My Story/Jikook

16 Bölüm

Yine lanet olası alarmın sesi ile gözlerimi açmışdım.Yatakdan doğrulub, dağınık saçlarımı ellerimle biraz daha dağıtmışdım. Telefonumu alıb,saate bakdığımda 07:30 olduğunu görüb, yerimden fırlamışdım adeta.Lanet olası alarmın sesini yine geç duymuşdum.Yatakdan kalkmamla lavaboya yönelmiş,yüzümü güzelce yıkayıb,dişlerimi de fırçaladıkdan sonra işimi bitirmişdim.

Tekrar odama dönmemle kiyafet dolabımı açıb içinden sadece okul formamın üsdünü almış ve giyinmişdim.Şimdi okul formamın altına uygun bir pantalon seçmem gerekiyordu.Ama malasef öyle bir pantalonum da yokdu..bu yüzden rastgele birin alıb,geçirmişdim altıma.Ama sanırım bu çok dar gelmişdi(?).Kalçamı oldukca belli ediyordu.Elimi pantalonun düğmesine atıb açmak isderken telefonumun çalmasıya durmuşdum.Hemen koşub telefonu elime aldığımda arıyanın Yeosang olduğunu görmüş,ardından aramanı onaylamışdım.

•°Telefon konuşması•°

"Efendim Yeo"

"Nerde kaldın Jimin? Okul bahçesinde seni bekliyorum"

"Of tamam bekle 2 dakika'ya ordayım"

"Çabuk gel tamammı?"

" Tamam kapatıyorum"

"Tamam o zaman"

•°Telefon konuşması sonlandırıldı•°

Aramayı sonlandırmışdım.Pantalonumu değiştirmeye hiç zamanım yokdu.Bu yüzden sadece saçlarıma güzel bir forma vererek çantamı da almış,ve çıkmışdım evden.

10 dk sonra*

Okul bahçesine girmemle Yeosangın bana yerini bildirmek için el salladığını gördüm.Dudaklarıma küçük bir gülümseme yerleştirib,ona taraf yürümeye başlamışdım..

"Oh be sonunda geldin"

"Evet geçiktiğim için üzgünüm"

"Sorun deyil Jimin Hyung.Bu arada bu gün çok seksi olmuşsun"

"Ha?"

"Altındakini diyorum çok seksi"

"Hey ben bunu seksi olmak için giyinmedim Yeo"

"Tamam tamam kızma hemen"

"Kızmıyorum"

"Ha bu arada buldunmu numarasını"

"Kimin?"

"Of salakmısın Yeocum kimin olucak tabiki Jungkook'un"

"Ha sen onu diyosun buldum tabiki benden kaçarmı hiç"

"Akşam ben sana atarım"

"Tamam o zaman görüşürüz"

"Görüşürüz hyung"

Yeosang'la konuşa-konuşa sınıflarımızın önüne gelmişdik.Görüşdükden sonra kapıyı açıb sınıfa girmemle herkesin gözü beni bulmuşdu.Daha zil çalmadan herkesin sınıfa da olduğunu ilk kez görüyordum.Hızlı adımlarla yerime geçib oturmuşdum.Ama herkesin kulakdan kulağa bişey söylediğini de göre biliyordum.Kafamı çevirib yan sıraya bakmamla Jungkook'un bana karşı olan sinirli bakışlarını görmüşdüm.Ama yanındaki o sürtük bakışlarını benden çekmesini sağlamışdı.

O çocukdan gerçekden nefret ediyordum.Bu kez ben bakışlarımı onlardan çekib,kitablarımı çıkarmışdım.Öğretmenin gelmesiyle de zaten herkes susmuş ve ayağa kalkmışdı.Küçük bir selamlaşmadan sonra herkes yine oturmuş ve ilk dersimiz böylece başlamışdı.

◆

Ilk ders bitmiş ve Yeosangla kantine inmişdim.Kendimize tost ve su alarak bir masa bulub,oturmuşduk.