecek bir şey almaya gidecem"

"Olur askm sonra konuşuruz o zaman" diyip kapatmışlar bende bunu fırsat bilip koşarak mutfağa girdim karışık olan meyve suyu kutusunu 5 bardağa koyup onları da sofraya koydum merve de gelmişti zaten eline bardağı alıp bize gösterdi

"Bunun içinde şeftali var mi" diye sordu

"Hayır yok sade portakal ve kayisili " Dediğim an bardağın neredeyse yarısını içmişti madem o bize oyun oynicak bizde oynayalım

Merve'den...~

Arasın portakal ve kayısı demesinden sonra acıyan boğazıma inat birden yarısını içmiştim ardından nefes almakta zorlandım elim istemsizce boğazıma gitti Allah kahretsin içinde şeftali de var yüzümün kizardigini hissediyorum yandığımı gelen sesleri idrak edemiyorum en sonunda ise bayıldığımı

Demir'den...~
Merve o içeceği içtikten sonra ellerini boğazına götürmeye başladı çok kötü bir şekilde öksürüyor yüzü ise kıpkırmızı olmuştu alerjisi olan bir şey içeceğinde olması gerekir eczane dolabından alerji ilacını bulmaya çalıştım uzun uğraş sonucunda bulmuştum ben yanına gidene kadar bayılmıştı bile kendine gelmesi en az 20 dakika sürerdi ilacı hemen verip suyu içirttim

bunu aras yapmış olmalı yanına gidip bağırdım "oğlum sen mal mısın bilerek ona şeftali verdiğini biliyorum bu alerji denilen şeyi normal mi algılıyorsun eğer ben burda olmasaydım bu kız ölecekti ve katili de sen olacaktın bunu mu istiyorsun ha bunu mu kızdan nefret ediyorsun, sevmiyorsun tamam kabulüm ama İstesen de istemesen de o senin kanından bir parça o senin ailenden biri o senin annenin ve babanın doğurduğu çocuk O SENIN KIZ KARDEŞIN bir daha böyle bir salaklık yaparsan bu sefer çok daha kötü şeyler olucak aras kendimi bu kadar sakin tutamayabilirim" ardından hızla ceketimi alıp kapıya doğru yururdum "20 dakikaya uyanır " diyerek çıktım

Merveden ne kadar nefret ediyor gibi görünsem de aslında içten içe sevmiştim hep bir kız kardeşim olsun isterdim ama istediğim kız kardeş kesinlikle mine değildi merveye sevgi göstermemelerini anlıyorum bende sevgi göstermemeye çalışıyorum bağlanırım diye korkuyorum ama bu ondan nefret ettiğimi ya da ona karşi ön yargılı olduğumu kanıtlamıyor

Aras'tan...~
Yaptığım şey için pişmanım bir anlık sinirle olmuştu ne yaptığımı bile bilmiyordum şu an köpek gibi pişmanım abimin soyledigi sözlerde ne kadar istemesem de doğruydu

Ege abim konuşmaya başladı "aras ne oluyor burda açıklayacak mısın "

Olayları anlatinca ege abim ve Atakan abim bir yandan bana kızıyor bur yandan da yapacağı planı düşünüyor emir ise yanıldığımı yanlış duyduğumu söylüyordu en sonunda merve kalktığında emir yanına koştu "Güzelim iyi misin" evet anlamında başını salladı Ege abimin ona uzattığı suyu içip ardından bize baktı

"Size sadece bir soru soracağım bu meyve suyu oraya koyan benim alerjim olduğunu biliyor muydu? " şimdi kız ne dese haklıydı "ben biliyordum senden intikam almak için bilerek yaptım "dedim kekeleyerek yüzüne buruk bir tebessüm yerleştirdi ardında hızla yürümeye başladı kapının önünde duran Atakan abi  onun kolunu tutarak gitmesini engelledi  "nereye "

"Cehennemin dibine " diye bir cevap almayı o da beklemiyordu "gel otur şuraya insan gibi konuşalım "

"İnsan gibi konuşalım ha insan gibi siz insan ne demek bilir miydiniz ya siz insan mısınız "Tam arkasını dönüp gidecekti ki tekrardan dönüp konuşmaya başladı "hani siz hep mineden nefret ediyordunuz değil mi sizin bu mine denilen kızdan ne farkınız kaldı o da sizi zehirleyerek öldürmek istiyordu değil mi sizde simdi onun gibi alerjimle beni öldürmeye çalışıyorsunuz o hep sizin eksik olduğu konularda sizi vurmaya çalıştı siz de beni ailemden vurmaya çalışıyorsunuz o hep sizin birbirinize olan sevgisini yıkmaya bağlılığınızi yıkmaya çalıştı sizde aynı şekilde benim ve emirin bağlılığını yıkmaya çalıştınız söylesenize şimdi o nefret ettiğiniz insana dönüşmek nasıl bir his gerçekten merak ediyorum bana ön yargılı davrandığınızı anlıyorum mineden dolayı ama mesela ne gerek vardi bana nefret kusmanıza beni sevin demiyorum ya da neden sevmediniz de demiyorum sadece neden bu kadar nefret kustunuz onu  anlamıyorum ben size ne yaptım ki şu ana kadar size ne kötülüğüm dokundu bu eve geldiğimden beri emir ve Yiğit abi dışında diyaloga girdiğim kimse yok bile ya ayrıca sadece siz kötü şeyler yaşamadınız ben de kötü şeyler yaşadım önceden çok mu mutluydum benim annem ve babam benden nefret ediyordu ya o gün dna için kan vermeye geldiğimizde eve gidene kadar ikisinin umarım mine bizim kızımızdır dualarını dinlemek çok mu güzeldi 5 yaşımdan beri şiddet görmem çok mu güzeldi ya da 12 yaşımdan sonra sayısız insan tarafından az kalsın tacize uğramam çok mu iyi eğer emir olmasaydı bana eğer o dövüşmeyi kendimi korumayı öğretmeseydi 12 yaşımdan itibaren 24 kişi tarafından tacize uğrayacaktım ve bunların içlerinden biri de benim üvey babam siz hiç size yaklaşmaya çalışan kızları saydınız mi ben bana yaklaşan tüm erkekleri saymak zorunda kaldım istemesem de buna mecbur bırakıldım ama tabi bi sizin hayatınız kötü bi siz zor şeyler yaşadınız başkalarının ne yaşadığı umurunuzda mi ve bunları bana acımanız için söylemedim sadece sinirimden ve gerçekleri öğrenmeniz gerektiğinden söyledim "

Söylediklerini hala idrak edemiyordum 17 yaşındaki bir kız nasıl bu kadar şey yaşamış olabilir hem de bunu üvey babası tarafından çoğu

"Lütfen emir bugün yalnız kalmak istiyorum biliyorum peşimden geleceksin ama lütfen sadece bugün kafamı dinleyeyim yarın seni söz veriyorum ararım ama bugün izin ver yalvarırım "

Emirin şu an gözlerinden akan yaşlar sayılacak gibi değildi aynı şekilde merveninde emir hızlı adımlarla gidip merveye sarıldı saçlarından öptü yanaklarından gelen her bir göz yaşının üzerine dudaklarını koyup oralarda öptü "keşke bunları bana söyleseydin " ilk defa onu bu kadar güçsüz ve çaresiz görüyordum

"Dikkatli ol bir şey olursa ara yarın saat 9 olana kadar beni armazsan ne yapıp edip seni bulup ordan almaya gelirim mutlaka ara " mervede emirin göz yaşlarını sildikten sonra basini aşağı yukarı salladı ve evden çıktı

Demir'den...~
Hastaneye geleli 2 saat olmuştu bugün nöbet günümdü acil gelen bir hasta vardı yüzünü göremiyordum ama bundan görüldüğü kadarıyla her yeri kan içerisindeydi 16-17 yaşlarında görünen bu kızın bi de yanında aynı yaşlarda bir erkek vardı erkeğinde üstü başı kan olmuştu kızın kanı bulaşmış olmalı çok uzak oldukları için yüzlerini göremiyordum biraz daha yaklaşınca sedyenin üstünde yatan her tarafı kanla kaplanmış bir merve hemen yanında ise ellerinden tutarak ağlayan bir emir görmek zamanı durdurmaya yetmişti

#bir söylentiye göre yıldıza basanlar yazarı mutlu ediyor#

Abilerim Ve İkizim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin