11

28 4 61
                                    

" Zor olmuyor mu oğlum ayda bir izin?"

Ağzımdaki et parçasını yuttuktan sonra, " Parası iyi kanka, biraz çalışır istifa ederim." dedim Felix'e.

" Buranın yemeği de güzelmiş." diyen Hyunjin'i onayladıktan sonra ağzıma bir parça et daha attım. İş yerinde, ya da artık ev mi demeliyim, sadece sağlıklı yemekler vardı ve sağlıklı beslenmekten bıkmıştım artık.

Derin bir sohbet içerisinde yemeklerimizi yerken kapının açılmasıyla çalan zil sesini duymamla refleks olarak oraya baktım. 2 haftalık koruma işim beni paranoyak yapmıştı bile.

" Uy kızlara bak." Beomgyu'nun sesini duymamla gözlerimi devirdim. Hala yemeğimi yerken içeri gelenleri gözetliyordum. İçlerinden birini görmemle gözlerim olabileceği en büyük şekline büründü.

" Yedin oğlum kızı bakışlarınla, napıyorsun?" diye omuz atan Felix ile gerçekliğe döndüm. Kız-erkek karışık grubun bu tarafa doğru yürümesiyle neden olduğunu anlamadığım şekilde Hyunjin'in arkasına sakladım yüzümü.

" Ne oluyor lan?"

" Kanka evinde çalıştığım kız bu. "

" Ee niye saklanıyorsun amk? " Felix'ten gelen mantık dolu cümleyle kafamı çıkardım. Yo Dam hala o masaya bakıyordu, bunu fark ettiğimde omzumla dürttüm onu.

Anında bana dönüp, sırıttığında ne olduğunu anlamadım ama takmayıp yemeğimi yemeye devam ettim. Bir yandan sohbete katılıyor bir yandan 2 hafta önce tanıştığım bu kız ve daha önceden evinde kalmış olan arkadaşının ne kadar yakın olduğunu izliyordum. Fazla yakınlardı.

Çocuk burada kaldığında da anlamıştım zaten, aynı odada uyumuşlardı ve bu onun o eve ilk gelişi gibi görünmüyordu.

Ji Eun elindeki çatalla Sunoo'ya yemeğini verdiğinde istemsizce gözlerimi devirdim.

Yo Dam cebinden telefonunu çıkarınca ne yapacağını görmek için ekrana yaklaştım. Yaklaşırken, " Özel mülkiyeti siktim öldü." demeyi de ihmal etmedim.

Yo Dam üzerinde 'Fav ex' yazan bir numaraya tıklayıp mesaj yazmaya başlayınca güldüm. " Oradakilerden di mi?"

" Nereden anladın?" dediğinde omzuna vurup, " Az önceden beri gözlerini alamıyordun masadan. "dedim.

' Arkana bak.' yazdığı mesajı attığında ikimiz de aynı anda karşı masaya baktık.

Tabii dönmesini beklediğim kişi Ji Eun değildi.

Ji Eun bir anda arkasını dönüp masaya baktığında, göz göze geldik. Ama birkaç saniye sonra odağı benden kayıp yanımdaki beden oldu.

Yo Dam'ın 32 diş sırıttığını görünce önüme döndüm ve yemeğimi yemeye devam ettim. " Çok güzel kız he." dediğinde tepki vermedim.

" Pışt, Sunghoon?"

" Noldu, sal yemek yiyorum."

" He tamam."

Restoranın kapı zili tekrar çaldığında içeri giren Riki'nin bizi görmesi adına kolumu havaya kaldırıp sakladım. Birkaç saniye sonra bizim masayı fark etmişti. 

Öndeki masadaki hareketlilikle odağım oraya kaydı. Adının Sunoo olduğunu öğrendiğim çocuğun aceleyle masadan kalkıp lavaboya doğru gittiğini gördüm. Tekrar Riki'ye döndüğümde 32 diş sırıttığını gördüm.

" Nerede kaldın?". Riki masaya oturduğunda onun için de bir porsiyon söyledik. " Okulda işlerim vardı." dedi kısaca. Onaylayıp önümüze döndük. Biraz sonra masaya dönen Sunoo ile Riki oraya dikkat kesilmişti. 

My Demon, SunghoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin